26 Haziran 2008 Perşembe

Yalnız Ülkeler Sporda Başarılı Olabilir

Ne zaman bir ülke için ‘’ gelişmemiş ‘’ dense beceriksizlik şeklinde anlaşılır.

Oradaki insanların başarmak ve gelişmek için yeterli kapasiteye sahip olmadığını çağrıştırır.

‘’Gelişmemiş ‘’ kelimesinin olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli politik inandırma kuruluşları ve medya Üçüncü Dünya Ülkelerine ‘’Gelişmekte Olan Ülkeler ‘’ derler.

Üçüncü dünya demek daha doğrudur. Çünkü ‘’ Gelişmekte ‘’kelimesi bir şeyleri yapmak için geç kalmak söyleminin üstü kapalı yoludur.

Bu kelime bu ülkelerin ekonomik olarak kötüye gittiği göz önüne alındığında da anlamsızdır.

Geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren batı , geride kalan ülkelerde onlara teknoloji getirdiği ,iş alışkanlıklarının nasıl olması gerektiğini öğrettiği gibi yardım ettiği kanısını uyandıran bir izlenim bırakmıştır.

Bu durum ise emperyalizm hayallerinin son versiyonudur.

Gelişme senaryosuna göre batılı yatırımlar üçüncü dünya ülkelerine serbest olarak girer ve ülkelerindeki yüksek işçilik maliyetlerinden kurtulurlar.

Böylece sermayelerini daha da güçlendirerek daha fazla üretim ,iş imkanı ,satınalma gücü ve Pazar yaratabilirler.

Böyle bir ‘’ Gelişme Teorisi ‘’ ise Üçüncü Dünya Ülkelerini iliğine kadar sömüren bağımlı kapitalizm anlamına gelmektedir.

Bu ülkelerdeki insanların tarımın nasıl yapıldığını , balığın nasıl tutulduğunu bilmelerine gerek yoktur.

Güce dayanan hakimiyetin sonuçları yalnızca yoksulluk ve çatışma değildir.

Ekonomik yapının hakimiyeti çok uluslu şirketlerin Kuzey Amerika ,Avrupa ve Japonya ‘daki merkezlerine bağlanır.

Üçüncü dünya ülkelerinin ekonomileri kendi içlerinde ve birbirleri arasında teknoloji ,organizasyon ,sermaye akışı konularında bölünmüş ve bütünleşmemiş şekilde kalırlar.

Özet olarak dünya ekonomilerinin daha iyiye giderek dünya insanlarının ihtiyaçlarının karşılanması için neye sahip olduğunuz önemlidir.

Sporda ise henüz emperyalizm yoktur.Bu ülkeler antrenörlerini , oyuncularını , taktiklerini kendileri eşit şartlarda belirleyebilir.

Böylece başarı şanslarıda ortaya çıkar.


kaynak:michael parenti

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Sporda da sömürü mevcut diye düşünüyorum.Çünkü;
1-Başta futbol olmak üzere popüler spor dallarının uluslararası teşkilat yönetimleri gelişmiş ülkelerin elinde.
2-Rekabette hakem faktörü önemli ve kontrol yine gelişmiş ülkelerin elinde, önemli organizasyonlarda dahi her türlü kayırma mevcut.
3-Devşirme oyuncular ile gelişmiş ülkeler lehine rekabet şartları arttırılmış durunda.
Sonuç: 3. dünya ülkelerinin başarı şansı yine çok az.

Dr.Firma dedi ki...

Orpen hoşgeldiniz :)

Futbolda Brezilya ,Arjantin gibi ülkelerin dünya şampiyonu olabilmesi beni daha umutlu olmaya itiyor.

Üstelik Brezilya ekonomik olarakta dünyada gelişmiş ülke adayı.

Bizde futbolda dünya 3.süyüz.Oysa ekonomide nüfustan dolayı yalnızca büyük sayılabilecek bir pazarız.

Bu döngü istenirse kırılabilir.

Futbolda olduğu gibi ekonomide de gelişmiş ülkeler seviyesine gerçekten çıkabiliriz.

Adsız dedi ki...

Bazı spor dallarında genetik olarak bazı ülkelerin tabiri caiz ise hammadde potansiyelleri var.Futbolda da Brezilya ve Arjantinin durumu bu.Yine de futbolun organizasyonunda bu öncü iki ülke bile pasifize edilmiş durumda.FİFA'nın yıllardır başkanı İsviçreli Blatter.UEFA'nın ise Fransız Platini.Sportif başarı yakalanmasında Brezilya ve Arjantin potansiyellerinden dolayı bu işin duayenleri ve istisnaları.
Bizim de futbolda potansiyelimiz bu ülkeler kadar olmasa da fena sayılmaz ama günlük başarılar çözüm değil.İtalya-İspanya-İngiltere-Almanya-Fransa gibi dünya futbolunda her zaman söz sahibi olmamız eşit şartlarda mücadele edilmediği için şimdilik mümkün görülmüyor.Futbolda anlık ataklar ile döngüyü kırıyor gibi gözükebiliriz ancak ekonomide rekabet daha da sert ve anlık başarıya bile müsaade yok.

Dr.Firma dedi ki...

''Anlık ataklar '' cümlesi ile önemli bir noktaya değinmişsiniz.
Bu ataklar anlık ta olsa başkalarının müdahaleleri ile yapılmıyor.

Diğer taraftan her ülke kendi gerçeklerine göre stratejisini oluşturduğunda futbolda başarı gelebiliyor.

Ekonomide de gelişmiş ülkeleri iyi bir şekilde analiz ederek kendi gerçeklerinize göre kısa - orta ve uzun vadeli stratejinizi kendiniz oluşturursanız başarı gelir.

Tıpkı futbol gibi.

Ancak bazılarının sizi istediği yöne sürüklemesine izin vermemek ve ülke olarak başaracağınıza inancınızın tam olması önemli.