6 Ağustos 2008 Çarşamba

Para Mutluluğu Satın Alır

Para mutluluğu satın alır mı ?

Sorunun cevabı ise gerçekte ‘’ evet ‘’

Günümüzde yapılan araştırmalara göre bir başkası için para harcamak , harcayanın mutluluğunu yükseltiyor.

Bilimsel çalışmaların gösterdiği ;

İnsanlar para kazanmak için çok fazla çaba harcar yalnız daha fazlası onları daha mutlu yapmaz.

Bu haliyle mutluluğu satın almaz .

İnsanlar yalnızca kendilerini mutlu etmek için para harcamazlar .

Eğer onları farklı nedenlerle harcamaya yönlendirirseniz bu yollar mutluluğa da neden olabilir.

Örnek olay çalışmalarında ;

Şirketlerde prim verilmesinin , çalışanların uzun dönemde mutluluğunu etkilediğini ,diğer taraftan arkadaşlarına hediye almak ,hayır kurumlarına yardım etmek gibi sosyalleşme içeren davranışların mutluluğu satın aldığını gördük.

Çok fakir kesimlerde etkileri farklı olabilir.Yalnız yılda 100.000 dolar kazandığınızı düşünün .Bu rakamın gelecek yıl 110.000 ‘e çıkması sizi ne kadar mutlu eder ?

İnsanlar her ne kadar daha fazla paranın mutluluk getirdiğini düşünse de en fazla başkalarıyla paylaştıklarında mutlu olurlar.

Bu konuda sizler hangi düşüncedesiniz ?

kaynak:hbs

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Konu çok derin. Siyah-beyaz diye değerlendiremeyiz.Belli bir sınır olmalı.Yazıda dediğiniz gibi 100.000$ kazanırken bir sonraki sene 110.000$ kazanmak mutluluk katsayısını çok arttırmayabilir ama senelik 10.000$ kazanırken sonraki sene yine aynı artışla 20.000$ kazanmak çok mutlu edebilir.Burada kriter herkese göre değişir ama bana göre namerde muhtaç olmayacak kadar bir geliriniz varsa bunun üzerindeki artışlar çok fazla bir beklenti ve projeleriniz de yoksa mutluluğa fazlaca bir etkisi olmaz diye düşünüyorum.Zaten sosyal boyutunu da düşünürseniz sizin çok astronomik bir geliriniz olsa da her an dünyanın başka bir yerinde insanlar açlıktan susuzluktan ölüyorsa bu gelirin size ne kadar mutluluk getireceğini düşünebilirsiniz.

Dr.Firma dedi ki...

Para insanların öncelikle kendilerini mutlu etmeyi amaçladığı bir araç olsa da ,başkaları için kullanıldığında onu daha ucuza satın alabiliyor.

Kendinize yeni bir araba almanın verdiği mutlulukla ,çok ihtiyacı olan birisine verdiğiniz 10 liranın sağladığı veya arkadaşınıza aldığınız küçük bir hediyeyi verirken göz göze geldiğiniz anki mutluluk arasında çok büyük farklar olabilir mi ?

Adsız dedi ki...

Mutluluk soyut bir kavram.Kıyaslamak elma ile armutu toplamak gibi anlamsız olur.Değerlendirme, yapılan fedakarlığın elde edilen mutluluğa değip değmeyeceği konusunda olabilir.

Veli KOCATÜRK dedi ki...

Bizde kazanıllan para her zaman mutluluğu artırır çünkü pek kazabilen,kazanmayı bilen bir toplum değiliz. ama teorik olarak mal varlığınızda yaşayacağınız her birimlik artış tatmin duygunuzda ters bir etki oluşturuyor ama ola ki oluştumuyorsa psikologlar size hırs delisi diyorlar...
kolay gele...

Dr.Firma dedi ki...

Orpen ,

Mutluluk soyut bir kavram.

Karşılık beklemeden yapılan iyilikler diğerlerine göre daha fazla mutluluk getirir mi ?

vakit nakit midir ?

Kazanmayı bilememek bir şeyleri yanlış yapmak anlamına da gelir mi ?

Veli KOCATÜRK dedi ki...

kesinlikle. hatta yapılabn yanlışlar üzerinmde ısrarcı olmak neden piaysayı bu kadar geriden takip ediyoruz ya da neden teknoloji konusunda hep geride kalıyoruz? acaba hep armutun ağzımıza düşmesini beklediğimiz için olmasın.
bu arada gerçekten çok faydalı bir site hazırlamışsınız devamlı takipteyim...
kolay gele...

Dr.Firma dedi ki...

'' Armut piş ağzıma düş '' teşhisiniz çok yerinde.

İlave olarak , az gelişmiş ülkelerdeki insanların bir bölümünün bu şekilde davranması yalnızca kendilerinden kaynaklanmıyor.

Gelişmiş ülkeler açısından ;

Gelişmekte olan ülkelerde ne kadar fazla insan bilgiden uzak kalırsa gelişmişlerin refahlarını sürdürme süresi o kadar uzuyor.

Bu yüzden '' yardıma evet '' , '' kendi ayakları üstünde durmaya olabildiğince hayır '' diyorlar.

Az gelişmişler açısından küreselleşmenin pek farkında olunmayan en önemli artısı bilgiye ulaşmanın artık eskiye göre çok daha kolay olması.

Bu ülkelerin gelişmek için dünyayı izleyip ,gelişmiş ülke tavsiyelerini değil kendi politikalarını geliştirip uygulamaları gerekiyor.