25 Mart 2008 Salı

Globalleşme Kimin İçin ?

Globalleşme çok fazla bir şey getirmez. İyi haberse , ürünlerin ,yeteneklerin ve kaynakların dünya çapında pazarlanmasıdır.

Peki fakirler için işe yarar mı ?

Bu konuda konuşulacak en önemli konu budur.

Bir çok gelişmekte olan ülke 1990 ‘larda endişe ve hayal kırıklığı yaşamıştır.1997 ‘de Uzakdoğu Krizi yaşanmıştır.Eğer globalleşme fakir ülkeler için bir avantajsa terslik nerededir ?

Globalleşme yanlıları bu konuda iki karşı görüş öne sürerler ;

Birincisi Global güçlerin etkisinin azaldığıdır.Örnek olarak 70 ‘lerin sonunda Çin ve Hindistanın büyümesi etkileyici değilken , 80 sonrası ikiye katlamıştır.Bu ülke insanlarınında yarıdan fazlası fakirdir.

İkincisi , Bu ülkeler dünya ekonomisine tam olarak entegre olabilmişler ,hızlı büyümeyi yöneterek yoksulluğu azaltmışlardır.

Globalleşme karşıtları ise büyük performans gösteren Çin ,Hindistan yanı sıra Vietnam ve Uganda’nın globalleşme argümanı olarak vitrine çıkarıldığı görüşündedir.

Menfaat sahipleri ve yatırımların serbestleştirilmesinin yönetilmesi konusunda başlıca anlaşmazlık politik etkenler olmaya başlamaktadır.

Çokuluslu firmalar ve Finansal Girişimler çift taraflı ticari müzakereleri başarılı bir şekilde yapabilmektedir. Çünkü değeri artan pazarları hızlı bir şekilde görebilmekte ve kendi ülkelerindeki karlarını arttırabilmektedir.

Ülkelerarası işçi akımına olabildiğince izin vermemektedirler.İstisnalar ise olmuştur.Örneğin Silikon Vadisinde işçilik maliyetlerinin çok artması üzerine Kongreyi Hindistan ve diğer gelişmekte olan ülkelerden yazılım mühendisleri getirilmesi konusunda zorlamışlardır.

Globalleşme kurallarının fakir ülkeler için dostça olması için çok çalışmak gerekmektedir.

kaynak:hbs

Hiç yorum yok: