20 Ağustos 2007 Pazartesi

Para piyasalarında son gelişmeler

Piyasalarda son dönemde yaşanan krize bir önlem olarak, ABD Merkez Bankası FED Cuma günü gerçekleştirdiği olağanüstü toplantısında iskonto faiz oranlarını yarım puan indirerek 5.75’e çektiğini açıkladı. Bu karar neticesinde mali piyasalar tüm dünyada biraz nefes alırken, hızlı bir tepki alımı da tüm piyasalarda gözlemlendi.

FED’in burada yaptığı daha çok piyasalardaki panik havasının yatışmasını sağlamaktı. Kanımızca verilmek istenen mesaj, ABD merkez bankasının her an için müdahaleye hazır olduğu ve büyük çapta bir krizin yaşanmasına pek de izin vermeyeceği idi.

Bu kanıya varmamızın başlıca sebebi, FED’in daha önemli bir politika aracı olan gösterge faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmemesidir. Biraz açarsak, FED eğer daha önceki söylemlerinin aksine (diğer bir deyişle enflasyonun daha önemli olduğu) ani bir kararla gösterge faizlerini indirmiş olsa idi, o zaman piyasalarda risk algılaması daha farklı olabilecek, piyasa oyuncuları krizin çok ciddi boyutlara gelebileceğinden FED’in bile endişe duyduğu hissine kapılarak belki de faiz indirimin etkisini hemen yok edeceklerdi. Bu bağlamda FED temkinli politika izleyerek hem piyasaların ateşini bir miktar düşürmüş hem de piyada geçici de olsa rahatlamaya sebep olmuştur.

Neden geçici rahatlama?

İlk başlarda emlak piyasalarındaki krizle başlayan ve kaldıraç etkisi ile tüm dünyaya yayılan krizden darbe yiyen finansal kurumların, sadece iskonto oranlarının indirilmesi ile kredi musluklarını yeniden açmaları beklenmiyor. Kredi piyasasında rahatlama için bundan sonrasında daha ciddi ve kalıcı önlemler gerektiğini söylemek bizce de çok yanlış olmaz. Bundan sonra merkez bankalarından beklenen faiz indirimlerinin gelmesi, piyasalardaki durumu bir miktar daha sakileştirebilir. Önümüzde 18 Eylülde yapılacak olan FED toplantısı var ve artık bırada piyasa oyuncuları gösterge faizde indirim olacak mı olmayacak mı diye değil, indirim 50 baz puan mı olur diye konuşmaya çoktan başladılar bile.

Türk mali piyasaları tüm bu gelişmelerden nasıl etkilenecek?

Türkiye son dönemde carry trade denilen sermaye hareketinden etkilenen ülkelerin başını çektiği için hiç şüphesiz küresel krizin en çok etkliyeceği ülke olacaktır. Türk Lirasındaki aşırı değerlenme ve faizlerin çok yüksek seviyelerde seyretmesi carry trade pozisyonları için Türkiye’yi dünyadaki en cazip ülke yapmıştı. Hali hazırda baktığımızda ise mali piyasaların verdiği tepki diğer gelişmekte olan ülkelerdeki tepkiye göre çokda farklı değildir. Bizce bunun en önemli nedeni faizlerin çok yüksek oluşu ve piyasadaki sıcak paranın bu kadar yüksek bir getiriyi hiç bir yerde elde edemeyeceği gerçeğidir. Bu bağlamda ülkeye girmiş olan sermaye çok kolay çıkmak istememektedir. Ancak bu durumun daha ne kadar gideceği de likidite koşulları ile çok yakından ilişkilidir. Piyasalarda güven tesis edilmesi ile birlikte carry trade eğilimi yeniden baş gösterebilir. Ancak, bunun için öncelikle piyasaların dengelenmesi gerekiyor. Bunun da çok kolay olmayacağını düşünüyoruz.

Hiç yorum yok: