30 Ekim 2007 Salı

Megatrend 'ler Nereye Gidiyor ?

Yatırımcı Mr. Lynch ‘in trendleri anlama yönündeki önerileri şöyle ;

Bir yerden düzenli olarak alışveriş yapma ,orada para harcama ihtimalini görüyorsanız ,bu sizin için bir yatırım fırsatı olabilir.

Başka bir yol ise ;

Megatrendlere baktığınızda ,hangisinin toplum üzerinde en fazla etkiyi bıraktığını anlayabiliyorsanız buda bir fırsat olabilir.

Bu yazıda amaç spesifik bir yatırım tavsiyesi yapmak değil potansiyel yatırım konuları ve megatrendlere dikkat çekmektir.

Web 2.0

Web ‘in gelişimi bir çok yatırım alternatifini ortaya çıkarmıştır. Hızlı gelişir aynı zamanda kolay yıkılabilir.

Kısa bir aradan sonra web fırsatları geri dönmüştür.Artık firmalar daha tecrübeli ve iş modelleri daha iyi tanımlanmakta. Karlılığın algılaması eski ekonomi modelinden farklıdır.Harcamalar ise daha fazla kontrol altındadır.

Web 2.0 yatırım fikirleri nelerdir ?

Open source software iyi bir büyüme gösterecek gibi görünmekte ,

Sosyal iletişim şirketleri ,web tabanlı işlerde etkileyici olmakla birlikte Myspace ,Facebook ,LinkedIn gibi lider konumdaki firmalarla birlikte sektör biraz kalabalık görünmekte . Diğer sosyal iletişim şirketleri ne yapacak ? Bunu söylemek zor .

Fakat gözlerini kapa ve yeni bir yatırım için gençler nerede toplanmış onu düşün.

You Tube ‘un yüksek fiyatla satışından sonra video populer olarak durmakta ,teknolojiyle yakınlaşmayla birlikte video daha yaygın olacak , diğer taraftan tv ,cep telefonu gibi rakiplerden dolayı bilgisayarı farklı kılmak gittikçe zorlaşmaktadır.

Geleceğin google ‘ına oranla şimdiki belkide gelişiminin ilk aşamalarında olabilir.,

Global ısınma insanlar üzerinde değişikliklere neden olmakta ,

Etanol alternatif bir yakıt olarak dikkat çekmekte ,

Alternatif enerji kaynakları ,rüzgar değirmenleri ,yakıt pilleri ,güneş enerjisi panelleri ve diğer doğaya zararsız enerjiler tekrar popularite kazanmakta ,

Otomotivde bir çok firma temiz benzin ve etanol tüketen araçlar üretiyor.Hidrojen ve bio diesel ‘de iyi bir yatırım alanı olabilir.

Enerji tasarruflu aygıtlar büyük yatırım potansiyeli taşımakta ,

Bir çok firma Güvenlik alanında kar yaratmaya çalışmakta ,ayrıca e-ticaret güvenliğide ön plana çıkmakta ,

Önceden patlama gösteren sağlık turizm ,eğlence gibi sektörler emekliliğe doğru gitmekte ,Yaşlanmış işler ihtiyaçların farklı şekillerde karşılanması sonrası tekrar patlama aşamasına gelmiş görünmekte .

Megatrendler toplumlar üzerinde önemli değişiklikler yaratıyor ,bu yüzden doğru yatırımı bulacak yatırımcıların önünde büyük fırsatlar bulunmakta .

kaynak:success,

27 Ekim 2007 Cumartesi

Tekstil Sektöründe Gözden Kaçanlar

Üretimin Fason yapılması ;

Sektördeki fason ‘un tanımı katma değersiz olarak kumaşı al ,dik ve bana geri ver şeklindeydi .Bir çok alıcı kumaşın alınacağı firma veya ülkeyi kendisi belirlemişti.

Fasonculukta rekabet avantajının kaybolmaya başlaması ;

Sektör bu durumu yalnızca kur düşüklüğüne bağlamakla birlikte gerçek durum farklıdır.
Ekonominin gerçeklerine bağlı olarak rekabet avantajının işçilik maliyeti arttıkça , işçiliğin daha düşük olduğu ülkelere kayacağı baştan da biliniyordu.Kurların düşük seyretmesi bu kaçınılmaz sonucu yalnızca hızlandırmıştır.

Sektöre girişlerin aşırı olması ;
Bir dönem neredeyse herkes tekstilci olmaya başlamış ,arzdaki fazlalığa karşılık talepteki olası düşüşler gözden kaçırılmıştır.Verimlilik arttırılsa ,lojistik avantajlarda olsa Pazar sonsuza kadar bu kadar çok firmayı kaldırmaktan uzaktır.

Bu dönemde yaşanacak tecrübeyle markalaşma yeterince olmasada her üreticinin markalaşması dünyanın hiçbir yerinde mümkün değildir.

Bütün bu nedenlerle kurların yükselmesi de sektörü uzun süre taşıyamayacaktır.

Çözüm ne olabilir ?

Bu güne kadar markalaşıp başarı yakalayamayanların yatırım yapacak başka sektörler araması mantıklıdır.Hatırlanması gereken 20 -25 yıl öncesine kadar bu işi yapmadıkları ,edindikleri tecrübeyle başka işlerde başarılı olabilecekleridir.

Üretimin İşçilik ücretlerinin daha düşük olduğu ülkelere kaydırılması istihdam açısından sorun yaratacak olsada ,tecrübe kazanılmış bir işi hiç yapmamaktan daha iyi olabilir.Bu şekilde çalışan firmalarada rastlanmaktadır.

24 Ekim 2007 Çarşamba

Bugünkü Doğrularınızı Reddedin

İçinde bulunduğumuz çağda ,gelişmiş ülkelere göre düşüncesel farklılıkları ortadan kaldırıp eşit şartlar yaratabilmek için bildiğiniz doğruları reddetmek bir zorunluluk.

Şu anki bir çok doğrunuz gökteki yıldızların görüntüsünün şu an oradaymış gibi algılanması gibi ,aslında onlar çoktan başka yerlerde ,gelişmiş ve gelişmemişlik arasındaki farkta böyle.

Geçmiş doğruları bu günkü doğrular sanırsanız yanılırsınız ,yenilikleri yakından takip etmedikçe ise bunu anlayabilmek oldukça zordur.

Unutmayın son 50 yılda dünya aynı süreçten geçti ,her ülkede bir eğitim sistemi ve iş dünyası vardı. Geldiğimiz noktada her ülkenin yarışta aynı noktada olmadığı görülmekte .

Birilerinin doğru ,birilerinin yanlışlar yaptığı anlaşılmakta ve bazılarının doğrularının aslında yanlış olduğu sonucu ortaya çıkmakta.

Bilgisel eşitliğe ulaşılan günümüzde ,az gelişmişlerin bilinen doğrularını silip global doğrulara yönelerek gelişmişliği yakalayabilmesi mümkün görülmekte.

Hatırlayın ki ,şu anki doğrularınız sizlere birileri tarafından öğretildi ve geçmiştekilerin bu gün veya yarın yanlış olabilmesi yüksek bir olasılık .

Gençlere Önerilerimiz ;

Öğrenci iseniz ,

Size öğretilenlerin dışına çıkın .Bunu yapabilmek internet sayesinde elinizde.

Eğitimcilerinizin öğrettiklerinin doğruluğunu global gerçeklerle test edin .Bunu yapmanız bakış açınızı dünyaya entegre hale getirecek ,eğitimcileriniz kendilerini daha fazla geliştirmek zorunda hissedecektir.Bir gün iş hayatına başladığınızda ise bunu yapmayanlara göre birkaç adım önde olmanıza neden olacaktır.

İş hayatındaysanız ,

Kurumsal olmayan bir yerde çalışıyorsanız ,doğru olarak algılanan şeylerin % 90 ‘ının dünya gerçeklerinden uzak olduğundan emin olabilirsiniz.

Bizim tavsiyemiz öğrenebileceğiniz fazla bir şey olmadığı için bu tür yerlerden mümkün olabildiğince uzakta kalmanız.

Çalışmak zorundaysanız ,iş konunuzla ilgili dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek yöneticilerinizi izleyin ,bir gün onların yerine geçtiğinizde şirket hala ayaktaysa yenilikçi nesil ile birlikte global doğruları uygulamaya başlayın.Bu tür yerlerin çoğunda dünyaya entegre insanların yönetimlerle aynı dili konuşma şansları şu an için bulunmamakta.

Kurumsal bir firmadaysanız öncelikle diğerlerine göre şanslı olduğunuzu bilerek ,global gelişimleri araştırın ,uygulayabilme konusunda yöneticilerinizi işbirliğine zorlayın ,içlerinde sizlerle aynı düşüncede olanlar çıkacak ,aynı zamanda bu durum firmanızın başarısı yanı sıra sizinde hızlı yükselmenize katkıda bulunacaktır.

22 Ekim 2007 Pazartesi

2020 ‘ye yaklaşırken

2020 ‘ye yaklaşırken iş dünyasının bir kısmı pazarda patinaja devam ediyor ,bazıları ise dünyanın ne yönde döndüğünün farkında .

Dünya değişmekte sözü artık değişimin hızını anlatmakta yetersiz kalıyor.Ülkesel gelişmiş veya gelişmemişlik bir ölçüde tarihe karışıyor ,yerini yenilikçi teknikleri ve trendleri anlayıp uygulayabilen veya anlayamayan bireyler ve firmalar alıyor.

İnternet sayesinde bilgi artık herkese eşit uzaklıkta .Bunu anlayabilmek içinse hangi bilgiye nasıl ulaşılabileceğini anlamak ve araştırmak gerekiyor.

Bu sayede dünyadaki gelişmeler görüldükçe bilgiyi ve yenilikleri yakalamayan toplumların neden geri kaldıkları da anlaşılabiliyor.

Yeniliğe ulaşabilmek için yöntemler geliştiriliyor,geçmişte gizli tutulan bilgiler geliştirilebilmesi amacıyla dünya ile paylaşılıyor ,paylaşılan bilgilerden yenilikleri yaratmak ise dünyadaki herkes için mümkün hale geliyor.

Yenilikçi düşünce teknikleri bunlardan biri veya klasik beyin fırtınası yöntemlerinin çöpe atılması ,Yönetim tekniklerini geliştirmek ,Marka yönetiminde yeni fikirler ,Yenilikçi pazarlama stratejileri ,Ar – Ge ‘de farklı yöntemler ,Müşteri ilişkilerindeki yenilikler.

Diğer tarafta geleneksel yenilik ,fark yaratma ,güçlü insan kaynaklarına sahip olma, müşteri üzerine odaklanma ,global düşünmek fakat lokal hareket etmek ,iyi bir yönetime sahip olmak gibi kavramlar yeni iş dünyası tarafından artık yetersiz bulunmakta.

Bunun yerini ise açıklık ,gözlemlemek ,paylaşmak ve global hareket etmek almakta.

Dünyanın nereye gittiğini anlamaktan uzak fosilleşmiş beyinler patinaja devam ederken 22 yaşında bir genç 10 milyar dolar değere ulaştığı konuşulan internet sitesi Face Book ‘u yaratıyor veya You Tube ,Flicker ,Google ,zappos ,yahoo ,dlo ve diğerleri .

En başarılı olanların hepsinin ortak noktası ise klasik yöntemlerle iş yapmaması veya yaşlanan klasik işlerin ihtiyaç ve beklentilere göre yeni versiyonlarının yaratılması.

Bu şartlar altında görüyoruz ki 2020 ‘ye giden yolda ,bilinçli stratejiler uygulanabildiği taktirde ülkemizden de global başarıların çıkması şaşırtıcı olmayacak.

Dünya Fosillerine gelince ise düşüncemiz bu günlerin tadını çıkartmaları .Biliyoruz ki firmalarının tarihe karışmasını görmeleri için uzun bir süre beklemeleri gerekmeyecek.

19 Ekim 2007 Cuma

Kızgın Çalışanları Yönetmek

Kariyerinizin bir yerinde size kızgın bir çalışanınızı yönetmek zorunda kalabilirsiniz.

Yönetme arzunuz duygularınıza göre ağır basabilir ve verimli bir şekilde yönetebilirsiniz.

- Bu durumun derecesine bakın ve size kızmasına izin verin .Karar vermek için zamana ihtiyacı olabilir.

Eğer size gücenmişse yüzyüze görüşmelisiniz.

- Dürüstçe kendi davranışlarınızı gözden geçirin .Ona nasıl davranıyorsunuz ? Eğer sebepsiz yere kötü davranıyorsanız özür dileyerek veya benzer bir şekilde hata yaptığınızı belli edin.

- Çok geç kalmadan kızgın çalışanınızla yüzleşin ,geç kalırsanız sorun büyür ve ekibin diğer bireylerine de yayılabilir.

Bu yüzden kızgın çalışanınıza ‘’ Davranışlarınız bana kızgın olduğunuz izlenimini verdi ,bu konuyu konuşalım ‘’ deyip ağzınızı kapatıp dinleyin.

Uyumlu reaksiyon verin ,hislerinize hakim olun ve gerektiğinde özür dilemenin yanlış bir davranış olmayacağını bilin.

- Amacını sorun .’’ Sizinle çalışmaktan memnunum ama tam olarak amacınız nedir ? ‘’

Bu teklifiniz çalışanınıza problemi çözme şansı sunar. Kibarca bu tür bir yaklaşım size karşı saygıyı yükseltir ve ilişkilerinizde işbirliği şansı verir.

kaynak : ezine articles

17 Ekim 2007 Çarşamba

Müşteri Memnuniyetinde Fiyasko

Bir market düşünün ,

Dışarıdan baktığınızda sizi içine çeken ,park sorunu olmayan ,logosu etkileyici ,markası akılda kalıcı ,raf düzenleri ve yerleştirmesi iyi ,raflar arası mesafesi oldukça geniş ,ürünler ve fiyatlarda gördüğümüz belli başlı zincir marketlerden farklı değil.Bulunduğu semtte gelir seviyesi de oldukça yüksek .

Belliki bir çok şeyi oldukça başarılı bir şekilde kopyalamışlar.

Yeni açılmış ve 2M Migroslardan biraz daha büyük ,Adını önceden duymasamda internetten baktım yeni bir firma değiller ve başka mağazalarıda var.

Görüntü ‘’ Rekabette bizde varız ‘’ der gibi gerçekten iddialı ,

Sebze reyonundan bir şeyler aldım ,tartmaya götürdüm ,asık yüzlü 2 kişi vardı ,birisi tarttı . Verimlilik konusuna girmicem ama koca carrefour ‘da sebze reyonunda tartıda bir kişi bulunur.

Genel bir tur attıktan sonra pasta reyonundan güllaç almak istedim .Ortalıkta gereğinden çok çalışan vardı ama güllac ‘ı kesip kutuya koyma konusunda uzmanlaşmış kimse yoktu.Hemen buldular ve birisi geldi .Alacağımız ürün güllaç ,içinde süt var ve akabilir.Eleman onu kurupasta kutusuna koydu ve tarttı ,tartıya baktım kilo fiyatı etiketten yüksek ,fiyat neden farklı dedim ,(Bu konuda başka bir markette önceden tecrübem vardı ve farkedince kasada özür dileyip hemen para iadesi yapmışlardı.) şaşırdı ,oldukça kibarca değiştirmeyi unutmuşlar , (isterseniz almayını ima eder şekilde )ne yapmamı istersiniz diye sordu .Daha yeni açmışsınız balonlar da güzel ama hizmet sıfır deyince biraz düşündü ve biraz bekletiyim sizi diyerek yetkili birine gitti.Geldiğinde ise çözümü bulmuştu.Size 200 gram fazla verelim. Bu arada müşteri memnuniyetini detaylı düşünmüş olacak ki 215 gram fazla verdi. Yalnız kutu 2 parça alacak büyüklükteydi ve plastik bir kap bulup değiştirmesi gerekirken 2 parçanın bulunduğu kuru pasta kutusuna onu da koydu.

Bende müşteri memnuniyeti gözüyle bakan bir uzman havasında her şeyi akışına bırakıp izledim.

Sonra kasaya geldik kasadaki arkadaşta hayatından bezmiş görünüyordu ,ödemeyi yaptım , çıktım ve düşündüm ;

Ortada oldukça büyük bir yatırım vardı ,neredeyse hiçbir şeyin büyük zincir marketlerden farkı yoktu ama insan ve yönetim faktörü devreye girince imaj değişmişti
Zincir marketlerdi ,problemler karşısında tecrübe kazanmış olmaları gerekirdi ,ama bir üründe fiyat farkı olunca ne yapacaklarını bilememişlerdi ,sonuçta derslerine yeterli ölçüde çalışmadıkları açıktı.

(1 hafta sonra tekrar uğradığımda çalışanlar ilgisizliğe ve asık suratlılığa devam ediyordu.Market bu konuda başarıyı yakalamıştı)

Haksızlık etmemek için tekrar düşündüm,

Migros‘ta ,tansaş ‘ta ,şok ‘ta ,macro 'da ,carrefour ‘da ,bim ‘de,hatta bazen alışveriş yaptığım küçük yerel markette insan faktörü gerçekten farklıydı.Şu ana kadar böyle bir şey görmemiştim.Diğer marketlerde de aşırı bir ilgi görmezsiniz zaten belki de istemezsiniz.Yalnızca gerektiğinde konuya hakim ,en azından fazla asık suratlı olmayan bir kişi bulursunuz ve sorununuzu çözersiniz.Çalışanlarında bana göre bu örnekte hatası yoktu ,açıkça orada çok şey vardı ama insana yatırım yapılmamıştı.

Belkide büyük zincir marketlerde bizler fazla şımartılmıştık .

Müşteri olarak bir daha o markete gidermiyim diye kendimi sorgularsam ; bir çok üstün rakip varken zor.Diğer taraftan problem çözme ,işe hakim olma, güleryüz ve ilgi konularında daha iyi olsalardı müşterileri olmuştum .

Bu arada eve geldiğimde güllaç ‘ın suyu karton kutudan akıp diğer ürünlere bulaşmıştı ,tadı ise oldukça güzeldi .

15 Ekim 2007 Pazartesi

Bilişim 'den Bir Başarı Öyküsü

Erol Bilecik ve arkadaşlarının yaptıkları ,genç girişimcilerin hayallerini başarıya dönüştürebilmelerine örnek oluşturması açısından önemli.

Türkiye'nin iddialı bilgisayar şirketlerinden Index, dört genç mühendis tarafından kurulduğunda, Türkiye'de ne teknoloji, ne de bilgisayarlar bugünkü kadar popüler değildi. İşlerin durgunluğu kurucularını, altı ay boyunca "Eyvah, büyük bir hata yaptık!" diye düşündürdü. Ama vazgeçmediler.

Biri makine, üçü bilgisayar mühendisi dört genç. Birgün yolları aynı iş fikrinde kesişir. Yıl 1989. O tarihlerde bilgisayar ve teknoloji kavramları bugünkü kadar popüler değil Türkiye'de.

Ancak bu dört mühendis, kariyerlerinin en önemli kararını alarak çalıştıkları işlerini bırakırlar ve bir bilgisayar firması kurmaya karar verirler.

Hayalleri ise gelecekte Türkiye bilişim sektöründe iddialı bir bilgisayar firması yaratmaktır.

İş hayatında ortalama 1 - 1.5 yıllık iş geçmişleri olan bu dört mühendisin kurduğu firmanın adı Index Bilgisayar.

Bu arada birlikte yola çıkan dört mühendisin yolları 1996 yılında ayrılır ve şirketi kurucu iki ortak Erol Bilecik ve eşi Ayşe İnci Bilecik yönetmeye başlar.

Şirketin kurulduğu dönem şartlarını şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olan Erol Bilecik'ten dinleyelim: "O dönemde bilişim alanında bir boşluk olduğunu hissediyorduk. Şirketi kurduğumuz ilk altı ay içinde "acaba biz bu işe başlayarak yanlış mı yaptık?' dedik. Fakat sonra raylar yerine oturmaya başladı. Biz de yolumuza devam ettik. Tabii 1989 yani şirketi kurduğumuz dönemde, bilgisayar dünyası o kadar da bilinmiyordu. Sektörün büyüme trendini yakalaması 1990 sonrasında başladı."

Ve Bu Gün

Index Grup, Hyatt Regency Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında geride bıraktığımız yılı değerlendirip yeni yıla ilişkin hedeflerini açıkladı. Geçen yıl 521 milyon dolar ciro elde eden Index Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, kendilerine “2007’de 1 milyar dolar ciro” hedefi koyduklarını söyledi.

kaynak : milliyet

8 Ekim 2007 Pazartesi

Etkili CEO Olmanın Yolları

En güçlü olmak için gereken özellikler ;

- Kendinize güvenin ,Hiç kimse size ,rızanız dışında yetersiz olduğunuzu hissettiremez.

- Davranışlarınızı kontrol edin .İş hayatında başarı zeka yeteneklerinden çok zekice davranışlar üzerine kurulur.

- İşinize sıkı sıkı sarılın .

- Sürekli gelişmeye açık olun ,Risk alın ,hatalar bazen en büyük tecrübeyi sağlar.

- Dürüst ve Etik olun .

- Gerçekleri konuşmak konusunda kayıtsız kalırsanız ,gerçekleri konuştuğunuzda inandırıcılığınızı tehlikeye atarsınız.

- Konuşmadan önce söyleyeceklerinizi düşünün ,hızlıca düşünün ve mesajınızı verin .

- Farklı olun ,çoğu insanın o durumda ne yapacağını ve yapmayacağını değerlendirin.

- Etkileyici olun .

- Tarzınızın farkında olun .Tarzınız giydiğiniz elbise ile değil ,elbisenin içindeki ile ilgilidir.

- Sert olun .Sizi en çok korkutan şeylerin listesini yapın ve onları uygulayın.

- Esprili olun .Bunaltıcı iş ortamlarında birileri esprili olabilir,O kişinin siz olması daha iyidir.

- Rahatsızlık içindeykende rahat görünmeye çalışın .Liderlik bir performans ve gösteridir.

- Detaycı olun .Küçük şeyler her zaman büyük farklar yaratır.

- Önderliğe istekli olun .Kendinizi dinlenmeye,inanılmaya,takip edilmeye değer hissettirin .

- Hataları kabule hazır olun.

- Açık olun .Söylediğiniz veya yazdığınız her şey net olmalı ,kolayca anlaşılmalı ve yapılmalıdır.

- Kibar davranın .Bütün güç sizdeyken kaba olmak haksızlık ve zayıflıktır .

- Meraklı olun .Sorun ,sorun ve sorun.

- Hırslı olun .Kolay başarılarla bir şey öğrenemezsiniz.Ancak çok çaba harcayarak öğrenebilirsiniz.

- Hareketli olun .Kendinizi kalabalığa uydurun ,fakat orada göze çarpın .

- Konuşmalarınızda anektotlara yer verin , insanlar sizi daha iyi anlarlar.

kaynak :trump u.

5 Ekim 2007 Cuma

Yöneticinizi Nasıl Yönetirsiniz ? ( II )

Bu yazıda yöneticilerinizi nasıl yönetebileceğiniz konusunda öneriler bulunmakta ;


- Problemin ne olduğunu sorun ;

Size kızmasının nedeni nedir ? Kızan alt seviyede bir yöneticiyse kontrollü ,işlerin içinde kendisini kaybetmiş biriyse gereken onda daha fazla güven yaratmak olabilir.

Çözüm , yeteneklerinizi ispatlamayı gerektirir. Kontrolün sizde olabileceği küçük görevler isteyin ,bitirin ve yenisini isteyin .

Yöneticiniz yönetim yeteneklerinden uzak ,kararsız ,şüpheci ve dalgın biriyse onu yönlendirmeniz gerekmektedir.

Ucu açık sorular sormak yerine içinde cevabı içeren sorular sorun .

Örneğin

Sizinle Perşembe günü X raporu konusunda görüşmek istiyorum.Bu konuda verim artışıyla ilgili düşüncelerim var ,anlaşılmayan şeyler olursada açıklığa kavuşturabiliriz.

- Düzenli Toplantılar Yapın ;

Çalışanların bir endişeside yöneticilerle iletişimi kaybetmektir. ‘’ Acaba kapalı kapılar ardında hakkımda konuşuyor mu ? ‘’

Bu paranoya kendinizi işin bir parçası hissettiğinizde olmayacaktır. Toplantılarda kariyer hedeflerinizden ve ulaşmak için neler gerekli olduğundan da bahsedin .

Ayrıca yöneticinizin kariyer hedeflerini ve buna ulaşabilmek için sizin neler yapabileceğinizi sorun .

Yöneticiniz başarısı için size ihtiyaç duyabilir.

- Kendi borunuzu çalın

Her çalışan yöneticisi tarafından ödüllendirilmek ve geliştirilmek ister.Fakat ne yazık ki her çalışan bu kadar şanslı değildir.

Eğer yöneticiniz bunu anlamak istemiyorsa onu anlamaya siz zorlayın.

Mr.Challenger der ki ‘’ Emin olun ki yöneticiniz sizin yeteneklerinizi ,ne kadar iş kaldırabileceğinizi ,hatta özel hayatınızla ilgili bazı şeyleri bilir ‘’Onu iş paylaşımına zorlayarak zor işler arasında ödüllendirilmesinin gerektiğini görmeniz sizinde iş dışı hayatınıza daha fazla süre ayırma imkanını sağlar .

Eğer yöneticinizden hiç ilgi göremiyorsanız ve kariyer umudunuz yoksa ,bu sizin sorununuzdur. Kendi borunuzu çalmaya başlayarak başkalarının sizi fark etmesini sağlayın.

- Ondan öğrenin

Bazı şeyleri dayanılmaz mı hissediyorsunuz ? Bir an durun ,düşünün ,daha uysal olmayı deneyin .Kendinize ve yöneticinize nasıl daha farklı olabileceğinizi sorun .

Aynı koşullar sonsuza kadar gitmez ve bundan da öğrenilecek şeyler vardır.

Mr. Lee , ‘’ Her yönetici çalışanından bir şeyler öğrenir '' der. Ne yapmalı ve ne yapmamalıyım ?

Bir gün sizinde yukarı çıkma şansınız var ,bu tecrübeleri ilerisi için saklayın .

Bazen ise işinizi yapabilmek için hiçbir yol kalmaz .Yöneticiniz ve siz birbirinize karşı itici kişilikler olabilirsiniz veya çalışma tarzınız .Bu durumda atılmak üzere olabilirsiniz.

Aynada kendinize baktığınızda ,bu ortamda ben durgunum ,kariyer gelişimi beklemiyorum ,bir şeyde öğrenemiyorum diyorsanız başka bir iş bakabilirsiniz .

kaynak : money cnn

4 Ekim 2007 Perşembe

Yöneticinizi Nasıl Yönetirsiniz ? ( I )

Bu gün günlerden Çarşamba ve kendinizi hafta sonunu çıkaracak kadar iyi hissetmiyorsunuz .

Yöneticiniz bağırarak tepenizde ve bu patlamaların bir gün sona erebileceğini düşünemiyorsunuz.

İş konsantrasyonunuzu kaybetmişsiniz ,yöneticiniz tarafından terk edildiğinizi düşünüyorsunuz ,kariyer umutlarınız tükenmiş ve o hala yakanıza yapışmış bağırıyor.

Bu hikaye size yakın mı geldi ? Korkmayın yalnız değilsiniz ,araştırmalara göre çalışanların % 43 ‘ü kendisine değer verilmediğini hissetmekte .

O zaman yöneticilerinizi siz yönetin .

kaynak : money cnn

3 Ekim 2007 Çarşamba

C.E.O. 'lara Sormuşlar

Fortune 1.000 ‘de ilk 150 ‘de yer alan firma C.E.O ‘larına


Aşağıdaki adaylar arasından '' Firmanıza yönetici seçimi yapsanız hangisini seçerdiniz ? '' diye sormuşlar

Cevap şöyle ;

ADAY------------------YÜZDE

Dick Cheney-----------23
Colin Powell----------23
George Bush-----------15
Rudy Giuliani---------15
Donald Rumsfeld--------9
Tony Blair-------------9
Bill Clinton-----------3
Al Gore----------------0
Bilmiyorum-------------2

kaynak : hrm guide