17 Mayıs 2007 Perşembe

Un ,Şeker Var ;Helva Yok

Türk Edison'ların süper ampulüne yabancılar talip

Bilkentli mühendisler dünyada elektrik tüketimi yüzde 50 azaltacak yeni bir aydınlanma sistemi buldu. Aralarında Sharp'ın da olduğu uluslararası firmalar nanoteknoloji ile geliştirilen ürünün peşinde.

Türk bilimadamlarının geliştirdiği teknoloji Edison'un ampulüne rakip olacak. Bilkent Üniversitesi'nde Fizik Bölümü ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir ile öğrencileri Sedat Nizamoğlu, Tuncay Özel ve Emre Sarı'nın nanoteknoloji ile geliştirdiği Light Emitting Diode (LED) yani ışık yayan diyot olarak tanımlanan sistem sayesinde aydınlanmaya yüzde 90 daha az para ödenecek. Türk mühendislerin geliştirdiği LED sistemi, dünyaca ünlü “Nanotechnology ” dergisinin 14 Ş ubat 2007 baskısında da kapak konusu oldu. Uluslararası markalar da LED sisteminin peşinde. Dünya elektronik devlerinden İngiliz Sharp Türk mühendislere "Bu projeyi birlikte geliştirelim" teklifinde bulunurken, ismi açıklanmayan Alman bir firma da projeyi yakın takibe aldı.

Geliştirdikleri L ED'lerin , evlerde kullanılan ampuller ve florasan lambaların yerini alacağını belirten Demir, şöyle devam etti: "Edison'un ürettiği ampuller ısıyı ışığa dönüştürürken, nanotekonoloji ile ürettiğimiz LED'ler ise elektrik enerjisini direkt ışığa çeviriyor. Bu teknoloji geleceğin iç mekan ve taşıtların tüm aydınlatma fonksiyonlarını tamamen değiştirecek nitelikler taşıyor."

Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir kimdir
4 Temmuz 1976 Kars Kağızman'da doğdu. Ankara Fen Lisesi'nin ardından Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü'ne girdi. Yüksek lisansı 2002 yılında Bilkent, Doktorasını ise 2004 yılında Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nde yaptı. 1 Eylül 2004 tarihinden bu yana Bilkent Üniversitesi Fizik ve Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümlerinde öğretim üyesi olarak çalışan Demir ayrıca Bilkent Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı'dır. Demir, 2005 yılında Avrupa Birliği tarafından verilen Marie Curie Fellowship Ödülü ile 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından verilen Üstün Başarılı Genç Biliminsanı (GELİP) Ödülü'ne layık görüldü.(AA)

Kaynak : www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=68147&ForArsiv=1

Eminizki bir yerli firma , Bu adamlar ne yapıyor diye ilgilenmedi ,zaten ilgilenselerdi yalnızca ellerinden bu buluşu nasıl kaparız yönünde ilgilenirlerdi.

Hep küçük hesaplar ,

İşbirliği aşamasına gelseler patron ,benim yanımda bacak bacak üstüne mi attı ? ,ellerini kollarını nereye koydu ? Görüntüsel saygıya dayalı böyle çağdışı kişilik taslamalarıyla uğraşacaktı .

Bizde bu tür şeyler her şeyden daha önemli çünkü ,

Arkadaşlarımızın bu işi yabancılarla yapmasını destekliyoruz .Yerlilerle yapmaya kalksalar buluş ellerine yüzlerine bulaşabilir , sonra bir şey bulduklarına pişman olurlar .

Keşke vizyon sahibi bir firmamız olsaydı ,gerekirse bir Venture Capital Fonunuda yanına alıp bu başarıyı Türkiye de yaşasa ,kendine ve ülkesine kazandırabilseydi,

Ama nerde , kuş beyni bakış açısı fazla işe yaramıyor ,beyin transformasyonunda fayda var

Hiç yorum yok: