Zorlu ,yerel bir inşaat işine girdiği için bizi hayal kırıklığına uğratmıştı ,Çünkü grup 'tan global oyuncu olabileceği beklentimiz yüksekti.
Yine önemli bir ilki gerçekleştirmiş .Hayal kırıklığımızın haklı olduğunu aşağıdaki haberle daha iyi anladık ,
Zorlu Holding'in patronu Ahmet Nazif Zorlu, ev tekstil mağazası Linens'in başında bulunan kızı Şule Zorlu 'nun yerine yeğeni Fatih Dereköylü'yü getirdi. Zorlu, kızını 'iş dinamikleri gereği' görevden aldığını söyledi.
Linens'teki görev değişiminin nedenini "İş dinamikleri açısından gerekliydi" sözleriyle açıklayan Zorlu, şöyle devam etti: "Zorlu Tekstil Grubu'nun içinde yeni bir sinerji yaratmamız gerektiğine inanıyorduk. Bu nedenle böyle bir karar alarak görev değişikliğine gittik.
Bu vizyonda olabilen grupların Global Dünya 'da Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğuna oynama şansları bizce yüksek
Daha önceki bir röportajda ise Şule Hn. 'ın vizyonunun genişliğini görebiliyoruz :
14 yaşından bu yana, grubun teksil fabrikalarında çalışmaya başlayan Şule Zorlu üniversiteden mezun olduğunda Denizbank'a stajyer olarak girerek profesyonel olarak iş hayatına atıldı. Zorlu, daha önce bir gazeteye verdiği röportajında "Evet, Ben Ahmet Bey'in kızıyım. Ama 30 bin kişinin çalıştığı bir şirkette, ben de herkes gibi emeğimle varım" demişti. Şule Zorlu, Denizbank'taki dört yıllık tecrübesi ve başarı grafiği nedeniyle, Linens'in genel müdürlüğü görevine getirildiğini belirterek "Ahmet Bey, bende bir ışık görmeseydi, gözümün yaşına bakmazdı.
Linens'in 100 mağazası var . Şule Zorlu 'nun hedefleri arasında Cezayir ,Fas , Tunus ,Libya 'da mağazalar açmak vardı .
Şule Zorlu 'nun önümüzdeki dönemde daha zor görevleri başaracağına inanıyor ,Gruptan vizyonuna yakışan başarılar bekliyoruz.
Kaynak : www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=69492&ForArsiv=1
Bazen kızdırmak ,bazen güldürmek ,amaç düşündürmek '' Yaşanmış olaylar , gerçeklere yorumlar '' Sitede yer alan bilgiler yalnızca görüş niteliğindedir.
31 Mayıs 2007 Perşembe
30 Mayıs 2007 Çarşamba
Başarı Şans İşi Gibi Görünmüyor
Planların üzerinde büyüyen Kipa'da hedef 2 milyar dolar
3 yıl önce Kipa'yı alarak Türkiye pazarına giren Tesco, bu yıl 1 milyar dolarlık ciro hedefliyor. Tesco Kipa'nın CEO'su Simon King, en başta Türkiye'ye know-how getirmeyi düşündüklerini ancak burada öğrendikleriyle dışarıya transfer ettiklerini söyledi.
DOĞRU HEDEF BELİRLEME
Tesco Kipa'nın CEO'su Simon King, Türkiye iştirakinin Tesco'nun en başarılı uluslararası yatırımlarından biri olduğunu , 2008 hedeflerinin 2 milyar dolar ciro olduğunu söyledi. King, mali yıl sonunda önceki yıla oranla yüzde 55 büyüdüklerini, bunun yüzde 40'ının yeni mağazalardan, yüzde 15 'inin ise mevcut mağazalarla sağlandığını açıkladı
ARAŞTIRMAYA DAYALI OLUŞTURULMUŞ BİR STRATEJİ
King, "Biz şu an 3-5 yıl sonrası için yatırım yapıyoruz. Amacımız ülke çapında bir numara olmaktan önce, mağazamız olan kentte bir numara olmak" diye konuştu.
Mağaza açmada limitimiz yok." İstanbul'a ne zaman mağaza açacakları yönündeki soru üzerine King, önümüzdeki 5 yıl içinde bunun mümkün olabileceğini ifade etti.
Türkiye pazarında planlarının üzerinde büyüdüklerinin altını çizen King, "İlk başta Tesco'nun diğer ülkelerinden Türkiye'ye know-how getirmeyi düşünüyorduk. Ama Türkiye'de öğrendiklerimizi Tesco'nun yurtdışındaki diğer mağazalarına transfer eder konuma geldik" diye konuştu
YENİLİK İÇİN EKİP ÇALIŞMASI
Türkiye'deki dağıtım merkezi Californiya'ya örnek oldu
“Tesco, İzmir Torbalı'daki dağıtım merkezi modelini California'daki diğer rakiplerine karşı aynen ABD'de kullanacak. Türkiye'deki iyi uygulamalar diğer ülkelere örnek olmaktadır” diye konuştu. Tesco Kipa Finans ve Bilgi İşlem Direktörü Ruşen Kopmaz ise Tesco'ya ait standart dağıtım merkezi modelini Türkiye'nin talebi üzerine burada geliştirdiklerini, stokların alınmasından müşterinin ürünü almasına kadarki süreci kapsayan modelin eylül ayında ilk defa Amerika pazarına girecek Tesco'nun orada bu modeli uygulayacağını ifade etti. 40'dan fazla ülkeden 150-200 uzmanla beraber Türkiye'de geliştirilen modelin gelecekte Tesco'nun dünyadaki bütün ülkelerinde bulunan mağazalarında kullanılacağına dikkat çeken Kopmaz, modelin Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan ve İngiltere'de uygulanacağını söyledi.
VE BAŞARI
28 Şubat 2007'de sona eren bir yıllık mali dönemde, bir önceki yıla göre satışlarını yüzde 52,5, toplam satış alanını yüzde 88, personel sayısını yüzde 60, hipermarket sayısını ise ikiye katlayan Tesco Kipa, Türkiye ile ilgili hedeflerini büyüttü
Her model için yüksek bütçe gerekmiyor. Yeterki hangi çağda olduğumuzun farkında olalım
Kaynak : www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=69350&ForArsiv=1
3 yıl önce Kipa'yı alarak Türkiye pazarına giren Tesco, bu yıl 1 milyar dolarlık ciro hedefliyor. Tesco Kipa'nın CEO'su Simon King, en başta Türkiye'ye know-how getirmeyi düşündüklerini ancak burada öğrendikleriyle dışarıya transfer ettiklerini söyledi.
DOĞRU HEDEF BELİRLEME
Tesco Kipa'nın CEO'su Simon King, Türkiye iştirakinin Tesco'nun en başarılı uluslararası yatırımlarından biri olduğunu , 2008 hedeflerinin 2 milyar dolar ciro olduğunu söyledi. King, mali yıl sonunda önceki yıla oranla yüzde 55 büyüdüklerini, bunun yüzde 40'ının yeni mağazalardan, yüzde 15 'inin ise mevcut mağazalarla sağlandığını açıkladı
ARAŞTIRMAYA DAYALI OLUŞTURULMUŞ BİR STRATEJİ
King, "Biz şu an 3-5 yıl sonrası için yatırım yapıyoruz. Amacımız ülke çapında bir numara olmaktan önce, mağazamız olan kentte bir numara olmak" diye konuştu.
Mağaza açmada limitimiz yok." İstanbul'a ne zaman mağaza açacakları yönündeki soru üzerine King, önümüzdeki 5 yıl içinde bunun mümkün olabileceğini ifade etti.
Türkiye pazarında planlarının üzerinde büyüdüklerinin altını çizen King, "İlk başta Tesco'nun diğer ülkelerinden Türkiye'ye know-how getirmeyi düşünüyorduk. Ama Türkiye'de öğrendiklerimizi Tesco'nun yurtdışındaki diğer mağazalarına transfer eder konuma geldik" diye konuştu
YENİLİK İÇİN EKİP ÇALIŞMASI
Türkiye'deki dağıtım merkezi Californiya'ya örnek oldu
“Tesco, İzmir Torbalı'daki dağıtım merkezi modelini California'daki diğer rakiplerine karşı aynen ABD'de kullanacak. Türkiye'deki iyi uygulamalar diğer ülkelere örnek olmaktadır” diye konuştu. Tesco Kipa Finans ve Bilgi İşlem Direktörü Ruşen Kopmaz ise Tesco'ya ait standart dağıtım merkezi modelini Türkiye'nin talebi üzerine burada geliştirdiklerini, stokların alınmasından müşterinin ürünü almasına kadarki süreci kapsayan modelin eylül ayında ilk defa Amerika pazarına girecek Tesco'nun orada bu modeli uygulayacağını ifade etti. 40'dan fazla ülkeden 150-200 uzmanla beraber Türkiye'de geliştirilen modelin gelecekte Tesco'nun dünyadaki bütün ülkelerinde bulunan mağazalarında kullanılacağına dikkat çeken Kopmaz, modelin Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan ve İngiltere'de uygulanacağını söyledi.
VE BAŞARI
28 Şubat 2007'de sona eren bir yıllık mali dönemde, bir önceki yıla göre satışlarını yüzde 52,5, toplam satış alanını yüzde 88, personel sayısını yüzde 60, hipermarket sayısını ise ikiye katlayan Tesco Kipa, Türkiye ile ilgili hedeflerini büyüttü
Her model için yüksek bütçe gerekmiyor. Yeterki hangi çağda olduğumuzun farkında olalım
Kaynak : www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=69350&ForArsiv=1
28 Mayıs 2007 Pazartesi
Gelişen Dünyalar Dışarıdan Nasıl Görünüyor ?
Gelişmekte olan ülkelerin gelişmekte pozisyonunda kalma nedenleri
1 . Teknoloji temelli eğitim almış bilim adamı yetersizliği ,Dünya seviyesinde Araştırma Üniversitelerinin eksikliği ,
2 . Firmaların alım gücü düşük pazarlarda yeterli sermaye birikimini yaratamaması ,
3 . Firma yöneticilerinin dar bütçelerle iş yapmaya çalışması ,
Gelişenlerle ,gelişemeyenler arasındaki fark ,değişime farklı yaklaşılmasıdır .
Bazıları müşterilerin ne istediğini , ihtiyaçlarını yakından analiz ediyorlar ,bu konulardaki dünya çapında iyi fikirleri araştırıyorlar . İnanıyoruz ki bu stratejiler gelişim açısından çok önemli .
İş planlarınında , Üretim , Lojistik ,Pazarlama ,Müşteri Hizmetlerinde değişikliklere gidilmesi gerekiyor.
YENİLİK 2 ŞEKİLDE GELİR ‘’ TEKNOLOJİYLE DESTEKLE VE MÜŞTERİYİ ÇEK ‘’
Çoğu Yabancı Firma ,Gelişmekte olan bir ülkeye Yüksek gelirli müşteriye göre dizayn edilmiş bir ürünün düşük versiyonu ile gelir .Bu yaklaşımsa nadiren başarılı olur.Fakat bazıları o ülkedeki düşük gelirli müşterilerin ihtiyaçlarını anlarlar ,problemlerine yaratıcı çözümler sunarlar .
Gelişmiş ülkelerdeki Büyük firmalar AR - GE ‘ leri sayesinde önemli buluşlar yaparlar ,Gelişmekte olan ülkelerdeki iş dünyaları ise Yeniliğe oldukça farklı bakarlar.
Genelde Yenilik yalnızca teknolojiyle değil ,teknolojinin çevrelediği üretim ,dağıtım ,lojistik ve finansı içeren iş modelleriyle gelir .
Diğer bir yol ise bulunan fikirlerin hedef pazarlara uygun hale getirilmesidir.
Kaynak : Harvard Business School
1 . Teknoloji temelli eğitim almış bilim adamı yetersizliği ,Dünya seviyesinde Araştırma Üniversitelerinin eksikliği ,
2 . Firmaların alım gücü düşük pazarlarda yeterli sermaye birikimini yaratamaması ,
3 . Firma yöneticilerinin dar bütçelerle iş yapmaya çalışması ,
Gelişenlerle ,gelişemeyenler arasındaki fark ,değişime farklı yaklaşılmasıdır .
Bazıları müşterilerin ne istediğini , ihtiyaçlarını yakından analiz ediyorlar ,bu konulardaki dünya çapında iyi fikirleri araştırıyorlar . İnanıyoruz ki bu stratejiler gelişim açısından çok önemli .
İş planlarınında , Üretim , Lojistik ,Pazarlama ,Müşteri Hizmetlerinde değişikliklere gidilmesi gerekiyor.
YENİLİK 2 ŞEKİLDE GELİR ‘’ TEKNOLOJİYLE DESTEKLE VE MÜŞTERİYİ ÇEK ‘’
Çoğu Yabancı Firma ,Gelişmekte olan bir ülkeye Yüksek gelirli müşteriye göre dizayn edilmiş bir ürünün düşük versiyonu ile gelir .Bu yaklaşımsa nadiren başarılı olur.Fakat bazıları o ülkedeki düşük gelirli müşterilerin ihtiyaçlarını anlarlar ,problemlerine yaratıcı çözümler sunarlar .
Gelişmiş ülkelerdeki Büyük firmalar AR - GE ‘ leri sayesinde önemli buluşlar yaparlar ,Gelişmekte olan ülkelerdeki iş dünyaları ise Yeniliğe oldukça farklı bakarlar.
Genelde Yenilik yalnızca teknolojiyle değil ,teknolojinin çevrelediği üretim ,dağıtım ,lojistik ve finansı içeren iş modelleriyle gelir .
Diğer bir yol ise bulunan fikirlerin hedef pazarlara uygun hale getirilmesidir.
Kaynak : Harvard Business School
26 Mayıs 2007 Cumartesi
Bir Hikaye
Kuruluş Tarihi : 2001
Sektör : Finansal Ürünler
Son 3 Yıllık Büyüme : % 5,629
2005 Yılı Karı : 34,8 milyon USD
Çalışan Sayısı : 38
Firma başarısını Tim 'den ( 66 ) dinleyelim ,
Mühendislik ailemizin genlerinde var .Büyükbabam Lincoln ‘ un baş mühendisiydi ,
Mühendislik eğitimi sonrası tüm girişimcilik eğitimimi Harvard Business School ‘da aldım.
Hedefim teknik alanda girişimcilikti , Hayatım boyunca müşterilerimin giderlerini nasıl azaltabilirim diye düşündüm .
İlk olarak Soğuk Savaş Bilgi Teknolojileri konusunda bir firmada çalışmaya başladım .Bu şirketteyken apandisit ameliyatı oldum ,bir süre işe gidemedim ,o arada benim projem laboratuardan çalındı .1965 ‘te ayrıldım .
Bu benim kendime ait olmayan bir firmada ilk ve son çalışmamdı .
Bir politikacı arkadaşım spesifik seçmenlere çok sayıda mektup gönderebilecek bir fikir istedi ,Amaçlanan mektupları hazırlamak için bilgisayar kullanabileceğimi düşündüm .4 arkadaş bir şirket kurduk.
İlk önce pazarı nüfus istatistikleri ve satınalma potansiyeli konularında segmentlere ayırdık . Ayrıca mektupların yerine ulaşması konusunda önemli sorunlar olduğunu gördük.Gönderilerin % 70 ‘i adrese ulaşıyordu , nedeni adresleri yazanlar düşük maaşlı ve yetersiz ingiliceye sahip çalışanlardı .Bu sorunu bilgisayarla çözebilirdik .Yaptık ve % 92 üzeri teslim oranına ulaştık. Harvard B. S. ‘den Amerikan Posta Servisinde üst düzey bir görevde çalışan bir arkadaşım bir fikir verdi. Mektupları ayrı ayrı postalamak yerine belli rotalara koli ile gönderip dağıttırabilirsek mektup maliyeti 9,6 cent ‘den 4,0 cente inecekti.Hemen uyguladık .8 ay sonra Amerikan Posta serviside böyle bir sistem uygulamaya başladı .1977 ‘de şirketi satıp bir Katalog Firması satın aldım .Bu işte her bir katalog ödeme sistemi sorunlarından dolayı cironun % 2 ‘si kadar ilave maliyete sahipti ,Bunu % 1 ‘e indirdik.
İlk Litle & Co 1986 ‘da faaliyete başladı .1,6 milyon USD kredi aldık , Faaliyet konusu katalog satışlarında ödeme sistemiydi.
Burada başlıca şunları yaptık ;
Adres ayrıştırımında Visa ile çalıştık ,Çünkü Fatura adresleriyle ,doğru kimlik adresleri aynı olmalıydı .
Diğer bir konu faturaların taksitlendirilmesi ,Visa buna karşı çıktı ,faiz satıcıdan çıkmayacaktı ,kendisi üstlenecekti .Biz bir rakibinin faiz talep etmediğini ,bu durumda cirolarının artacağını belirttik , 6 hafta sonra Visa bunu yapabileceğini bildirdi.
Bu da diğerleri gibi benim ahmakça fikirlerimden biriydi , diğer yandan ilginçti ,Sonrasında Visa ‘nında fikri olmuştu .
1995 ‘ te firmayı 80,000,000 USD ‘ye First USA ‘ ya sattım. Fakat ismimi satmadım ,onlar Payment Tech adını aldılar.
2001 ‘de bu firmam faaliyete başladı ,
Başarıya ulaşmak için 4 şeyi bilmeliyiz.
1 . İyi bir ekip , Rakiplerimiz teknik çalışmıyor .oysa yaptığımız iş çok teknik ,
2 . Biz pazarı tanıyoruz . Onlar yalnızca bankalarla konferanslara gidiyor. Biz pazarın içindeyiz ,konferansları ise internetten yapıyoruz.
3 . Biz Visa ve Mastercard düzenlemelerini biliyoruz .
4 . Riski yönetmeyi biliyoruz .
Oğlum Tom 6 yıl başarılı bir Venture Capital firmasında çalıştı , Geçen yıl İş Geliştirme Başkan Yrd . olarak bize geldi .Bir süre önce ‘’ Artık Tom ‘ un CEO olma zamanıdır ‘’ dedi bizde yaptık .
Bu yıl benim için hiçde kritik değil ,Artık seminerlerdeyim ,Visa , Mastercard ,iş ortağı bankalarla neler yapılabilir onları anlatıyorum .
İnsanlar beni çılgın bulabilir , Ama ben bu şekilde iş yapmayı seviyorum .
ASLINDA BURADA BELKİ HİÇ BİR ŞEY YOK , BELKİ DE ÇOK ŞEY VAR .
DÜŞÜN , FİKİR ÜRET , BÜYÜT ,SAT ,KAZAN VE TEKRARDAN YAP
Sektör : Finansal Ürünler
Son 3 Yıllık Büyüme : % 5,629
2005 Yılı Karı : 34,8 milyon USD
Çalışan Sayısı : 38
Firma başarısını Tim 'den ( 66 ) dinleyelim ,
Mühendislik ailemizin genlerinde var .Büyükbabam Lincoln ‘ un baş mühendisiydi ,
Mühendislik eğitimi sonrası tüm girişimcilik eğitimimi Harvard Business School ‘da aldım.
Hedefim teknik alanda girişimcilikti , Hayatım boyunca müşterilerimin giderlerini nasıl azaltabilirim diye düşündüm .
İlk olarak Soğuk Savaş Bilgi Teknolojileri konusunda bir firmada çalışmaya başladım .Bu şirketteyken apandisit ameliyatı oldum ,bir süre işe gidemedim ,o arada benim projem laboratuardan çalındı .1965 ‘te ayrıldım .
Bu benim kendime ait olmayan bir firmada ilk ve son çalışmamdı .
Bir politikacı arkadaşım spesifik seçmenlere çok sayıda mektup gönderebilecek bir fikir istedi ,Amaçlanan mektupları hazırlamak için bilgisayar kullanabileceğimi düşündüm .4 arkadaş bir şirket kurduk.
İlk önce pazarı nüfus istatistikleri ve satınalma potansiyeli konularında segmentlere ayırdık . Ayrıca mektupların yerine ulaşması konusunda önemli sorunlar olduğunu gördük.Gönderilerin % 70 ‘i adrese ulaşıyordu , nedeni adresleri yazanlar düşük maaşlı ve yetersiz ingiliceye sahip çalışanlardı .Bu sorunu bilgisayarla çözebilirdik .Yaptık ve % 92 üzeri teslim oranına ulaştık. Harvard B. S. ‘den Amerikan Posta Servisinde üst düzey bir görevde çalışan bir arkadaşım bir fikir verdi. Mektupları ayrı ayrı postalamak yerine belli rotalara koli ile gönderip dağıttırabilirsek mektup maliyeti 9,6 cent ‘den 4,0 cente inecekti.Hemen uyguladık .8 ay sonra Amerikan Posta serviside böyle bir sistem uygulamaya başladı .1977 ‘de şirketi satıp bir Katalog Firması satın aldım .Bu işte her bir katalog ödeme sistemi sorunlarından dolayı cironun % 2 ‘si kadar ilave maliyete sahipti ,Bunu % 1 ‘e indirdik.
İlk Litle & Co 1986 ‘da faaliyete başladı .1,6 milyon USD kredi aldık , Faaliyet konusu katalog satışlarında ödeme sistemiydi.
Burada başlıca şunları yaptık ;
Adres ayrıştırımında Visa ile çalıştık ,Çünkü Fatura adresleriyle ,doğru kimlik adresleri aynı olmalıydı .
Diğer bir konu faturaların taksitlendirilmesi ,Visa buna karşı çıktı ,faiz satıcıdan çıkmayacaktı ,kendisi üstlenecekti .Biz bir rakibinin faiz talep etmediğini ,bu durumda cirolarının artacağını belirttik , 6 hafta sonra Visa bunu yapabileceğini bildirdi.
Bu da diğerleri gibi benim ahmakça fikirlerimden biriydi , diğer yandan ilginçti ,Sonrasında Visa ‘nında fikri olmuştu .
1995 ‘ te firmayı 80,000,000 USD ‘ye First USA ‘ ya sattım. Fakat ismimi satmadım ,onlar Payment Tech adını aldılar.
2001 ‘de bu firmam faaliyete başladı ,
Başarıya ulaşmak için 4 şeyi bilmeliyiz.
1 . İyi bir ekip , Rakiplerimiz teknik çalışmıyor .oysa yaptığımız iş çok teknik ,
2 . Biz pazarı tanıyoruz . Onlar yalnızca bankalarla konferanslara gidiyor. Biz pazarın içindeyiz ,konferansları ise internetten yapıyoruz.
3 . Biz Visa ve Mastercard düzenlemelerini biliyoruz .
4 . Riski yönetmeyi biliyoruz .
Oğlum Tom 6 yıl başarılı bir Venture Capital firmasında çalıştı , Geçen yıl İş Geliştirme Başkan Yrd . olarak bize geldi .Bir süre önce ‘’ Artık Tom ‘ un CEO olma zamanıdır ‘’ dedi bizde yaptık .
Bu yıl benim için hiçde kritik değil ,Artık seminerlerdeyim ,Visa , Mastercard ,iş ortağı bankalarla neler yapılabilir onları anlatıyorum .
İnsanlar beni çılgın bulabilir , Ama ben bu şekilde iş yapmayı seviyorum .
ASLINDA BURADA BELKİ HİÇ BİR ŞEY YOK , BELKİ DE ÇOK ŞEY VAR .
DÜŞÜN , FİKİR ÜRET , BÜYÜT ,SAT ,KAZAN VE TEKRARDAN YAP
25 Mayıs 2007 Cuma
30 Milyon Dolarlık Bir Fikir
Orijinal Fikir bir oyunda yaratıldı ,
Caterina Fake (37) , Steward Butterfield (33) .Kanadalı çift balayı dönüşünden 2 hafta sonra çalışmaya başladılar .İkiside web dizayn danışmanıydı . 2002 yılında Flicker adıyla bir fotoğraf paylaşım sitesi kurdular .Site kısa zamanda populer hale geldi ,Dizaynı ,Teknolojisi , Algılanabilirliği ,Kullanıcılarda yarattığı memnuniyet çok üst seviyedeydi. Firmada 7 kişi çalışıyordu .
Flicker 'ı daha sonra Yahoo ‘ya 30,000,000 USD ‘ye sattılar.
Çift şöyle demiş ,
Biz bu şirkette SONSUZ OYUN olarak adlandırdığımız bir kavram yarattık .Eğer iş bir oyunsa bazı şeyleri olaganüstü yapmalıydık .Oyun yapmak ,almak ,satmak üzerine kurulmuştu .
Sitemize gelen herkesi selamladık , Bu konuda site çalışanı George Quates şöyle diyor ;
Siteye gelen herkesi 7 gün ,24 saat boyunca selamladım ,onlarla chat yaptım .Çünkü bu bir sosyal üründü ,insanlar buraya fotoğraflarıyla birlikte tüm yaşamlarını koyuyordu .Onlara sevgiyle yaklaşım gerekliydi ……
Sitemize gelenleri potansiyel reklam aracımız olarak gördük ,onlara sıcak yaklaşımımızı bir şekilde gösterdik .
İlk zamanlar müthiş sıkıntıdaydık ,bir KOBİ firmasına finansman için başvurduk ve reddedildik ,Aynı firma ertesi yıl bize 450,000 Kanada Doları kredi , ayrıca kar ‘a geçince ödenmek üzere film ve müzik ‘te verebileceğini belirtti .Bunu reddettik ,Düşündük ki biz bu parayı geçen yıl alabilseydik ,her şey bitecekti ve Flicker falan kalmayacaktı.
Daha sonra Yahoo ‘yla müthiş bir toplantı yaptık ,çok güzel bir DEMO hazırlamıştık
Sonrasında bizi 6 ay boyunca aradılar ,Vizyonlarını paylaştılar ,Sistemi nasıl yürüttüğümüz konusunda bizimle hemfikirlerdi . Bu arada bizde çok şey öğrendik ,Bunların bazılarını büyük firmalar dışında öğrenme şansımız yoktu.
Kaynak : t.d.r.f.e
Caterina Fake (37) , Steward Butterfield (33) .Kanadalı çift balayı dönüşünden 2 hafta sonra çalışmaya başladılar .İkiside web dizayn danışmanıydı . 2002 yılında Flicker adıyla bir fotoğraf paylaşım sitesi kurdular .Site kısa zamanda populer hale geldi ,Dizaynı ,Teknolojisi , Algılanabilirliği ,Kullanıcılarda yarattığı memnuniyet çok üst seviyedeydi. Firmada 7 kişi çalışıyordu .
Flicker 'ı daha sonra Yahoo ‘ya 30,000,000 USD ‘ye sattılar.
Çift şöyle demiş ,
Biz bu şirkette SONSUZ OYUN olarak adlandırdığımız bir kavram yarattık .Eğer iş bir oyunsa bazı şeyleri olaganüstü yapmalıydık .Oyun yapmak ,almak ,satmak üzerine kurulmuştu .
Sitemize gelen herkesi selamladık , Bu konuda site çalışanı George Quates şöyle diyor ;
Siteye gelen herkesi 7 gün ,24 saat boyunca selamladım ,onlarla chat yaptım .Çünkü bu bir sosyal üründü ,insanlar buraya fotoğraflarıyla birlikte tüm yaşamlarını koyuyordu .Onlara sevgiyle yaklaşım gerekliydi ……
Sitemize gelenleri potansiyel reklam aracımız olarak gördük ,onlara sıcak yaklaşımımızı bir şekilde gösterdik .
İlk zamanlar müthiş sıkıntıdaydık ,bir KOBİ firmasına finansman için başvurduk ve reddedildik ,Aynı firma ertesi yıl bize 450,000 Kanada Doları kredi , ayrıca kar ‘a geçince ödenmek üzere film ve müzik ‘te verebileceğini belirtti .Bunu reddettik ,Düşündük ki biz bu parayı geçen yıl alabilseydik ,her şey bitecekti ve Flicker falan kalmayacaktı.
Daha sonra Yahoo ‘yla müthiş bir toplantı yaptık ,çok güzel bir DEMO hazırlamıştık
Sonrasında bizi 6 ay boyunca aradılar ,Vizyonlarını paylaştılar ,Sistemi nasıl yürüttüğümüz konusunda bizimle hemfikirlerdi . Bu arada bizde çok şey öğrendik ,Bunların bazılarını büyük firmalar dışında öğrenme şansımız yoktu.
Kaynak : t.d.r.f.e
24 Mayıs 2007 Perşembe
'' Gelişen Ülkeden Bir Şampiyon ''
Parlak fikirler ,firmalarda akla gelmeyecek yerlerde ortaya çıkabilir.Fikirlerden en çok umut verenini seçmek ve hızlı bir şekilde uygulayabilmek gerekir.
CEMEX , Monterrey Meksika merkezli bir çimento üreticisi ,2002 cirosu yaklaşık 6,5 milyar USD seviyesinde ,
CEMEX ekibi düşük gelirli çimento müşterilerinin ihtiyaçlarını anlayabilmek için en fakir semtlerden Guadalajara ‘da araştırmalar yapmış ,Çıkan sonuç , buralarda yaşayan insanlar hazır beton yerine paketlenmiş çimento almaya eğilimli ,Nedeni sağlanan fiyat avantajı insanlara daha geniş m2 ev yapma şansı veriyor.
Kayda değer bir yenilik ,KENDİN YAP PROJESİ bu tip bölgeler için önemli ,
Hazır Beton sektöründeki rekabet içinde İnşaat firmaları siparişlerini son anda bile sık sık değiştirebiliyordu. CEMEX Ekibinin yaptığı çalışmada sipariş değişikliğinin alınması ile teslim zamanı arasında ortalama 3 saatlik bir süre bulunduğu bilgisine ulaşıldı . Firma beton mikserlerine Mikserin nerede bulunduğunu gösteren GPRS sistemi yerleştirdi.Böylece sevk ayarlama süresini 20 dakikaya indirdi .Rakiplerde bu sürenin ortalama 3 saat olduğu göz önüne alındığında ciddi bir rekabet avantajı sağladı.
CEMEX Ekibi bu yeniliği ,Houston A.B.D. ‘de gördükleri 911 Call Center sistemiyle birleştirince TAM ZAMANINDA TESLİM ve ACİL TALEPLERE HIZLI CEVAP VERME avantajlarına da sahip oldular.
CEMEX BU BAŞARILARA NASIL ULAŞTI ?
Firma 2000 yılında müşterilerine nasıl daha iyi hizmet verebileceği konusunda özel bir yenilik komitesi oluşturdu . 3 Y.K.Ü , 3 Direktör ve Dışarıdan bağımsız bir Danışman ,
Konuyu 3 başlık altında değerlendirdiler.
1 . Yenilik oluşturabilmek için yol gösterebilecek birkaç önemli tema bulunması ,
2 . Her yıl 3 ‘ er fikir üretecek 6 takım oluşturuldu ,
3 . Değişim projelerinin düzenlenmesi , Anlaşılabilmesi için formule edilmesi ,
CEMEX yaratıcılığı canlandırmak amacıyla çeşitli yöntemler geliştirdi. Bir yönteme Ping Pong adı verildi .Bu başlıkta takım 2 Gruba ayrıldı . 1 . Grup , fikirlerden özel fırsatlar yaratmaya çalıştı , 2 . Grup ise fikirleri geliştirdi . Her bir öneri hedeflenen bölümde kolay anlaşılabilir olması için kalıplara sokuldu , müşteriye yararları ,CEMEX ‘e finansal getirileri ,Yarattığı maliyet avantajları ve Gelir artış katkısı ayrıntılı olarak açıklandı .
CEMEX ‘de herhangi bir Ar – Ge ekibi kullanılmadı .Ekip çalışanlardan oluşturuldu .
ASLINDA DÜNYADA FİKİRLER GELİŞMİŞ VEYA GELİŞMEMİŞ OLSUN HİÇ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR .AYRICA BAŞKA FİKİRLERDEN YARARLANARAK FİKİR ÜRETMEK DE KOPYALAMA DEĞİLDİR.
YETER Kİ FİKİRLER BİR FORMAT DAHİLİNDE PLANLANSIN VE PARLAK GÖRÜLENLER UYGULANSIN
CEMEX BAŞARIYI YAKALADI , YA SİZ ?
Kaynak : h.b.s.
CEMEX , Monterrey Meksika merkezli bir çimento üreticisi ,2002 cirosu yaklaşık 6,5 milyar USD seviyesinde ,
CEMEX ekibi düşük gelirli çimento müşterilerinin ihtiyaçlarını anlayabilmek için en fakir semtlerden Guadalajara ‘da araştırmalar yapmış ,Çıkan sonuç , buralarda yaşayan insanlar hazır beton yerine paketlenmiş çimento almaya eğilimli ,Nedeni sağlanan fiyat avantajı insanlara daha geniş m2 ev yapma şansı veriyor.
Kayda değer bir yenilik ,KENDİN YAP PROJESİ bu tip bölgeler için önemli ,
Hazır Beton sektöründeki rekabet içinde İnşaat firmaları siparişlerini son anda bile sık sık değiştirebiliyordu. CEMEX Ekibinin yaptığı çalışmada sipariş değişikliğinin alınması ile teslim zamanı arasında ortalama 3 saatlik bir süre bulunduğu bilgisine ulaşıldı . Firma beton mikserlerine Mikserin nerede bulunduğunu gösteren GPRS sistemi yerleştirdi.Böylece sevk ayarlama süresini 20 dakikaya indirdi .Rakiplerde bu sürenin ortalama 3 saat olduğu göz önüne alındığında ciddi bir rekabet avantajı sağladı.
CEMEX Ekibi bu yeniliği ,Houston A.B.D. ‘de gördükleri 911 Call Center sistemiyle birleştirince TAM ZAMANINDA TESLİM ve ACİL TALEPLERE HIZLI CEVAP VERME avantajlarına da sahip oldular.
CEMEX BU BAŞARILARA NASIL ULAŞTI ?
Firma 2000 yılında müşterilerine nasıl daha iyi hizmet verebileceği konusunda özel bir yenilik komitesi oluşturdu . 3 Y.K.Ü , 3 Direktör ve Dışarıdan bağımsız bir Danışman ,
Konuyu 3 başlık altında değerlendirdiler.
1 . Yenilik oluşturabilmek için yol gösterebilecek birkaç önemli tema bulunması ,
2 . Her yıl 3 ‘ er fikir üretecek 6 takım oluşturuldu ,
3 . Değişim projelerinin düzenlenmesi , Anlaşılabilmesi için formule edilmesi ,
CEMEX yaratıcılığı canlandırmak amacıyla çeşitli yöntemler geliştirdi. Bir yönteme Ping Pong adı verildi .Bu başlıkta takım 2 Gruba ayrıldı . 1 . Grup , fikirlerden özel fırsatlar yaratmaya çalıştı , 2 . Grup ise fikirleri geliştirdi . Her bir öneri hedeflenen bölümde kolay anlaşılabilir olması için kalıplara sokuldu , müşteriye yararları ,CEMEX ‘e finansal getirileri ,Yarattığı maliyet avantajları ve Gelir artış katkısı ayrıntılı olarak açıklandı .
CEMEX ‘de herhangi bir Ar – Ge ekibi kullanılmadı .Ekip çalışanlardan oluşturuldu .
ASLINDA DÜNYADA FİKİRLER GELİŞMİŞ VEYA GELİŞMEMİŞ OLSUN HİÇ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR .AYRICA BAŞKA FİKİRLERDEN YARARLANARAK FİKİR ÜRETMEK DE KOPYALAMA DEĞİLDİR.
YETER Kİ FİKİRLER BİR FORMAT DAHİLİNDE PLANLANSIN VE PARLAK GÖRÜLENLER UYGULANSIN
CEMEX BAŞARIYI YAKALADI , YA SİZ ?
Kaynak : h.b.s.
Etiketler:
Başarı Hikayeleri,
Vizyon Ekip Çalışması ve Başarı
23 Mayıs 2007 Çarşamba
Nasıl Başardı ?
Parlak fikirlerin hedef pazara uygun hale getirilmesi çok önemli. Bu konuda NATURA (Brezilya ) firmasının yaptıkları tüm gelişmekte olan ülke firmalarına örnek nitelikte ,
NATURA , Brezilya ‘da lider konumda bir kozmetik firması .Ülkesinde Procter & Gamble , Estee Lauder , Shiseido gibi dünya devleriyle yarışıyor. 1969 yılında kurulmuş , Arjantin , Bolivya , Şili , Meksika , Peru , Venezuela ve Avrupa 'da faaliyette .2002 yılı kar ‘ı 467 milyon USD
Stratejileri ise teknoloji transferi ve bünyeye uygulama .
Faaliyet konularıyla ilgili Fransa ,A.B.D. ‘deki üniversitelerle , dünyadaki araştırma merkezleriyle iyi ilişkiler kurmuşlar
Firmadan Direktör Philippe Gomez şöyle diyor ;
’’ Zor olan yeni teknolojiyi bulmak değil ,tüketicinin ne istediğini anlamak ..... ‘’
NATURA firma gelirinin % 40 ‘ını son 2 yılda piyasaya sürdüğü yeni ürünlerle yapmış ,AR – GE için 150 kişi çalıştırıyor . Rakiplerin AR - GE ' si 3.000 kişi civarında . Kar ‘ının % 3 ‘ünü bu işe ayırıyor . Bütçesi yinede global rakiplerine göre çok düşük seviyede .
NATURA ' da değişim süreci şöyle başlamış ;
3 Yönetim kurulu üyesi ,Pazarlama Direktörü , Ar –Ge Direktörünün katıldığı aylık olağan bir toplantıda Yeni Fikirler ve Teknolojik avantajlar tartışılmış ,
Firma 200,000 civarında Direkt Satış Danışmanıyla çalışmakta ,Yeni Ürünler Fikri hızlıca test edilmiş , 1 hafta içinde Danışmanlardan bu işin iyi olacağına dair tepkiler alınmış Hatta bu arada Satış Danışmanlarından o günlerde piyasaya sürecekleri bir ürünle ilgili olumsuz görüş gelince dağıtım durdurulmuş ve kataloglardan çıkartılmış .
NATURA 'NIN İNANCI ,HER ZAMAN SEKTÖRDE ÖNCÜ OLMA GEREKLİLİĞİ ,
Gelişmekte olan ülkelerdeki yöneticiler ,Gelişmiş olanlar ile farkın kapatılamayacağı konusunda umutsuzluğa düşerler ,
Açıkçası bu örnek dünyanın neresinde olursa olsun firmalar için bir Umuttur ,
Değişim ve Yaratıcılık ,
Sonuç olarak Pratik Değişim Araçları Gelişmekte olan Ülke Şampiyonlarıncada kullanılabilir ,
Yeterki İnanılsın
Kaynak : h.b.s.
NATURA , Brezilya ‘da lider konumda bir kozmetik firması .Ülkesinde Procter & Gamble , Estee Lauder , Shiseido gibi dünya devleriyle yarışıyor. 1969 yılında kurulmuş , Arjantin , Bolivya , Şili , Meksika , Peru , Venezuela ve Avrupa 'da faaliyette .2002 yılı kar ‘ı 467 milyon USD
Stratejileri ise teknoloji transferi ve bünyeye uygulama .
Faaliyet konularıyla ilgili Fransa ,A.B.D. ‘deki üniversitelerle , dünyadaki araştırma merkezleriyle iyi ilişkiler kurmuşlar
Firmadan Direktör Philippe Gomez şöyle diyor ;
’’ Zor olan yeni teknolojiyi bulmak değil ,tüketicinin ne istediğini anlamak ..... ‘’
NATURA firma gelirinin % 40 ‘ını son 2 yılda piyasaya sürdüğü yeni ürünlerle yapmış ,AR – GE için 150 kişi çalıştırıyor . Rakiplerin AR - GE ' si 3.000 kişi civarında . Kar ‘ının % 3 ‘ünü bu işe ayırıyor . Bütçesi yinede global rakiplerine göre çok düşük seviyede .
NATURA ' da değişim süreci şöyle başlamış ;
3 Yönetim kurulu üyesi ,Pazarlama Direktörü , Ar –Ge Direktörünün katıldığı aylık olağan bir toplantıda Yeni Fikirler ve Teknolojik avantajlar tartışılmış ,
Firma 200,000 civarında Direkt Satış Danışmanıyla çalışmakta ,Yeni Ürünler Fikri hızlıca test edilmiş , 1 hafta içinde Danışmanlardan bu işin iyi olacağına dair tepkiler alınmış Hatta bu arada Satış Danışmanlarından o günlerde piyasaya sürecekleri bir ürünle ilgili olumsuz görüş gelince dağıtım durdurulmuş ve kataloglardan çıkartılmış .
NATURA 'NIN İNANCI ,HER ZAMAN SEKTÖRDE ÖNCÜ OLMA GEREKLİLİĞİ ,
Gelişmekte olan ülkelerdeki yöneticiler ,Gelişmiş olanlar ile farkın kapatılamayacağı konusunda umutsuzluğa düşerler ,
Açıkçası bu örnek dünyanın neresinde olursa olsun firmalar için bir Umuttur ,
Değişim ve Yaratıcılık ,
Sonuç olarak Pratik Değişim Araçları Gelişmekte olan Ülke Şampiyonlarıncada kullanılabilir ,
Yeterki İnanılsın
Kaynak : h.b.s.
Etiketler:
Başarı Hikayeleri,
Vizyon Ekip Çalışması ve Başarı
Fizibilite ( IV )
Yatırım öncesinde kesinlikle yapılması gereklidir.
Yatırımınızın gerçek maliyetini önceden doğru tahmin edebilme yüzdenizi yükseltir.
Birimlerle ekip çalışması gerektirir.
Belirtilen çalışmalar genelde firmalarca bilinmemekte veya basitçe yapılmaktadır.
Doğru tahmin ve bilgilere dayalı yapıldığı taktirde firmanızın gerçek durumunu görebileceğiniz için riskleri minimum ‘a indirir ,erken görülmesine olanak verir ,dolayısıyla firma başarısını ciddi oranda arttırır.
Yatırımınızın gerçek maliyetini önceden doğru tahmin edebilme yüzdenizi yükseltir.
Birimlerle ekip çalışması gerektirir.
Belirtilen çalışmalar genelde firmalarca bilinmemekte veya basitçe yapılmaktadır.
Doğru tahmin ve bilgilere dayalı yapıldığı taktirde firmanızın gerçek durumunu görebileceğiniz için riskleri minimum ‘a indirir ,erken görülmesine olanak verir ,dolayısıyla firma başarısını ciddi oranda arttırır.
Nakit Akış ( III )
Bütçeyi gerçek ödeme – tahsilat vadelerine göre yaparsanız ,Nakit Akış ‘ a ulaşırsınız.
Bütçe formatıyla aynıdır .Yalnızca gerçek anlamda hangi tarihte ne rakam tahsil edeceğinizi ve ödeyeceğinizi yazmanız gerekir.
Sonuçları Bütçeden farklıdır ve çok önemlidir.
Şöyle bakarsak Bütçenizde 100.000 YTL kar görünebilirken ,nakit akışta 100.000 YTL ekside olabilirsiniz. Hazırlanırken birimlerle ekip çalışması gerektirir.
Bütçe formatıyla aynıdır .Yalnızca gerçek anlamda hangi tarihte ne rakam tahsil edeceğinizi ve ödeyeceğinizi yazmanız gerekir.
Sonuçları Bütçeden farklıdır ve çok önemlidir.
Şöyle bakarsak Bütçenizde 100.000 YTL kar görünebilirken ,nakit akışta 100.000 YTL ekside olabilirsiniz. Hazırlanırken birimlerle ekip çalışması gerektirir.
22 Mayıs 2007 Salı
Bütçe ( II )
Kafanızdaki hedefleri rakamlara döktüğünüzde nasıl sonuçlara ulaşabileceğinizi önceden gösterir.
Firmayı kontrol altında tutabilmek amacıyla tüm kalemleri içerecek şekilde detaylı yapılmalı ,en geç 3 aylık dönemlerde hedeflerle sonuçların olumlu olumsuz farkları , farkın nedenleri sorgulanmalıdır. Ayrıca bir B planınızın olabilmesi amacıyla iyi ,kötü durum senaryolarında teste tabi tutulmalıdır.
Hedef bütçenin tutturulma oranını yükseltmek iyi düzeyde Pazar ,Konjonktür, Ekonomi ,İş bilgisi ve ekip çalışması gerektirir.
Önerimiz hedef bütçelerin 3 – 5 yıl süreli yapılmasıdır.Uzun vadeli tahminlerde yanılma oranınız yüksek olsada bu bakış açısıyla kazandığınız tecrübeyle sonraki dönemlerde yanılma oranlarınız düşecektir
Hiç yapmamanız ileriyi sağlıklı göremeyeceğiniz anlamına gelir .
Firmayı kontrol altında tutabilmek amacıyla tüm kalemleri içerecek şekilde detaylı yapılmalı ,en geç 3 aylık dönemlerde hedeflerle sonuçların olumlu olumsuz farkları , farkın nedenleri sorgulanmalıdır. Ayrıca bir B planınızın olabilmesi amacıyla iyi ,kötü durum senaryolarında teste tabi tutulmalıdır.
Hedef bütçenin tutturulma oranını yükseltmek iyi düzeyde Pazar ,Konjonktür, Ekonomi ,İş bilgisi ve ekip çalışması gerektirir.
Önerimiz hedef bütçelerin 3 – 5 yıl süreli yapılmasıdır.Uzun vadeli tahminlerde yanılma oranınız yüksek olsada bu bakış açısıyla kazandığınız tecrübeyle sonraki dönemlerde yanılma oranlarınız düşecektir
Hiç yapmamanız ileriyi sağlıklı göremeyeceğiniz anlamına gelir .
Mali Analiz ( I )
Firmanızın geçmiş performansını ,o güne kadar harcanmış çabanın gerçek sonuçlarını gösterir.Analiz sonucu çıkan sonuçlar her zaman tahmin ettiğinizden farklıdır.
Bu çalışmayı dönemleri karşılaştırarak yaptığınızda Ciro ,Maliyet ,Giderler ,Ödeme – Alacak vadeleri ,sermaye ihtiyacı ,karlılık , likidite ,kaynakların nerede kullanıldığı ,karlılığın artış ve düşüş nedenleri , yatırım varsa ne şekilde finanse edilebileceği gibi konularda sorgulama şansı verir .
Bu çalışmayı dönemleri karşılaştırarak yaptığınızda Ciro ,Maliyet ,Giderler ,Ödeme – Alacak vadeleri ,sermaye ihtiyacı ,karlılık , likidite ,kaynakların nerede kullanıldığı ,karlılığın artış ve düşüş nedenleri , yatırım varsa ne şekilde finanse edilebileceği gibi konularda sorgulama şansı verir .
21 Mayıs 2007 Pazartesi
Büyük Resmi Görebilmek
Firma büyüklüğü Orta Ölçeğe geldiği andan itibaren Mali analiz ( I ), Bütçe ( II) ,Nakit Akış ( III ) ,yatırım yapılacaksa Fizibilite ( IV ) çalışmalarının yapılması gereklidir. Bu çalışmalar yapılmadan firmanızı tanımanızın mümkün olabileceğine biz inanmıyoruz ,global dünya ’da inanmıyor ,bizce sizde inanmayın.
ABD ‘de ve bazı gelişmiş ülkelerde bu çalışmaların bazıları yıllardır internet üzerinden de yapılıyor ,siz verilerinizi mailliyorsunuz ,analizci firmada mail ‘le sonuçları gönderiyor.
ABD ‘de ve bazı gelişmiş ülkelerde bu çalışmaların bazıları yıllardır internet üzerinden de yapılıyor ,siz verilerinizi mailliyorsunuz ,analizci firmada mail ‘le sonuçları gönderiyor.
Rakamların Dili ,
İlginç şeydir rakamlar ,her yerde karşımıza farklı şekillerde çıkarlar ,Okulda bazen başbelamız olurlar ,iş hayatında doğru kullanılırlarsa işimize yararlar.
Değişik şekillerde karşımıza çıktıklarında bazen hoşumuza gider bazen de gitmez ama çarpıtılmazlar ve bilgiye dayalı kullanılırlarsa her zaman doğruyu söylerler
Rakamları kullanmak ,
Rakamların işimize yarayabilmesi için yapılacak çalışmalarda doğru mantık kullanarak yerleştirilmesi gerekir. Yoksa başımıza iş açabilirler .
Sonuca ulaşmak ,
Rakamların ulaştırdığı sonucu yorumlayamıyorsanız veya yanlış yorumluyorsanız yapılan tüm çalışmalar boşa gitmiş demektir.Yanlış yorumlar iş hayatında yanlış yönlenmelere yol açabilir .
Önümüzdeki yazılarda bir firmada büyük resmi görebilmek açısından yapılabilecek makro ,mikro çalışmaları değerlendireceğiz.
Değişik şekillerde karşımıza çıktıklarında bazen hoşumuza gider bazen de gitmez ama çarpıtılmazlar ve bilgiye dayalı kullanılırlarsa her zaman doğruyu söylerler
Rakamları kullanmak ,
Rakamların işimize yarayabilmesi için yapılacak çalışmalarda doğru mantık kullanarak yerleştirilmesi gerekir. Yoksa başımıza iş açabilirler .
Sonuca ulaşmak ,
Rakamların ulaştırdığı sonucu yorumlayamıyorsanız veya yanlış yorumluyorsanız yapılan tüm çalışmalar boşa gitmiş demektir.Yanlış yorumlar iş hayatında yanlış yönlenmelere yol açabilir .
Önümüzdeki yazılarda bir firmada büyük resmi görebilmek açısından yapılabilecek makro ,mikro çalışmaları değerlendireceğiz.
20 Mayıs 2007 Pazar
Yanlış Nerede ?
Ülke olarak sanırız bazı şeyleri yanlış yapıyoruz .
Dış güçlere kızıyoruz .
Sıcak Para ‘ya kızıyoruz .
Gelir düşüklüğüne ,adaletsizliğine kızıyoruz .
Trafik ‘te kurallara uymayanlara kızıyoruz .
İyi yönetilememize kızıyoruz ,
Patronlara kızıyoruz ,
Çalışanlara kızıyoruz ,
Futbol takımlarına kızıyoruz ,
Saygısız insanlara kızıyoruz ,
Eğitim sistemimize kızıyoruz.
Kızdığımız şeylere sayfalar yetmez. ,
Bireysel olarak baktığımızda ise hepimiz haklıyız .Hata hep karşıda bize kalsa neredeyse dünyayı değiştirecez .
Şapkamızı önümüze koyup nerdeyiz diye düşündüğümüzde ,Adı gelişmekte olan bir ülkeyiz ve yaşadıklarımız bu tip ülkelerde normal karşılanması gereken şeyler ,bu ve benzer konularda farklı olsak gelişmiş oluruz
Burada bir çelişki var gibi görünüyor
Bir çok şeye kızmak yerine biz özendiğimiz yerde nasıl oluruz diye düşünsek ? Özendiğimiz yer diyoruz çünkü gelişmişlik hedeflediğimiz bir şey değil henüz . Hedeflediğimiz yer olsa hedefe planlar doğrultusunda gitmek gerekir. Böyle bir şey göremiyoruz.
Çok çalıştığımızı düşünüyoruz .Belki doğru ,ama koşu bandında koşmaya çalışıyoruz.
Gelişmiş ülkeler saat olarak bizden az çalışıyor ,daha başarılı
Doğru yönde ,bir hedef doğrultusunda çalışamıyoruz .Bu sanki bir atletin yolunu şaşırması gibi bir şey ,koşuyor ama finish ‘e değil başka yöne ,hızlıda koşsa kazanma şansı yok .
Bizde insanların zekasını kullanması istenmiyor ,bu durumda az sayıda ,bazılarıda yeterince beceremeyen insanların kullanmasına izin veriliyor.Buda başarısızlıkta bir etken ,En azından kurumsallar dışı iş hayatında bu böyle ,Gelişmişler ise ekip çalışması diyor .Ki doğru yönü bulmuş kurumsal yoldaki firmalarımızın nisbi başarılarının nereden kaynaklandığı açıkça belli olsa bile kurumsal dışı olanlar bir türlü uyanamıyor.
Bir dönem fırsat ele geçmiş , 2.Dünya savaşı sonrası biz Japonya ‘dan , Almanya ‘dan dahamı gerideydik ?,Uzakdoğu ‘da ,Avrupa ‘da bir çok ülke bizden daha fazlamı gelişmişti Hayır , Demek ki onlar doğru yöne giderken biz ters yöne gitmişiz .Burada götürülmüşüzde diyebilirdik ama ,değil uygarlık yolunda bir toplum olarak hatayı bireysel olarak hepimizde aramak gerek
Tarih bize ,milletlerin çalışkanlık ve zekasının ancak zekasını kullanabilen ,gerçekten ülkesi için çalışan liderlerle anlam ifade ettiğini gösterdi .
Aksi taktirde Liderler başarılı , Milletlere kalan koşu bandı..
.
Doğru yönde Zeka kullanımı ,Planlama ,Hedef ,Motivasyon ,Ekip çalışması gibi konularda kendimizi geliştirirsek ,çevremizide ikna edersek eminiz bu yüzyılda gelişmişliği yakalamak zor görünsede başarabiliriz .
Kurtuluş Savaşında imkansızı başaran bu millet neden yeniden farklı bir savaşı kazanmasın ?
Yeter ki Uyanalım ve Gerçekten İsteyelim
Dış güçlere kızıyoruz .
Sıcak Para ‘ya kızıyoruz .
Gelir düşüklüğüne ,adaletsizliğine kızıyoruz .
Trafik ‘te kurallara uymayanlara kızıyoruz .
İyi yönetilememize kızıyoruz ,
Patronlara kızıyoruz ,
Çalışanlara kızıyoruz ,
Futbol takımlarına kızıyoruz ,
Saygısız insanlara kızıyoruz ,
Eğitim sistemimize kızıyoruz.
Kızdığımız şeylere sayfalar yetmez. ,
Bireysel olarak baktığımızda ise hepimiz haklıyız .Hata hep karşıda bize kalsa neredeyse dünyayı değiştirecez .
Şapkamızı önümüze koyup nerdeyiz diye düşündüğümüzde ,Adı gelişmekte olan bir ülkeyiz ve yaşadıklarımız bu tip ülkelerde normal karşılanması gereken şeyler ,bu ve benzer konularda farklı olsak gelişmiş oluruz
Burada bir çelişki var gibi görünüyor
Bir çok şeye kızmak yerine biz özendiğimiz yerde nasıl oluruz diye düşünsek ? Özendiğimiz yer diyoruz çünkü gelişmişlik hedeflediğimiz bir şey değil henüz . Hedeflediğimiz yer olsa hedefe planlar doğrultusunda gitmek gerekir. Böyle bir şey göremiyoruz.
Çok çalıştığımızı düşünüyoruz .Belki doğru ,ama koşu bandında koşmaya çalışıyoruz.
Gelişmiş ülkeler saat olarak bizden az çalışıyor ,daha başarılı
Doğru yönde ,bir hedef doğrultusunda çalışamıyoruz .Bu sanki bir atletin yolunu şaşırması gibi bir şey ,koşuyor ama finish ‘e değil başka yöne ,hızlıda koşsa kazanma şansı yok .
Bizde insanların zekasını kullanması istenmiyor ,bu durumda az sayıda ,bazılarıda yeterince beceremeyen insanların kullanmasına izin veriliyor.Buda başarısızlıkta bir etken ,En azından kurumsallar dışı iş hayatında bu böyle ,Gelişmişler ise ekip çalışması diyor .Ki doğru yönü bulmuş kurumsal yoldaki firmalarımızın nisbi başarılarının nereden kaynaklandığı açıkça belli olsa bile kurumsal dışı olanlar bir türlü uyanamıyor.
Bir dönem fırsat ele geçmiş , 2.Dünya savaşı sonrası biz Japonya ‘dan , Almanya ‘dan dahamı gerideydik ?,Uzakdoğu ‘da ,Avrupa ‘da bir çok ülke bizden daha fazlamı gelişmişti Hayır , Demek ki onlar doğru yöne giderken biz ters yöne gitmişiz .Burada götürülmüşüzde diyebilirdik ama ,değil uygarlık yolunda bir toplum olarak hatayı bireysel olarak hepimizde aramak gerek
Tarih bize ,milletlerin çalışkanlık ve zekasının ancak zekasını kullanabilen ,gerçekten ülkesi için çalışan liderlerle anlam ifade ettiğini gösterdi .
Aksi taktirde Liderler başarılı , Milletlere kalan koşu bandı..
.
Doğru yönde Zeka kullanımı ,Planlama ,Hedef ,Motivasyon ,Ekip çalışması gibi konularda kendimizi geliştirirsek ,çevremizide ikna edersek eminiz bu yüzyılda gelişmişliği yakalamak zor görünsede başarabiliriz .
Kurtuluş Savaşında imkansızı başaran bu millet neden yeniden farklı bir savaşı kazanmasın ?
Yeter ki Uyanalım ve Gerçekten İsteyelim
19 Mayıs 2007 Cumartesi
METALLICA Bile Farketti
Heavy Metal tarihinin en çok albüm satan ,en çok kazanan gibi en çok ‘’ EN ‘’ ‘lerinin sahibi
Yıllar sonra ‘’ St.Anger ‘’ albümüyle Grammy kazanan grup ,diğer bir bakış açısıyla FORBES ‘ un 1 numarası .
Haklı olarak egoları da en üst düzeyde ,
Egolarının nasıl farkına vardılar ?
Bu farkındalık bilimsel yollarla desteklenince tekrar nasıl bir başarı getirdi ?
Gruba, başarılarına katkısı olacağına inandıkları için aldıkları Bas ‘çılarına nasıl davrandılar ?
İş dünyasında kafalarını örümcek ağı sarmış bazılarının da izlemesi gerek .
Umarız , kalın kafalar bile bazen gerçekleri görebilir .
Hepsi Metallica ‘’ Some Kind Of Monster ‘’ Video 'da
.
Yıllar sonra ‘’ St.Anger ‘’ albümüyle Grammy kazanan grup ,diğer bir bakış açısıyla FORBES ‘ un 1 numarası .
Haklı olarak egoları da en üst düzeyde ,
Egolarının nasıl farkına vardılar ?
Bu farkındalık bilimsel yollarla desteklenince tekrar nasıl bir başarı getirdi ?
Gruba, başarılarına katkısı olacağına inandıkları için aldıkları Bas ‘çılarına nasıl davrandılar ?
İş dünyasında kafalarını örümcek ağı sarmış bazılarının da izlemesi gerek .
Umarız , kalın kafalar bile bazen gerçekleri görebilir .
Hepsi Metallica ‘’ Some Kind Of Monster ‘’ Video 'da
.
18 Mayıs 2007 Cuma
İşi Ustasına Vereceksin
Yıllar önce eve saten boya yaptırmak istedik ,bizim apartman görevlimiz ‘’ Ben boyada yapıyorum ‘’ dedi .O ana kadar bu işi yaptığını bilmiyordum .Ama diğer ustalardan iyi fiyat verince onu bir anda usta görmeye başladım.
İşi gecikmeden bitirdi sonuçta , yalnız duvarların bazı yerleri eğri büğrü olmuştu. Ucuz etin yahnisi hikayesi arkadaşıma kızamadım . Hata bendeydi .Çünkü o konuda tecrübesi yoktu ve tecrübenin bedelini ona ödememiştim.
Belli bir büyüklüğe gelmiş bir firma düşünelim ,patronu işini bir seviyeye getirebilmek için başka konularda kendisini yeterince geliştirememiş , gerçektende o aşamaya kadar önemli şeyler başarmış olsun .
Bu aşamadan sonra ne olacak ?
Stratejiler oluşturmak ,firmayı her konuda iyi yönetmek , dünyayı takip edebilmek gerekiyor.
Bu yetiler ve zaman gerekli , sende yeterli ölçüde varmı ?
Karar tabiki senin . İyi bir örnekte olabilirsin . Genelde gördüğümüz sıradanlaşmış kötü bir örnekte ....
Bkz. İyiyken kötüye giden firmalarla ilgili yazılar.
İşi gecikmeden bitirdi sonuçta , yalnız duvarların bazı yerleri eğri büğrü olmuştu. Ucuz etin yahnisi hikayesi arkadaşıma kızamadım . Hata bendeydi .Çünkü o konuda tecrübesi yoktu ve tecrübenin bedelini ona ödememiştim.
Belli bir büyüklüğe gelmiş bir firma düşünelim ,patronu işini bir seviyeye getirebilmek için başka konularda kendisini yeterince geliştirememiş , gerçektende o aşamaya kadar önemli şeyler başarmış olsun .
Bu aşamadan sonra ne olacak ?
Stratejiler oluşturmak ,firmayı her konuda iyi yönetmek , dünyayı takip edebilmek gerekiyor.
Bu yetiler ve zaman gerekli , sende yeterli ölçüde varmı ?
Karar tabiki senin . İyi bir örnekte olabilirsin . Genelde gördüğümüz sıradanlaşmış kötü bir örnekte ....
Bkz. İyiyken kötüye giden firmalarla ilgili yazılar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)