19 Ocak 2009 Pazartesi

Şirketi Yönetirken Aklını Kullan

Biz biliyoruz ki insan davranışları beklentilerden etkilenir.

Aşağıdaki formulasyon şirketlerce yaratılacak değer açısından önemlidir.

- Şirketinin değerini topluma refah yaratmak için arttır.

- Kanunlara ve sözleşmelere önem ver.

- Kararlarını sağlıklı bilgilere dayanarak al.

- Kişisel çıkarların şirket çıkarlarının önüne geçmesine hiç bir zaman izin verme.

- Şirket performansının doğru ve şeffaf olmasını sağla.

- Teşvik edici yönetim standartlarına göre sorumlulukları dağıt.

kaynak:hbs

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Tüm bu prensipler ışığında cevaplandırılmak üzere bir soru sormak isterm.
Dr.Firma;
Bir şirkette karar verici durumdasınız.Kadroluların yerine taşeron istihdam etmeyi düşünür müsünüz?
Cevabın müspet veya menfi olma durumuna göre yazıdaki yönetim prensipleriyle ilişkilendirilmesini mümkünse merak ediyorum.

Dr.Firma dedi ki...

Orpen ;

Bu önemli ve çift cevaplı bir soru.

Karar verici olarak iyi bir şekilde organize edilmiş ,kontrol altındaki taşeron sistemini tercih edilebilir.

En önemli nedenleri ise ;

- Daha yüksek verim sağlanması

- Olumlu dönemlerde daha düşük riskle büyüme şansı vermesi ,

- Beklenmedik piyasa koşulları oluştuğunda riski paylaşma avantajı sağlaması ,

Az gelişmiş ülkelerde ise çalışan açısından hak kaybına yol açması önemli bir dezavantaj olarak düşünülebilir.

Not: Yukarıdaki varsayım taşeronlarında yazıdaki prensiplere uymasını gerektirmekte.

Adsız dedi ki...

Düşünceme göre yazıdaki prensiplerin, her ne kadar kontrol edilebilse de taşeron ile hayata geçirilme şansı düşük.
En somutu kanun ve sözleşmelere önem verdiğinizde taşeron çalıştırmanız çok sınırlı.İş kanununa göre asli değil tali işlerde taşeron çalıştırılabiliyor.

Eğer cevap hayır ise maliyetler açısından rekabet şansı düşer.

Yani olay bir açmaz.

Dr.Firma dedi ki...

Açmaz ,az gelişmiş ülkelerde sektörlerin elde ettikleri şansları kullanamamalarından kaynaklanıyor.

Ucuz işçilik sayesinde maliyet avantajına sahip oldukları dönemlerde yeterince katma değer artışını sağlayamayıp kendilerini geliştiremeyenler yıllar sonra da aynı şartların devamını istiyorlar ,çalışanlar ise bir süre sonra daha iyi şartlarda çalışmak isteği duyuyorlar ,katma değer artışının (üretime işçilik dışındada katkılar sağlanması ) yeterince yaratılamaması sonucunda sektörler o işleri daha ucuza yapmaya hazır daha fakir ülkelere karşı maliyet avantajlarını kaybediyorlar.

Karmaşık gibi görünen bu durum ise bilgi ve teknolojiye yatırım yapılarak çözülebilir.