Perakende sektöründe Hızlı Büyüyen Firmalara '' Nasıl diğerlerinden farklı olarak bu kadar hızlı büyüyebildiniz ? '' sorusunu sormuşlar ,
C.E.O. 'ların ve Yöneticilerin verdikleri cevaplar şöyle ;
Biz Hızlı Büyüyoruz
Çünkü ,
- Geniş Seçim alternatifleri yarattık .
- Müşteri hizmetlerinde farkımız vardı .
- Yeni ürünlere erişimi sağladık.
- Geleceği olan ürünlere odaklanarak erken piyasaya sürdük.
- Pazara farklı bakış açılarıyla baktık.
- Gelişime adaptasyon sağladık.
- İleri teknoloji satıyoruz.
- Çalışanların ürünleri test edip anlamasını ve daha iyi anlatmasını sağladık.
- Müşteriyle aynı dili konuşuyoruz.
- Franchising ile büyüdük.
- Rekabetin az olması etkili oldu.
- Konuyla ilgili her türlü hizmeti veriyoruz.
- Kolayca akılda kalan bir marka ismi seçtik.
- Bulunması zor olan ürünleri satıyoruz.
- Bu konuda ilkiz.
- Çapraz promosyon yaptık.
- Yaygın satış ağımız var.
Ya Sizin '' Çünkü ''nüz ?
Bazen kızdırmak ,bazen güldürmek ,amaç düşündürmek '' Yaşanmış olaylar , gerçeklere yorumlar '' Sitede yer alan bilgiler yalnızca görüş niteliğindedir.
25 Eylül 2007 Salı
24 Eylül 2007 Pazartesi
Yoksa Bill Gates Kalıpların Dışında mı ?
KALIPLAR
’’ Çalışanlarınıza ne kadar düşük gelir sağlarsanız o kadar çok kazanırsınız ‘’
KARŞI TEZ
’’ Kalıpların dışından bakmanın en iyi yolu , bunları tanımlamak ve kalıpların içindeki her şeye karşı gelerek düşünmektir ''
ÖRNEK
Bili Gates, Microsoft'un şimdiki başkanı olan Steve Ballmer'ı çalışmaya razı edebilmek için yüklüce hisse vermişti. Ballmer bu hisseler sayesinde şimdi büyük bir servete sahip (10 milyar dolardan fazla). Microsoft'un içinde yaklaşık on ikı dolar milyarderi. Microsoft çalışanlarının üçte biri ise dolar milyoneri (toplam 37 bin çalışanı var )
SONUÇ
GATES BİRİNCİLİĞİ KAPTIRMADI
ABD'nin en zenginleri listesinde 14 yıldır birinci çıkan ve serveti 59 milyar doları bulan Gates'i 52 milyar dolarlık servetiyle yatırımcı Warren Buffett izledi. Dergiye göre, Gates ve Buffett'ın ikisi de servetlerini geçen yıl 6'şar milyar dolar artırdı.
kaynak : kitiad.org ,habertürk ,ezine articles
’’ Çalışanlarınıza ne kadar düşük gelir sağlarsanız o kadar çok kazanırsınız ‘’
KARŞI TEZ
’’ Kalıpların dışından bakmanın en iyi yolu , bunları tanımlamak ve kalıpların içindeki her şeye karşı gelerek düşünmektir ''
ÖRNEK
Bili Gates, Microsoft'un şimdiki başkanı olan Steve Ballmer'ı çalışmaya razı edebilmek için yüklüce hisse vermişti. Ballmer bu hisseler sayesinde şimdi büyük bir servete sahip (10 milyar dolardan fazla). Microsoft'un içinde yaklaşık on ikı dolar milyarderi. Microsoft çalışanlarının üçte biri ise dolar milyoneri (toplam 37 bin çalışanı var )
SONUÇ
GATES BİRİNCİLİĞİ KAPTIRMADI
ABD'nin en zenginleri listesinde 14 yıldır birinci çıkan ve serveti 59 milyar doları bulan Gates'i 52 milyar dolarlık servetiyle yatırımcı Warren Buffett izledi. Dergiye göre, Gates ve Buffett'ın ikisi de servetlerini geçen yıl 6'şar milyar dolar artırdı.
kaynak : kitiad.org ,habertürk ,ezine articles
22 Eylül 2007 Cumartesi
Kalıpların Dışında Düşünmek
Yenilikçiler ne zaman kalıpların dışında düşünmeye başlarsa o andan itibaren problemleri çözmek için yaratıcı yollar ortaya çıkmaya başlıyor demektir.
Bir şeylere bakmak için farklı yollar ......
Bunu nasıl yaparlar ?
Bunu nasıl yaparsın ?
Öncelikle sorulması gereken ise kalıplar nedir ?
Sonra
Bunların dışında nasıl bakabilirim ?
Kalıplar normal bir şekilde bir şeye bakmak ve yapmak demektir.
Kalıpların dışından bakmanın en iyi yolu bunları tanımlamak ve kalıpların içindeki her şeye karşı gelerek düşünmektir.
Yıllar önce bir likör markası pazarda bocalamaktaydı ,satışlarını arttıracak gibi görünmüyordu.
Promosyonlar ,fiyat indirimleri ,daha iyi raflara yerleştirim hep kalıplar içindeki çözümlerdi.
Birileri karşı fikir getirdi .Promosyonları durdur ve fiyatları yükselt .
Çok geçmeden satışlar ikiye katlandı.
Likörler sıklıkla hediye olarak kullanılmaktaydı ,müşteriler çok pahalısını almak istemedikleri gibi ucuzunu da istemiyordu .
Şimdiki varsayım , ne zaman fiyat arttırırsanız ,satışları ikiye katlar ve karlılığınızı yükseltirsiniz olmuştu .
Karşı fikir varsayımları güçlü problem çözüm teknikleri yaratırlar .Zor olan varsayımı tanımlamaktır.
Yeni bir motosiklet dizayn ediyorsanız ,varsayımlarınız ;
Hız konuları ,Benzin ve İki tekerlek ihtiyacıdır.
Buna karşıt düşünürseniz ;
Örneğin elektrikle çalışan üç tekerlekli motosiklet .
Kaynak:ezinearticles
Bir şeylere bakmak için farklı yollar ......
Bunu nasıl yaparlar ?
Bunu nasıl yaparsın ?
Öncelikle sorulması gereken ise kalıplar nedir ?
Sonra
Bunların dışında nasıl bakabilirim ?
Kalıplar normal bir şekilde bir şeye bakmak ve yapmak demektir.
Kalıpların dışından bakmanın en iyi yolu bunları tanımlamak ve kalıpların içindeki her şeye karşı gelerek düşünmektir.
Yıllar önce bir likör markası pazarda bocalamaktaydı ,satışlarını arttıracak gibi görünmüyordu.
Promosyonlar ,fiyat indirimleri ,daha iyi raflara yerleştirim hep kalıplar içindeki çözümlerdi.
Birileri karşı fikir getirdi .Promosyonları durdur ve fiyatları yükselt .
Çok geçmeden satışlar ikiye katlandı.
Likörler sıklıkla hediye olarak kullanılmaktaydı ,müşteriler çok pahalısını almak istemedikleri gibi ucuzunu da istemiyordu .
Şimdiki varsayım , ne zaman fiyat arttırırsanız ,satışları ikiye katlar ve karlılığınızı yükseltirsiniz olmuştu .
Karşı fikir varsayımları güçlü problem çözüm teknikleri yaratırlar .Zor olan varsayımı tanımlamaktır.
Yeni bir motosiklet dizayn ediyorsanız ,varsayımlarınız ;
Hız konuları ,Benzin ve İki tekerlek ihtiyacıdır.
Buna karşıt düşünürseniz ;
Örneğin elektrikle çalışan üç tekerlekli motosiklet .
Kaynak:ezinearticles
21 Eylül 2007 Cuma
Müşteri Merkezli Marka Yönetimi ( II )
Marka yönetimine farklı açılardan örneklerle bakarsak ;
Müşteri Segmentleri Yönetiminin rolünü belirleyin ;
Marka müdürleriniz ,pazarlama yollarını kontrol ederken marka gücünü kaybedene kadar uzun süre inat edebilirler .
Müşteri odaklı kararların ,marka odaklı kararların üstüne çıkmasını sağlama almak için Müşteri Segment Yöneticilerinin rolünü arttırın ve kaynaklarınızı klasik marka müdürlerinin aksine buradan çıkan sonuçlara göre paylaştırın.
Markayı Müşteri Segmentleri Çerçevesinde İnşa Edin ;
Markanızı ürün geleceğinden çok müşteri segmentlerini hedefleyerek farklılaştırın .
Örneğin Liz Claiborne dünyadaki en büyük bayan giyim firmalarından biridir.Her bir müşteri segmenti kendi marka ve kişiliğine sahiptir.Dana Buchman profesyonellere ,
Ellen Tracy ,günlük giysi olarak entellektüellere ve Elizabeth ,büyük beden müşterilere yöneliktir. Çizgiler ,markalar ,beden ve stil güçlü bir şekilde ayrılmıştır.
Markanızı Olabildiğince Dar alanda Tutun ;
Teknoloji ve Müşteri İnformasyon avantajlarını kullanarak her bir markanızı artan dar müşteri segmentlerini amaçlayacak şekilde belirleyin .
Daraltılmış kitlelerin amaçlanması ,müşteri gözünde marka açıklığı ve değerini yükseltir.
Örneğin tv ‘de özellikle ,Latinlerin ,orta yaşlı insanların ,Afrikalıların ,bayanların ,golfçülerin hedeflendiği reklamları görebilirsiniz .
Elde Tutulamayan Müşterinin Ne Zaman Başka Markalara Gittiğini Bilin ;
Örneğin uzun süredir daha düşük fiyatlı bir otelin müşterisiyseniz ve eskisinden daha sık seyahat etmeye başladıysanız ,daha pahalı bir otel fazla seyahat eden müşterilere özel kampanyalar yaparsa diğer tarafa geçebilirsiniz .
Verimsiz Markaları Emekli Edin ;
Bazen bir marka müşteri segmentinde verimliliğini kaybetmeye başlar .Bu etkiyi tersine çevirmek bazen imkansıza yakın olabilir. Örneğin Nabisco , fazla sodyumun hastalık etkisinden dolayı Mr. Salty markasını aşamalı olarak kaldırmıştır.
Siz markanızı nasıl yönetiyorsunuz ?
kaynak : h b s
Müşteri Segmentleri Yönetiminin rolünü belirleyin ;
Marka müdürleriniz ,pazarlama yollarını kontrol ederken marka gücünü kaybedene kadar uzun süre inat edebilirler .
Müşteri odaklı kararların ,marka odaklı kararların üstüne çıkmasını sağlama almak için Müşteri Segment Yöneticilerinin rolünü arttırın ve kaynaklarınızı klasik marka müdürlerinin aksine buradan çıkan sonuçlara göre paylaştırın.
Markayı Müşteri Segmentleri Çerçevesinde İnşa Edin ;
Markanızı ürün geleceğinden çok müşteri segmentlerini hedefleyerek farklılaştırın .
Örneğin Liz Claiborne dünyadaki en büyük bayan giyim firmalarından biridir.Her bir müşteri segmenti kendi marka ve kişiliğine sahiptir.Dana Buchman profesyonellere ,
Ellen Tracy ,günlük giysi olarak entellektüellere ve Elizabeth ,büyük beden müşterilere yöneliktir. Çizgiler ,markalar ,beden ve stil güçlü bir şekilde ayrılmıştır.
Markanızı Olabildiğince Dar alanda Tutun ;
Teknoloji ve Müşteri İnformasyon avantajlarını kullanarak her bir markanızı artan dar müşteri segmentlerini amaçlayacak şekilde belirleyin .
Daraltılmış kitlelerin amaçlanması ,müşteri gözünde marka açıklığı ve değerini yükseltir.
Örneğin tv ‘de özellikle ,Latinlerin ,orta yaşlı insanların ,Afrikalıların ,bayanların ,golfçülerin hedeflendiği reklamları görebilirsiniz .
Elde Tutulamayan Müşterinin Ne Zaman Başka Markalara Gittiğini Bilin ;
Örneğin uzun süredir daha düşük fiyatlı bir otelin müşterisiyseniz ve eskisinden daha sık seyahat etmeye başladıysanız ,daha pahalı bir otel fazla seyahat eden müşterilere özel kampanyalar yaparsa diğer tarafa geçebilirsiniz .
Verimsiz Markaları Emekli Edin ;
Bazen bir marka müşteri segmentinde verimliliğini kaybetmeye başlar .Bu etkiyi tersine çevirmek bazen imkansıza yakın olabilir. Örneğin Nabisco , fazla sodyumun hastalık etkisinden dolayı Mr. Salty markasını aşamalı olarak kaldırmıştır.
Siz markanızı nasıl yönetiyorsunuz ?
kaynak : h b s
20 Eylül 2007 Perşembe
Müşteri Merkezli Marka Yönetimi ( I )
Dünyada marka yönetiminin ne şekilde olması gerektiği konusunda fikir tatışmaları yapılmakta ve farklı görüşler öne sürülmekte ,
Fikir :
Hepimiz biliyoruz ki bağlılık yaratıp müşterilerin ortaya çıkan ihtiyaçlarını karşılayarak müşteri varlığımızı arttırmalıyız .
Bunun Yerine ;
Marka inşa etmek yönünde çaba harcarsak , varsayılan satışlar bunu takip edecektir.
G.M. ‘nin Oldsmobile markasını ele alalım ,Firma genç alıcıları cezbetmek için diğer G.M otomobillerine odaklandıracağına veya isteklerine uygun bir marka tasarlıyacağına bu marka için kampanyalar yaptı , Oldsmobile ‘in Pazar payı 1985 ‘lerde % 6,6 iken 2000 ‘de % 1,6 ‘ ya düştü.
Bu tip senaryolardan nasıl kaçınabiliriz ?
Markanızı , yeni bir bakış açısıyla değerlendirin . Müşterilerle uzun süreli bağlantı kurmak ,karlılık yaratmak ve geliştirmek için elinizde araçlar var .
- Markanızı uygun alana koyun , işinizi organize etmek için yeni yollar bulun .
- İnsanları markayı değil müşteri segmentlerini yönetmek konusunda görevlendirin .
- Dar müşteri segmentlerinin memnuniyetini arttıran markalar yaratın.
- Verimsiz markalarınızı emekliye ayırın
Markalar gelir ve gider fakat müşteriler kalır . Markaları müşterinin hizmetine sunarsanız ,müşteri varlığı ve karlılığınız yükselir.
kaynak : h b s
Fikir :
Hepimiz biliyoruz ki bağlılık yaratıp müşterilerin ortaya çıkan ihtiyaçlarını karşılayarak müşteri varlığımızı arttırmalıyız .
Bunun Yerine ;
Marka inşa etmek yönünde çaba harcarsak , varsayılan satışlar bunu takip edecektir.
G.M. ‘nin Oldsmobile markasını ele alalım ,Firma genç alıcıları cezbetmek için diğer G.M otomobillerine odaklandıracağına veya isteklerine uygun bir marka tasarlıyacağına bu marka için kampanyalar yaptı , Oldsmobile ‘in Pazar payı 1985 ‘lerde % 6,6 iken 2000 ‘de % 1,6 ‘ ya düştü.
Bu tip senaryolardan nasıl kaçınabiliriz ?
Markanızı , yeni bir bakış açısıyla değerlendirin . Müşterilerle uzun süreli bağlantı kurmak ,karlılık yaratmak ve geliştirmek için elinizde araçlar var .
- Markanızı uygun alana koyun , işinizi organize etmek için yeni yollar bulun .
- İnsanları markayı değil müşteri segmentlerini yönetmek konusunda görevlendirin .
- Dar müşteri segmentlerinin memnuniyetini arttıran markalar yaratın.
- Verimsiz markalarınızı emekliye ayırın
Markalar gelir ve gider fakat müşteriler kalır . Markaları müşterinin hizmetine sunarsanız ,müşteri varlığı ve karlılığınız yükselir.
kaynak : h b s
18 Eylül 2007 Salı
FED'in faiz indirimi piyasaları rahatlatır mı?
Amerikan Merkez Bankası’nın 18 Eylul’de yaptıgı toplantı sonucunda, hem gösterge hem de iskonto faiz oranları 50 baz puan indirildi. Son donemde beklentiler 25 baz punalık indirime daha çok olasılık vermeye başlamışken FED’in bu kararı yine sürpriz olarak algılandı.
Bu karar sonrasında ABD’de hisse senedi endeksleri ciddi anlamda değer kazanmaya başladılar (ilk tepkiler %2 civarında yukarı bir hareketi gösteriyor). Hiç şüphesiz bu karar Türk mali piyasalarında da oldukça iyimser bir havanın oluşmasına yardımcı olacaktır. Detaylandırmak gerekirse Dolar/TL kurunun ilk etapta 1.2350’lere kadar gerilemesi hatta bu seviyelerinde altını görmesi olası. Bileşik faizlerde %17’nin altına gelineceği, borsa da ciddi artışlar görüleceğini söylemek çokda abartılı olmayacaktır.
FED’in bu önemli kararı öncesinde ilgimizi çeken yorumlardan biri Amerika’nın içine girdiği mali krizden, piyasaları yeniden yukarı götürecek bir hareketle kurtulacağı idi. Görünen o ki, bu faiz kararı şimdilik piyasaları oldukça rahatlatıp önümüzdeki yıl ABD başkanlık seçimleri öncesinde ciddi bir krizi göze alamayan ABD önderliğinde tüm dünya piyasalarında yeni bir yukarı trend başlatacak. Ancak bu trendin ne kadar güçlü olacağını anlamak için bir süre piyasaları yakından takip etmek gerekiyor.
Bu karar sonrasında ABD’de hisse senedi endeksleri ciddi anlamda değer kazanmaya başladılar (ilk tepkiler %2 civarında yukarı bir hareketi gösteriyor). Hiç şüphesiz bu karar Türk mali piyasalarında da oldukça iyimser bir havanın oluşmasına yardımcı olacaktır. Detaylandırmak gerekirse Dolar/TL kurunun ilk etapta 1.2350’lere kadar gerilemesi hatta bu seviyelerinde altını görmesi olası. Bileşik faizlerde %17’nin altına gelineceği, borsa da ciddi artışlar görüleceğini söylemek çokda abartılı olmayacaktır.
FED’in bu önemli kararı öncesinde ilgimizi çeken yorumlardan biri Amerika’nın içine girdiği mali krizden, piyasaları yeniden yukarı götürecek bir hareketle kurtulacağı idi. Görünen o ki, bu faiz kararı şimdilik piyasaları oldukça rahatlatıp önümüzdeki yıl ABD başkanlık seçimleri öncesinde ciddi bir krizi göze alamayan ABD önderliğinde tüm dünya piyasalarında yeni bir yukarı trend başlatacak. Ancak bu trendin ne kadar güçlü olacağını anlamak için bir süre piyasaları yakından takip etmek gerekiyor.
Kurumsal Firmalar Gerçek Aile Şirketidir.
Çünkü şirketler bir ailedir .Aile içinde yalnızca küçük bir azınlığın insiyatifinde hareket etme zorunluluğu getirirseniz ,aile içi birlik ve başarı görüntüsel olarak sağlansa da gerçek ve maksimum anlamda sağlanamaz
Araştırmalarda ülkemizde aile şirketlerinin ortalama ömrünün 28 yıl olduğu belirlenmiş .
Sistem Neden Başarısız ?
Aile şirketlerinde ( Kısaca A.Ş. ) aileden gelen yöneticilerin yöneticilik tecrübeleri yeterli değildir .İçinde bulunduğumuz çağda yönetim stratejilerini kişisel düşünceler değil genel kabul görmüş kurallar belirler.Aileden gelen yöneticilerin ‘’ sahiplik ‘’ egolarıda eklendiğinde objektif değerlendirme yapmak iyice zorlaşır.
Kurumsal Şirketlerde ( Kısaca K.Ş.) profesyoneller gerek aldıkları yöneticilik eğitimleri ,gerekse iş hayatında yaşadıkları ast üst ilişkileriyle eğitim ve pratik tecrübelerden dersler çıkartmışlardır.
A.Ş. ‘ler genelde kendi düşüncelerinde olan insanlarla çalışmayı tercih eder ,Bu da fikir tartışmalarıyla daha doğru sonuçlara ulaşma şansını engeller .
K.Ş. ‘lerde profesyoneller farklı fikirlere açıktır.İş hayatındaki tecrübeleriyle farklı fikirlerden yararlanılmasının başarıyı arttırdığını bilirler .
Başarılı profesyoneller genelde çalışma ortamı olarak A.Ş. ‘leri tercih etmezler.Tek adam yönetiminde yeteneklerini ortaya koyma şansı sınırlıdır ve zaman içinde ya ayrılırlar veya körelirler.
K.Ş ‘lerde yetenekli profesyoneller kendilerini kanıtlama şansına sahiptir.
A.Ş 'leri firmanın makro veya mikro gelişiminlerinin ne olması gerektiği konusunda yeterince fikir sahibi değildir.
K.Ş.'ler bilimsel yöntemler kullanarak bu yönde çalışmalar yaparlar.
A.Ş. ‘lerinde başarıda en önemli unsur aile bireyleri ile ilişkilerdeki başarıdır.İş başarısı ‘’ one man show ‘’ ortamlarda fazla önemsenmez.
Kurumsallarda profesyoneller sonuçta kendi başarılarında iş unsurunun çok önemli olduğunu bilirler ,bu yüzden iş ilişkisiyle kişisel ilişkileri dengelerler.
A.Ş 'lerinde yetki ve sorumluluk karmakarışıktır.Yöneticilerde dahil olmak üzere kimsenin yetki ve sorumlulukları belli değildir.
K.Ş 'lerde yetki ve sorumluluk belirlidir.
A.Ş. ‘lerde ortaklar firma içi gelişmelerden yalnızca yakın çalışnaların kendilerini bilgilendirdiği ölçüde haberdar olur . Bilgilendirmede subjektif ölçüler devreye girdiğinden sağlıklı olma olasılığı düşer.Ayrıca ‘’ tarzan ‘’ davranışlarıyla karşılaşmamak içinde bilgiler gerçek haliyle aktarılmayabilir.
K.Ş. ‘lerde bilgi akışı daha şeffaftır. Kontrol mekanizmaları da gelişmiştir.
A.Ş. ‘lerde bir nesil başarıyı yakalasa dahi sonraki nesillerin işe sahip çıkacağının garantisi yoktur .Sahip çıkılmadığı taktirde belli bir yaşa gelmiş başarı sahiplerinin yeni çağın gereklerine ,gelişmelerine tam olarak ayak uydurması kolay değildir.
A.Ş ‘lerde ‘’ one man show ‘’ çoğunlukla yeni nesillerede uygulanır.Bu durumda başarı ihtimali olan yeni nesil ,büyükler işten elini çekene kadar konulara müdahale edemeyebilir veya edildiğinde geç olabilir.
K.Ş ‘lerde nesil kavramı performansa bağlıdır.. Bir çalışan gider diğeri gelir .Profesyoneller şirketi devam ettirir.
A.Ş. ler aile içi bireylerin iş veya iş dışı anlaşmazlıklardan dolayı firma olumsuz etkilenebilir.
K.Ş.’lerde böyle bir şey sözkonusu olamaz.
A.Ş 'lerinin tam bir kararlılık göstermedikleri sürece ,kurumsallaşma çabaları işleri daha karışık hale sokar.Çünkü biraz kurumsallaşma diye bir kavram olamaz.
Tam kurumsal şirketler bu tür nedenlerle verim kayıpları yaşamaz .
A.Ş ‘ler rakamlara fazla hakim değildir. Bir çok şey detaylı analizlere dayanmadığından hakim olunduğu sanılan rakamlar gerçeklerden farklıdır.Bu durumun en önemli nedeni geçmişten bu yana işlerin iyi kötü yürümesidir.
K.Ş.’lerde ortaklara hesap verilme zorunluluğu olduğundan rakamlara hakim olmamak mümkün değildir.
A.Ş.’lerde performans subjektif olduğundan adil değildir.
K.Ş. ‘lerde performans değerlendirilmesi her nekadar kendi içinde tartışılsada objektif metotlara göre yapıldığından daha adildir.
A.Ş 'lerde verimlilik önemsenmez ,ölçecek kriterler yoktur veya yetersizdir.
K.Ş. 'lerde verimlilik işletmenin devamında önemli bir unsur teşkil eder.
A.Ş. ‘lerde aile ‘ den gelen yöneticiler herşeyin en doğrusunu bildiklerini düşünürler.
K.Ş. ‘lerde profesyoneller daha paylaşımcı olmayı yeğlerler.
A.Ş. ‘lerde yönetime duymak istedikleri doğrular söylenir.
K.Ş. ‘lerde gerçekleri rakamlar söyler .
Yoksa Aile Şirketlerinin kısa ömürlü olması ,hesap verme zorunluluğu olmamasından mı kaynaklanmakta ?
Araştırmalarda ülkemizde aile şirketlerinin ortalama ömrünün 28 yıl olduğu belirlenmiş .
Sistem Neden Başarısız ?
Aile şirketlerinde ( Kısaca A.Ş. ) aileden gelen yöneticilerin yöneticilik tecrübeleri yeterli değildir .İçinde bulunduğumuz çağda yönetim stratejilerini kişisel düşünceler değil genel kabul görmüş kurallar belirler.Aileden gelen yöneticilerin ‘’ sahiplik ‘’ egolarıda eklendiğinde objektif değerlendirme yapmak iyice zorlaşır.
Kurumsal Şirketlerde ( Kısaca K.Ş.) profesyoneller gerek aldıkları yöneticilik eğitimleri ,gerekse iş hayatında yaşadıkları ast üst ilişkileriyle eğitim ve pratik tecrübelerden dersler çıkartmışlardır.
A.Ş. ‘ler genelde kendi düşüncelerinde olan insanlarla çalışmayı tercih eder ,Bu da fikir tartışmalarıyla daha doğru sonuçlara ulaşma şansını engeller .
K.Ş. ‘lerde profesyoneller farklı fikirlere açıktır.İş hayatındaki tecrübeleriyle farklı fikirlerden yararlanılmasının başarıyı arttırdığını bilirler .
Başarılı profesyoneller genelde çalışma ortamı olarak A.Ş. ‘leri tercih etmezler.Tek adam yönetiminde yeteneklerini ortaya koyma şansı sınırlıdır ve zaman içinde ya ayrılırlar veya körelirler.
K.Ş ‘lerde yetenekli profesyoneller kendilerini kanıtlama şansına sahiptir.
A.Ş 'leri firmanın makro veya mikro gelişiminlerinin ne olması gerektiği konusunda yeterince fikir sahibi değildir.
K.Ş.'ler bilimsel yöntemler kullanarak bu yönde çalışmalar yaparlar.
A.Ş. ‘lerinde başarıda en önemli unsur aile bireyleri ile ilişkilerdeki başarıdır.İş başarısı ‘’ one man show ‘’ ortamlarda fazla önemsenmez.
Kurumsallarda profesyoneller sonuçta kendi başarılarında iş unsurunun çok önemli olduğunu bilirler ,bu yüzden iş ilişkisiyle kişisel ilişkileri dengelerler.
A.Ş 'lerinde yetki ve sorumluluk karmakarışıktır.Yöneticilerde dahil olmak üzere kimsenin yetki ve sorumlulukları belli değildir.
K.Ş 'lerde yetki ve sorumluluk belirlidir.
A.Ş. ‘lerde ortaklar firma içi gelişmelerden yalnızca yakın çalışnaların kendilerini bilgilendirdiği ölçüde haberdar olur . Bilgilendirmede subjektif ölçüler devreye girdiğinden sağlıklı olma olasılığı düşer.Ayrıca ‘’ tarzan ‘’ davranışlarıyla karşılaşmamak içinde bilgiler gerçek haliyle aktarılmayabilir.
K.Ş. ‘lerde bilgi akışı daha şeffaftır. Kontrol mekanizmaları da gelişmiştir.
A.Ş. ‘lerde bir nesil başarıyı yakalasa dahi sonraki nesillerin işe sahip çıkacağının garantisi yoktur .Sahip çıkılmadığı taktirde belli bir yaşa gelmiş başarı sahiplerinin yeni çağın gereklerine ,gelişmelerine tam olarak ayak uydurması kolay değildir.
A.Ş ‘lerde ‘’ one man show ‘’ çoğunlukla yeni nesillerede uygulanır.Bu durumda başarı ihtimali olan yeni nesil ,büyükler işten elini çekene kadar konulara müdahale edemeyebilir veya edildiğinde geç olabilir.
K.Ş ‘lerde nesil kavramı performansa bağlıdır.. Bir çalışan gider diğeri gelir .Profesyoneller şirketi devam ettirir.
A.Ş. ler aile içi bireylerin iş veya iş dışı anlaşmazlıklardan dolayı firma olumsuz etkilenebilir.
K.Ş.’lerde böyle bir şey sözkonusu olamaz.
A.Ş 'lerinin tam bir kararlılık göstermedikleri sürece ,kurumsallaşma çabaları işleri daha karışık hale sokar.Çünkü biraz kurumsallaşma diye bir kavram olamaz.
Tam kurumsal şirketler bu tür nedenlerle verim kayıpları yaşamaz .
A.Ş ‘ler rakamlara fazla hakim değildir. Bir çok şey detaylı analizlere dayanmadığından hakim olunduğu sanılan rakamlar gerçeklerden farklıdır.Bu durumun en önemli nedeni geçmişten bu yana işlerin iyi kötü yürümesidir.
K.Ş.’lerde ortaklara hesap verilme zorunluluğu olduğundan rakamlara hakim olmamak mümkün değildir.
A.Ş.’lerde performans subjektif olduğundan adil değildir.
K.Ş. ‘lerde performans değerlendirilmesi her nekadar kendi içinde tartışılsada objektif metotlara göre yapıldığından daha adildir.
A.Ş 'lerde verimlilik önemsenmez ,ölçecek kriterler yoktur veya yetersizdir.
K.Ş. 'lerde verimlilik işletmenin devamında önemli bir unsur teşkil eder.
A.Ş. ‘lerde aile ‘ den gelen yöneticiler herşeyin en doğrusunu bildiklerini düşünürler.
K.Ş. ‘lerde profesyoneller daha paylaşımcı olmayı yeğlerler.
A.Ş. ‘lerde yönetime duymak istedikleri doğrular söylenir.
K.Ş. ‘lerde gerçekleri rakamlar söyler .
Yoksa Aile Şirketlerinin kısa ömürlü olması ,hesap verme zorunluluğu olmamasından mı kaynaklanmakta ?
17 Eylül 2007 Pazartesi
Finansal Riskleri Seviyor musunuz ?
Farklı Para cinslerinden iş yapmak her zaman firmanın yaşadığı ticari riskler yanısıra finansal riskleride beraberinde getirir. Tabi önceden farkederseniz …
Firmamızın satışlarını % 100 USD ile yaptığını ve 1.000.000 USD yatırım yapacağını varsayalım.
2003 yılı başında 4 yıl vadeli 6 ayda bir faiz ,vade sonu anapara ödemeli bir kredi için ise bankasının USD kredi için % 7 ,EURO kredisi içinse % 5 faiz oranı teklif ettiğini ve firmanın fazla hesap yapmadan daha düşük faiz oranından dolayı % 5 ile EURO kredisini tercih ettiğini varsayalım.
Yatırım Tutarı = 1.000.000 USD
Kredi Tutarı :
01 01 2003 tarihinde EURO karşılığı = 1.000.000 USD/1,0468(Parite)=955.292 EURO kullanıldı.
30 06 2003 – EURO / USD Parite = 1,1434
955.292 EURO / 36.000 * 180 (Gün )* % 5 = 23.882 EURO (Dönem Faizi)
23.882 EURO * 1,1434 Parite = 27.306 USD (Faizin USD Karşılığı)
Kredi USD kullanılsaydı :
1.000.000 USD/36.000* 180(Gün) * % 7 = 34.999 USD
Lehte Fark = 34.999 – 27.306 = 7.693 USD
31 12 2003 - EURO / USD Parite = 1,2614
Yukarıdaki şekilde EURO Dönem Faizi = 23.882 EURO
Faizin USD Karşılığı = 30.124 USD
Lehte Fark = 34.999 – 30.124 = 4.875 USD
30 06 2004 - EURO / USD Parite = 1.2134
EURO Faizin USD Karşılığı = 28.978 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.978 = 6.021 USD
31 12 2004 - EURO / USD Parite = 1.3645
EURO Faizin USD Karşılığı = 32.586 USD
Lehte Fark = 34.999 – 32.586 = 2.431 USD
30 06 2005 - EURO / USD Parite = 1,2072
EURO Faizin USD Karşılığı = 28.830 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.830 = 6.169 USD
30 12 2005 - EURO / USD Parite = 1,1831
EURO Faizin USD Karşılığı = 28.254 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.254 = 6.745 USD
30 06 2006 - EURO / USD Parite = 1,2717
EURO Faizin USD Karşılığı = 30.370 USD
Lehte Fark = 34.999 – 30.370 = 4.629 USD
29 12 2006 - EURO / USD Parite = 1,,3172
EURO Faizin USD Karşılığı = 31.457 USD
Lehte Fark = 34.999 – 31.457 = 3.542 USD
29 06 2007 - EURO / USD Parite = 1,3479
EURO Faizin USD Karşılığı = 32.190 USD
Lehte Fark = 34.999 – 32.190 = 2.809 USD
31 12 2007 Varsayım - EURO / USD Parite = 1,30
EURO Faizin USD Karşılığı = 31.046 USD
Lehte Fark = 34.999 – 31.046 = 3.953 USD
Lehte Fark Toplamı = 48.867 USD
31 12 2007 Anapara Kapaması - Varsayım EURO / USD Parite = 1,30
Anapara = 955,292 EURO
USD Karşılığı = 1.241.879 USD
Kar mı ? Zarar mı ?
Faizden USD kredi Kullanılmasına göre 48.867 USD kazanıldı.
Anapara 1.000.000 USD ödenecekken 1.241.879 ödendi . =241.879 Zarar
Zarar = 241.879 – 48.867 = 193.012 USD
Bu işten 31 12 2007 tarihinde 1.20 paritesinde Başa baş ‘da ,daha altında bir paritede karlı çıkma ihtimali olmakla birlikte parite 1.40 olursa ?
Ve Vatan 'dan Bir haber ;
Satışları geçen yıla göre yüzde 35 azalan Doğuş Otomotiv, net dönem kârını 2 milyon YTL’den 22 milyon YTL’ye çıkardı
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, önümüzdeki dönemde faizlerde bir azalma beklediklerine işaret ederek, bunun da iç talebe yansıyacağını ifade etti. Soruları da yanıtlayan Acar, kur riskine ilişkin bir soruya, “Açık pozisyon taşımayız” cevabını verdi.
Farklı para cinsleri her zaman ticari risk yanı sıra finansal riskleride beraberinde getirir.
Bu tür maceralara girip sonra anahtarları teslim etme ihtimalide olduğu unutulmamalı .
Firmamızın satışlarını % 100 USD ile yaptığını ve 1.000.000 USD yatırım yapacağını varsayalım.
2003 yılı başında 4 yıl vadeli 6 ayda bir faiz ,vade sonu anapara ödemeli bir kredi için ise bankasının USD kredi için % 7 ,EURO kredisi içinse % 5 faiz oranı teklif ettiğini ve firmanın fazla hesap yapmadan daha düşük faiz oranından dolayı % 5 ile EURO kredisini tercih ettiğini varsayalım.
Yatırım Tutarı = 1.000.000 USD
Kredi Tutarı :
01 01 2003 tarihinde EURO karşılığı = 1.000.000 USD/1,0468(Parite)=955.292 EURO kullanıldı.
30 06 2003 – EURO / USD Parite = 1,1434
955.292 EURO / 36.000 * 180 (Gün )* % 5 = 23.882 EURO (Dönem Faizi)
23.882 EURO * 1,1434 Parite = 27.306 USD (Faizin USD Karşılığı)
Kredi USD kullanılsaydı :
1.000.000 USD/36.000* 180(Gün) * % 7 = 34.999 USD
Lehte Fark = 34.999 – 27.306 = 7.693 USD
31 12 2003 - EURO / USD Parite = 1,2614
Yukarıdaki şekilde EURO Dönem Faizi = 23.882 EURO
Faizin USD Karşılığı = 30.124 USD
Lehte Fark = 34.999 – 30.124 = 4.875 USD
30 06 2004 - EURO / USD Parite = 1.2134
EURO Faizin USD Karşılığı = 28.978 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.978 = 6.021 USD
31 12 2004 - EURO / USD Parite = 1.3645
EURO Faizin USD Karşılığı = 32.586 USD
Lehte Fark = 34.999 – 32.586 = 2.431 USD
30 06 2005 - EURO / USD Parite = 1,2072
EURO Faizin USD Karşılığı = 28.830 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.830 = 6.169 USD
30 12 2005 - EURO / USD Parite = 1,1831
EURO Faizin USD Karşılığı = 28.254 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.254 = 6.745 USD
30 06 2006 - EURO / USD Parite = 1,2717
EURO Faizin USD Karşılığı = 30.370 USD
Lehte Fark = 34.999 – 30.370 = 4.629 USD
29 12 2006 - EURO / USD Parite = 1,,3172
EURO Faizin USD Karşılığı = 31.457 USD
Lehte Fark = 34.999 – 31.457 = 3.542 USD
29 06 2007 - EURO / USD Parite = 1,3479
EURO Faizin USD Karşılığı = 32.190 USD
Lehte Fark = 34.999 – 32.190 = 2.809 USD
31 12 2007 Varsayım - EURO / USD Parite = 1,30
EURO Faizin USD Karşılığı = 31.046 USD
Lehte Fark = 34.999 – 31.046 = 3.953 USD
Lehte Fark Toplamı = 48.867 USD
31 12 2007 Anapara Kapaması - Varsayım EURO / USD Parite = 1,30
Anapara = 955,292 EURO
USD Karşılığı = 1.241.879 USD
Kar mı ? Zarar mı ?
Faizden USD kredi Kullanılmasına göre 48.867 USD kazanıldı.
Anapara 1.000.000 USD ödenecekken 1.241.879 ödendi . =241.879 Zarar
Zarar = 241.879 – 48.867 = 193.012 USD
Bu işten 31 12 2007 tarihinde 1.20 paritesinde Başa baş ‘da ,daha altında bir paritede karlı çıkma ihtimali olmakla birlikte parite 1.40 olursa ?
Ve Vatan 'dan Bir haber ;
Satışları geçen yıla göre yüzde 35 azalan Doğuş Otomotiv, net dönem kârını 2 milyon YTL’den 22 milyon YTL’ye çıkardı
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, önümüzdeki dönemde faizlerde bir azalma beklediklerine işaret ederek, bunun da iç talebe yansıyacağını ifade etti. Soruları da yanıtlayan Acar, kur riskine ilişkin bir soruya, “Açık pozisyon taşımayız” cevabını verdi.
Farklı para cinsleri her zaman ticari risk yanı sıra finansal riskleride beraberinde getirir.
Bu tür maceralara girip sonra anahtarları teslim etme ihtimalide olduğu unutulmamalı .
14 Eylül 2007 Cuma
Pazarlama Verimliliğinde Altın Çağ mı ? ( I )
Pazarlama verimliliğinde ‘’ Yenilikçi Araştırma Tekniklerinin ‘’ kullanılması sorularıda beraberinde getirmekte ,
Yenilikçi tekniklere karşı düşünen B.V. Krisnomurthy araştırmaların , ‘’ Yeni ürünlerin % 95 ‘inin 5 yıl içinde başarısız olduğunu gösterdiğini ‘’ belirtir.
Bazıları ise ‘’ Bu tekniklerin yanlış kullanıldığını ‘’ savunmakta ,Tom Henkel bazı firmaların Yetersiz dizayn araştırmaları , Yanlış yönlendiren uygulamalar ve psikolojik pazarlama girişimleri uyguladıklarını belirtir.
Svetodor Yosifou ise ‘’ Acaba az sayıda potansiyel müşteri elde etmeye odaklanmak mı ? veya Memnuniyetsiz mevcut ürün ve hizmet müşterilerini mi amaçlamak daha önemli ‘’ der .
Pazar verimliliğini geliştirebilmek için gerçek öncelik varolan mı ? yoksa yeni gelecek müşteriler mi ?
Genişletirsek Pazar organizasyonunda her 2 grupta önemlidir.
Pazar verimliliğinde yenilikçi teknikler ihtiyaç ve istekleri önceden görebilecek mi ? yoksa pazara yeni giren hizmet ve ürünlerin müşterilerin bilinçaltı düşüncelerinin yanlış yorumlanması nedeniyle başarısızlığamı götürecek ?
kaynak : h.b.s.
Yenilikçi tekniklere karşı düşünen B.V. Krisnomurthy araştırmaların , ‘’ Yeni ürünlerin % 95 ‘inin 5 yıl içinde başarısız olduğunu gösterdiğini ‘’ belirtir.
Bazıları ise ‘’ Bu tekniklerin yanlış kullanıldığını ‘’ savunmakta ,Tom Henkel bazı firmaların Yetersiz dizayn araştırmaları , Yanlış yönlendiren uygulamalar ve psikolojik pazarlama girişimleri uyguladıklarını belirtir.
Svetodor Yosifou ise ‘’ Acaba az sayıda potansiyel müşteri elde etmeye odaklanmak mı ? veya Memnuniyetsiz mevcut ürün ve hizmet müşterilerini mi amaçlamak daha önemli ‘’ der .
Pazar verimliliğini geliştirebilmek için gerçek öncelik varolan mı ? yoksa yeni gelecek müşteriler mi ?
Genişletirsek Pazar organizasyonunda her 2 grupta önemlidir.
Pazar verimliliğinde yenilikçi teknikler ihtiyaç ve istekleri önceden görebilecek mi ? yoksa pazara yeni giren hizmet ve ürünlerin müşterilerin bilinçaltı düşüncelerinin yanlış yorumlanması nedeniyle başarısızlığamı götürecek ?
kaynak : h.b.s.
13 Eylül 2007 Perşembe
Pazarlama Verimliliğinde Altın Çağ mı ? ( II )
80/20 kuralı yönetimlerin karşılaştığı bazı şeyleri tanımlayabilir.
Örneğin kabaca çalışanların % 20 ‘si iş kazalarının % 80 ‘i konusunda tecrübelidir.
Veya
Kabaca müşterilerin % 20 ‘si satışların % 80 ‘ini gerçekleştirir.
Hedeflenen strateji böyle bir bilgi üzerine şekillendirilebilir.
Ürüne veya hizmete yakın müşteriler ürün geliştirme hatta yeni ürün fikirlerine katkı sağlayabilir.Göreceli olarak az sayıda sadık müşterinin bu görevlendirmede tanımlanması şekli pazarlama stratejisinde önemli bir verimlilik veya verimsizliğe de götürebilir.Bu internet bazlı servislerde de geçerlidir.
Prof. Zoltman ‘a göre Nisbeten az sayıda bireysel derinlemesine görüşmeler ,Değişik market segmentlerinden müşteri temsilcilerine yöneltilen dikkatle hazırlanmış sorularla durum tesbiti ,marka inşasının , ürün ve hizmet şekillendirilmesinin başarı olasılığını arttırır. Bu proses ,elde edilen sonuçlar ve maliyette verimliliğe yol açar .
Başarı Hikayelerinden Natura ‘da müşteri temsilcilerinden alınan bilgiler başarısız bir ürünün hızla geri çekilmesini sağlayıp yeni ürünlerin sağlıklı bir şekilde pazara sürülmesine yol açıp başarıyı sağlamıştı .
Tüm bu varsayımlardan edindiğimiz tecrübe ‘’ Pazardan gelen seslerdir .’’ Bu tip çalışmalar pazardan daha az ilgisiz mesaj almamızı sağlayıp daha geçerli ürün ve servislere , ürün performansının ihtiyaca göre ayarlanmasına yol açacaktır.
kaynak : h.b.s
Örneğin kabaca çalışanların % 20 ‘si iş kazalarının % 80 ‘i konusunda tecrübelidir.
Veya
Kabaca müşterilerin % 20 ‘si satışların % 80 ‘ini gerçekleştirir.
Hedeflenen strateji böyle bir bilgi üzerine şekillendirilebilir.
Ürüne veya hizmete yakın müşteriler ürün geliştirme hatta yeni ürün fikirlerine katkı sağlayabilir.Göreceli olarak az sayıda sadık müşterinin bu görevlendirmede tanımlanması şekli pazarlama stratejisinde önemli bir verimlilik veya verimsizliğe de götürebilir.Bu internet bazlı servislerde de geçerlidir.
Prof. Zoltman ‘a göre Nisbeten az sayıda bireysel derinlemesine görüşmeler ,Değişik market segmentlerinden müşteri temsilcilerine yöneltilen dikkatle hazırlanmış sorularla durum tesbiti ,marka inşasının , ürün ve hizmet şekillendirilmesinin başarı olasılığını arttırır. Bu proses ,elde edilen sonuçlar ve maliyette verimliliğe yol açar .
Başarı Hikayelerinden Natura ‘da müşteri temsilcilerinden alınan bilgiler başarısız bir ürünün hızla geri çekilmesini sağlayıp yeni ürünlerin sağlıklı bir şekilde pazara sürülmesine yol açıp başarıyı sağlamıştı .
Tüm bu varsayımlardan edindiğimiz tecrübe ‘’ Pazardan gelen seslerdir .’’ Bu tip çalışmalar pazardan daha az ilgisiz mesaj almamızı sağlayıp daha geçerli ürün ve servislere , ürün performansının ihtiyaca göre ayarlanmasına yol açacaktır.
kaynak : h.b.s
Birleştir ve Geliştir
P&G tarihinde çok büyük Ar&Ge faaliyetleri yapan bir firma ,
Global yenilik modeli konusunda 80 'lerde bir eğilim vardı fakat zorlayıcı değildi .
CEO A.G Lafley ,yenilik için dış kaynakları kullanmaya karar verdi. Yeni stratejinin adı '' Birleştir ve Geliştir '' ' di.
Teknoloji ve İletişim ağını kullanarak geleceğin ürünleri için yeni fikirler araştırmak ,
Firma yöneticilerine göre bu model 21. yüzyılda etkili bir yenilik modeli olmaya başlayacaktı .
Modelle '' dünyadaki gelecek vaadeden parlak fikirleri bulabiliriz ve Ar - Ge 'mizle daha iyi ,ucuz ürünleri hızlı bir şekilde tasarlayabiliriz '' diye düşünüyorlardı .
Model çalıştı . Bu gün yeni ürünlerin % 35 'inin ilk adımları firma dışında atılmakta ,bu oran 2000 'de % 15 'ti .
Ayrıca
Ürün geliştirme portföyündeki elementlerin % 45 'inin keşfi dışarıda olmakta ,
Bu şekilde Ar - Ge verimliliği % 60 ,yeni ürünlerin başarı oranı % 100 'den fazla artarken yenilik harcamalarında düşüş gerçekleşmiş .
kaynak : h.b.s.
Global yenilik modeli konusunda 80 'lerde bir eğilim vardı fakat zorlayıcı değildi .
CEO A.G Lafley ,yenilik için dış kaynakları kullanmaya karar verdi. Yeni stratejinin adı '' Birleştir ve Geliştir '' ' di.
Teknoloji ve İletişim ağını kullanarak geleceğin ürünleri için yeni fikirler araştırmak ,
Firma yöneticilerine göre bu model 21. yüzyılda etkili bir yenilik modeli olmaya başlayacaktı .
Modelle '' dünyadaki gelecek vaadeden parlak fikirleri bulabiliriz ve Ar - Ge 'mizle daha iyi ,ucuz ürünleri hızlı bir şekilde tasarlayabiliriz '' diye düşünüyorlardı .
Model çalıştı . Bu gün yeni ürünlerin % 35 'inin ilk adımları firma dışında atılmakta ,bu oran 2000 'de % 15 'ti .
Ayrıca
Ürün geliştirme portföyündeki elementlerin % 45 'inin keşfi dışarıda olmakta ,
Bu şekilde Ar - Ge verimliliği % 60 ,yeni ürünlerin başarı oranı % 100 'den fazla artarken yenilik harcamalarında düşüş gerçekleşmiş .
kaynak : h.b.s.
12 Eylül 2007 Çarşamba
Bill Gates Neden Bill Gates ?
Vizyon sahibi olmak :
Yakın arkadaşı ve Microsoft'un kurucu ortağı Paul Ailen ile sık sık bilgisayarın gelişimi hakkında tartışmışlar, çeşitli düşünceler geliştirmişler. Bu tartışmaların sonucunda, ilerde herkesin evinde ve İşinde kendisine ait bîr bilgisayar sahibi olacağını öngörmüşler. Kurdukları şirkette amaçları, bu öngörüye uygun olarak insanların iş yapmalarını, kendilerini geliştirmelerini kolaylaştıracak ürünler geliştirmek.
Çok çalışmak:
Çok zeki bir insan. Ama zekiliğin tek başına yeterli olmayacağını, çok çalışılması gerektiğini düşünüyor ve çok çalışıyor.
Akıllı elemanlarla çalışmak :
Yazılım, teknoloji bakımından en uç sektörlerden birisi. Böyle bir sektörde sıradan insanlarla çalışılamayacağını, akıllı insanlarla çalışılması gerektiğini düşünüyor ve ştrketîne hep en akıllı insanları almaya çalışıyor.
Elemanlara hisse vermek :
Gates, kendisi de dahil olmak üzere çalışanlarına yüksek, astronomik ücretler vermiyor Microsoft'un hiçbir çalışanı dünyanın en yüksek ücretli çalışanları listesine giremiyor. Bunun yerine akıllı elemanları çekebilmek için onlara hisse veriyor.
Örneğin, Bili Gates, Microsoft'un şimdiki başkam olan Steve Ballmer'ı çalışmava razı edebilmek için yüklüce hisse vermişti. Ballmer bu hisseler sayesinde şimdi büyük bir servete sahip (10 milyar dolardan hu-la). Microsoft'un içinde yaklaşık on kı-ıi dolar milyarderi. Microsoft çalışanlarının üçte biri ise dolar milyoneri (toplam 37 bin çalışanı var). Bili Gates arkadaşı Paul Ailen ile şirketini kurarken hisse oranı yüzde 66 idi. Şu anda ise hisse oranı yüzde 11.5. Yani, Bili Gates dağıta dağıta daha zengin olmanın yolunu bulmuş.
Çalışanlara hisse vermek Amerikada yaygın bir uygulama ama hiçbir şirkette bu ölçüde hisse dağıtımına rastlanmıyor.
Elemanlara değer vermek :
Microsoften akıllı kişilerle çalışmak istiyor , onlan kaybetmek istemiyor.
Çalışanlar Micrososft'un en değerli varlıkları. Onlar da bunun bilincindeler. Çalışmalarının her anında bunu hissediyorlar. Bunun sonucunda da Microsoft'a eleman sirkülasyonu ABD ortalamasına göre iki kat düşük.
Bili Gates bir yazısında ayrılan her elemanın arkasından "Niçin ayrıldı, niçin onu tatmin edemedik." nerede hata yaptık sorularını sorduğunu söylüyordu. Elemanlar Micrososft'un en değerli varlıkları. Çalışanlar da bunun bilincindeler. Çalışmalarının her anında bunu hissediyorlar. Bunun sonucunda da Microsoft'ta eleman sirkülasyonu ABD ortalamasına göre İki kat düşük.
Piyasanın gelişimini takip etmek :
Hızla gelişen bir sektörde geride kalmak yok olmak anlamına geliyor. Bili Gates hiçbir alanda piyasanın gerisinde kalmak istemiyor. Geride kaldığı durumlarda da hatasını çabucak anlayıp gerekli önlemleri alıyor. Örneğin, 1984 yılında Apple firması Macintosh'u çıkardı. Grafik tabanlı olan bu sistem Microsoft'un işletim sistemlerinden çok üstündü. Microsoft'un yanıtı bir yıl sonra geldi. Windows adındaki bu yeni işletim sistemi başarısız oldu ama Gates yılmadı, 1990 yılında çıkardığı 3.0 çok büyük bir başarı kazandı. Bir başka örnek, internet konusunda yaşandı. Bili Gates, internetin gelişimini yeterince takip edemedi, internete uygun ürünler geliştiremedi, geri kaldı ve bunun sonucunda, tarihinde ilk kez Microsoft hisse senetleri Her zaman kazandıran hisseler listesinden atıldı. Ama Gates hatasının farkına vararak şirketini bir yıl içinde, İnterneti en çok sindiren, ürünlerini en fazla miktarda intene-te uyduran şirket haline getirdi.
Piyasayı şekillendirmek :
Bili Gates'İn ve Microsoft'ım sloganı " We set the stan-dards - standartları biz koyarız". Microsoft'un tarihi bu slogana uyan çeşitli örneklerle dolu. Örneğin, kişisel bilgisayarlarda kullanılan programlama dili konusunda Microsoft'un ürünü Basic bir standarttı. DOS işletim sistemi ve daha sonraları ürettiği Windows İşletim sistemi piyasadaki en yaygın ürünler oldu. Bütünleşik ürünler İçin ortamın daha olgunlaşmadığı-nı düşündüğünde birbirinden ayrı çalışan ürünler üretti ve rakiplerinin bütünleşik ürünlerini bunlarla alt etti. Sonra koşullar olgunlaşınca bu sefer Office benzeri bütünleşik ürünler üretip rakiplerinin tek tek çalışan, bir arada çalışamayan ürünlerini bir daha alt etti.
Odaklanmak :
Microsoft, yazılım alanında çalışan bir şirket. Cirosunun yüzde doksandan fazlası yazılımdan geliyor, yazılınım yanı sıra rnouse, oyun kumanda cihazı, ses kartı gibi donanımlar da üretiyor ama bunlar ağırlıkla Microsoft'un yazılım teknolojilerini desteklemek için üretiliyor. Bili Gates, başka şirketlerin yaptığı gibi faaliyet alanlarım dağıtmıyor, en iyi olduğu alanda odaklanıyor.
Alçakgönüllü bir yaşam sürmek :
Oldukça sade bir hayat sürüyor. Cimri denilebilecek kadar eli sıkı.
Neden lükslerinin olmadığı sorulduğunda şöyle yanıt veriyor: Öyle yaşarsam öyle düşünmeye başlarım ve şimdikinden çok farklı bir kişiliğe sahip olurum. Yeterince çalışamam, yeterince üretemem."
Ve
Önümüzdeki 3 yıl içinde ürettiklerimizin hepsi kullanılmaz hale gelecektir. Önemli olan ise şudur: Onları biz mi kullanılmaz hale getireceğiz, başkaları mı?”
Bill Gates
kaynak : kitiad.org ,kobifinans
Yakın arkadaşı ve Microsoft'un kurucu ortağı Paul Ailen ile sık sık bilgisayarın gelişimi hakkında tartışmışlar, çeşitli düşünceler geliştirmişler. Bu tartışmaların sonucunda, ilerde herkesin evinde ve İşinde kendisine ait bîr bilgisayar sahibi olacağını öngörmüşler. Kurdukları şirkette amaçları, bu öngörüye uygun olarak insanların iş yapmalarını, kendilerini geliştirmelerini kolaylaştıracak ürünler geliştirmek.
Çok çalışmak:
Çok zeki bir insan. Ama zekiliğin tek başına yeterli olmayacağını, çok çalışılması gerektiğini düşünüyor ve çok çalışıyor.
Akıllı elemanlarla çalışmak :
Yazılım, teknoloji bakımından en uç sektörlerden birisi. Böyle bir sektörde sıradan insanlarla çalışılamayacağını, akıllı insanlarla çalışılması gerektiğini düşünüyor ve ştrketîne hep en akıllı insanları almaya çalışıyor.
Elemanlara hisse vermek :
Gates, kendisi de dahil olmak üzere çalışanlarına yüksek, astronomik ücretler vermiyor Microsoft'un hiçbir çalışanı dünyanın en yüksek ücretli çalışanları listesine giremiyor. Bunun yerine akıllı elemanları çekebilmek için onlara hisse veriyor.
Örneğin, Bili Gates, Microsoft'un şimdiki başkam olan Steve Ballmer'ı çalışmava razı edebilmek için yüklüce hisse vermişti. Ballmer bu hisseler sayesinde şimdi büyük bir servete sahip (10 milyar dolardan hu-la). Microsoft'un içinde yaklaşık on kı-ıi dolar milyarderi. Microsoft çalışanlarının üçte biri ise dolar milyoneri (toplam 37 bin çalışanı var). Bili Gates arkadaşı Paul Ailen ile şirketini kurarken hisse oranı yüzde 66 idi. Şu anda ise hisse oranı yüzde 11.5. Yani, Bili Gates dağıta dağıta daha zengin olmanın yolunu bulmuş.
Çalışanlara hisse vermek Amerikada yaygın bir uygulama ama hiçbir şirkette bu ölçüde hisse dağıtımına rastlanmıyor.
Elemanlara değer vermek :
Microsoften akıllı kişilerle çalışmak istiyor , onlan kaybetmek istemiyor.
Çalışanlar Micrososft'un en değerli varlıkları. Onlar da bunun bilincindeler. Çalışmalarının her anında bunu hissediyorlar. Bunun sonucunda da Microsoft'a eleman sirkülasyonu ABD ortalamasına göre iki kat düşük.
Bili Gates bir yazısında ayrılan her elemanın arkasından "Niçin ayrıldı, niçin onu tatmin edemedik." nerede hata yaptık sorularını sorduğunu söylüyordu. Elemanlar Micrososft'un en değerli varlıkları. Çalışanlar da bunun bilincindeler. Çalışmalarının her anında bunu hissediyorlar. Bunun sonucunda da Microsoft'ta eleman sirkülasyonu ABD ortalamasına göre İki kat düşük.
Piyasanın gelişimini takip etmek :
Hızla gelişen bir sektörde geride kalmak yok olmak anlamına geliyor. Bili Gates hiçbir alanda piyasanın gerisinde kalmak istemiyor. Geride kaldığı durumlarda da hatasını çabucak anlayıp gerekli önlemleri alıyor. Örneğin, 1984 yılında Apple firması Macintosh'u çıkardı. Grafik tabanlı olan bu sistem Microsoft'un işletim sistemlerinden çok üstündü. Microsoft'un yanıtı bir yıl sonra geldi. Windows adındaki bu yeni işletim sistemi başarısız oldu ama Gates yılmadı, 1990 yılında çıkardığı 3.0 çok büyük bir başarı kazandı. Bir başka örnek, internet konusunda yaşandı. Bili Gates, internetin gelişimini yeterince takip edemedi, internete uygun ürünler geliştiremedi, geri kaldı ve bunun sonucunda, tarihinde ilk kez Microsoft hisse senetleri Her zaman kazandıran hisseler listesinden atıldı. Ama Gates hatasının farkına vararak şirketini bir yıl içinde, İnterneti en çok sindiren, ürünlerini en fazla miktarda intene-te uyduran şirket haline getirdi.
Piyasayı şekillendirmek :
Bili Gates'İn ve Microsoft'ım sloganı " We set the stan-dards - standartları biz koyarız". Microsoft'un tarihi bu slogana uyan çeşitli örneklerle dolu. Örneğin, kişisel bilgisayarlarda kullanılan programlama dili konusunda Microsoft'un ürünü Basic bir standarttı. DOS işletim sistemi ve daha sonraları ürettiği Windows İşletim sistemi piyasadaki en yaygın ürünler oldu. Bütünleşik ürünler İçin ortamın daha olgunlaşmadığı-nı düşündüğünde birbirinden ayrı çalışan ürünler üretti ve rakiplerinin bütünleşik ürünlerini bunlarla alt etti. Sonra koşullar olgunlaşınca bu sefer Office benzeri bütünleşik ürünler üretip rakiplerinin tek tek çalışan, bir arada çalışamayan ürünlerini bir daha alt etti.
Odaklanmak :
Microsoft, yazılım alanında çalışan bir şirket. Cirosunun yüzde doksandan fazlası yazılımdan geliyor, yazılınım yanı sıra rnouse, oyun kumanda cihazı, ses kartı gibi donanımlar da üretiyor ama bunlar ağırlıkla Microsoft'un yazılım teknolojilerini desteklemek için üretiliyor. Bili Gates, başka şirketlerin yaptığı gibi faaliyet alanlarım dağıtmıyor, en iyi olduğu alanda odaklanıyor.
Alçakgönüllü bir yaşam sürmek :
Oldukça sade bir hayat sürüyor. Cimri denilebilecek kadar eli sıkı.
Neden lükslerinin olmadığı sorulduğunda şöyle yanıt veriyor: Öyle yaşarsam öyle düşünmeye başlarım ve şimdikinden çok farklı bir kişiliğe sahip olurum. Yeterince çalışamam, yeterince üretemem."
Ve
Önümüzdeki 3 yıl içinde ürettiklerimizin hepsi kullanılmaz hale gelecektir. Önemli olan ise şudur: Onları biz mi kullanılmaz hale getireceğiz, başkaları mı?”
Bill Gates
kaynak : kitiad.org ,kobifinans
11 Eylül 2007 Salı
Müşteri Hakkında Düşünmek
Hangi tip müşterileri hedefliyorsunuz ?
Tabiiki en karlıları derseniz yalnızca % 50 doğru olabilirsiniz .
Diğer taraftan alıcıları cezbetmek , onların büyüme destekçileriniz olması ve diğerlerini de sizden almaya özendirebilmesi açısından önemlidir.
Müşteri karlılığı ve bağlılığının değerini bilerek stratejilerinizi belirleyip yatırımlarınızı yapabilirsiniz .
Yüksek Karlılık Destekçileri ;
Bu müşteriler sizsiz yaşayamazlar ,dizayn edip sattığınız ürünleri kendi karakterlerinde yeni alıcılarada anlatırlar .
Yüksek Karlılık Karşıtları ;
Bu müşteriler etrafınızdadır. Etkileşime girmezler ve oyuna getirileceklerini hissederler.İçinde bulunduğunuz yarışta cezbedicilerdir ,sessizce göz yummak pek olası değildir. Onları kaybetmek pazar payınızı etkileyebilir.Canlarını sıkan şeyleri bulmalı ve sorunlarını hızlı tesbit etmelisiniz .
Düşük Karlılık Destekçileri ;
Onlar işlenmemiş pırlanta gibidir ,sadık müşterilerdir .Satın alma şekilleri her zaman parayı masanın üstüne koyma şeklindedir.Onlara ilave ürün ve hizmetler vererek destekçiliklerini hafifçe dürtün ,uygun olmayan ürünlerle yabancılaştırmayın .
Düşük Karlılık Karşıtları ;
Ekonomik olarak rasyonel bir yolla problemlerini çözemezseniz mutsuz müşteriler diğer satıcılara yönelirler.
Şirketlerin ;
Yüksek Karlı Destekçiler kimdir ?
Düşük Karlı Destekçiler arasında çapraz satış potansiyeli ne kadar dır ?,
Kaç Karşıt Müşteri portföyde gizlenmiş ?
araştırmaları gerekir.
kaynak : h.b.s.
Tabiiki en karlıları derseniz yalnızca % 50 doğru olabilirsiniz .
Diğer taraftan alıcıları cezbetmek , onların büyüme destekçileriniz olması ve diğerlerini de sizden almaya özendirebilmesi açısından önemlidir.
Müşteri karlılığı ve bağlılığının değerini bilerek stratejilerinizi belirleyip yatırımlarınızı yapabilirsiniz .
Yüksek Karlılık Destekçileri ;
Bu müşteriler sizsiz yaşayamazlar ,dizayn edip sattığınız ürünleri kendi karakterlerinde yeni alıcılarada anlatırlar .
Yüksek Karlılık Karşıtları ;
Bu müşteriler etrafınızdadır. Etkileşime girmezler ve oyuna getirileceklerini hissederler.İçinde bulunduğunuz yarışta cezbedicilerdir ,sessizce göz yummak pek olası değildir. Onları kaybetmek pazar payınızı etkileyebilir.Canlarını sıkan şeyleri bulmalı ve sorunlarını hızlı tesbit etmelisiniz .
Düşük Karlılık Destekçileri ;
Onlar işlenmemiş pırlanta gibidir ,sadık müşterilerdir .Satın alma şekilleri her zaman parayı masanın üstüne koyma şeklindedir.Onlara ilave ürün ve hizmetler vererek destekçiliklerini hafifçe dürtün ,uygun olmayan ürünlerle yabancılaştırmayın .
Düşük Karlılık Karşıtları ;
Ekonomik olarak rasyonel bir yolla problemlerini çözemezseniz mutsuz müşteriler diğer satıcılara yönelirler.
Şirketlerin ;
Yüksek Karlı Destekçiler kimdir ?
Düşük Karlı Destekçiler arasında çapraz satış potansiyeli ne kadar dır ?,
Kaç Karşıt Müşteri portföyde gizlenmiş ?
araştırmaları gerekir.
kaynak : h.b.s.
10 Eylül 2007 Pazartesi
Firmalarda Finansal Yönetim
Firmada Rakamlarla direkt ilgili olan işlemler şunlardır ;
Muhasebe Birimi :
Bir firmada en önemli konulardan biri , faaliyetin rakamsal boyutunun kayda geçirilmesidir.Kayıtlar düzenlenir ve sonucunda bilanço ve gelir tablosu çıkartılarak dönem içinde yapılan işlerin sonuçları elde edilir. Vergiler ,sigortalar gibi zorunlu yükümlülüklerin takibi de bu birimin kontrolündedir.
Tahsilat – Ödeme :
Firmanın alacak ve borçlarının takibi ve sonucunda tahsilat ve ödemelerin gerçekleştirilmesidir.
İthalat – İhracat :
Operasyonel ve mevzuat bilgisi gerektirir.
Banka İlişkileri ve Nakit Yönetimi :
Masraflar , kur , faiz , kredilerin ,kredililendirilme ve fonların yönetilmesidir. Maliyetlerin düşürülmesi ve gelirin arttırılması ile ilgili olduğundan nakit yönetiminde yapılacak doğrular ve yanlışlar direkt olarak gelir artışı ve kaybı sonucunu doğurur .Atıl fonların yönetimi ,dövizli işlem varsa Forward ,Option gibi işlemleri içerir.
Finansal Matematik :
Alım - Satımların peşin veya vadeli olması durumunda hangisinin firma lehine olacağı ,ödeme sistemleri , ne şekilde fiyatlama yapılması gerektiği ,peşin- kredili alım – satımlarda avantajlı olanı seçme imkanı verir. .Konuya hakim olunması rekabetsel avantajlar sağlar .
Risk Yönetimi :
Alacak ve yükümlülüklerin,farklı para cinslerinin ne şekilde hedge edilmesi (riskin azaltılması veya ortadan kaldırılması ) gerektiği ,kredilerin bu yönde düzenlenmesi gibi konulardır.
Maliyet ve Verimlilik Yönetimi :
Maliyetlerin tam olarak belirlenmesi sağlıklı bir fiyatlamaya olanak sağlar.İstatistiki sonuçlar neden verimli olunup olunmadığı sorularının cevaplarını verir.
Bütçe :
Temelde , Firmanın gelecek dönemler için hedeflenen satışlarının ,maliyetlerinin ,giderlerinin ,faaliyet dışı gelir giderlerinin gerçekleşmesi sonucunda ne kadar gelir elde edebileceğini gösterir .Kısaca gemi istenen koşullarda ilerlerse istenilen limana varılıp varılamayacağını gösterir .Doğru olan ilk yılı 3 ‘er aylık dönemlerde olmak üzere en az 3 yıllık yapılması ve iyi ,kötü durum senaryolarında da teste tabi tutulmasıdır.Dönem sonlarında gerçekleşen sonuçlarla karşılaştırılıp sapmaların nedenleri araştırılmalıdır. Tüm birimlerle koordinasyon ve ekonomi ,para piyasaları bilgisi de gerektirir.
Mali Analiz :
Mali Analiz sonucu yapılacak yorumlar Firmanın geçmişten bu güne gidişatını gösterir. Doğru yolda olunup olunmadığı konusunda önemli ipuçları verir.Doğru yorum tecrübe gerektirir.
Nakit Akış :
Fiili Tahsilat ve Ödeme tarihlerine göre oluşturulan tablodur. Aylık bazda yıllık yapılmalıdır.
Fizibilite :
Yatırım dönemlerinde doğru maliyetlere ulaşılabilme yüzdesini yükseltir.Sonuçları Bütçe ve Nakit akışıyla direkt ilgilidir.
İç Denetim :
Rakamların herhangi bir kötü niyet veya verimliliğe yönelik denetlenmesidir.
Ülkemizde Sistem Nasıl İşliyor ?
Bir çok firmada ;
Zorunlu olan Muhasebe ,Tahsilat – Ödeme ,İthalat – İhracat ,yüzeysel Banka İlişkileri gibi operasyonel işlemler ve bazılarında plansız bir İç Denetim dışındakiler yapılmaz .Belirtilen işlemler genelde Muhasebe birimince yapılır.Bazıları ise bu birime tahsilat - ödemeyi ve ithalat ihracatı takip edecek elemanlar eklerler .
Operasyonel işlemler firmanın faaliyelerinin devamında temel teşkil etmelidir.
Diğer taraftan baktığımızda ;
İstikrarlı ve sürdürülebilir Başarıyı yakalamak isteyen orta ölçekli ve büyük firmalar için başka etkenlerde çok önemlidir.
Mali Analiz yapılmadığı , sonuçlar ve ipuçları doğru değerlendirelemediği taktirde farkında olmadan para kaybettirir.Firma Performansı ölçülemez Bazen ise sonuçlar para kaybetmenin ötesine geçer .
Bütçe yapılmadığı taktirde o gün firmanın durumu iyi olsa bile yapılabilecek hatalar tam olarak farkedilemez ,performans sapmaları kısa vadede ortaya koyulamaz ,orta ve uzun vadede rekabet gücü ,para kaybı ve daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Kısaca bütçeyi önemsemeyen bir firma , rotasını bilmeden giden bir gemiye benzer .
Nakit Akışı genelde doğaçlama yapılmaktadır.Oysa çok önemlidir. İyi yönetilmediği durumlarda firma iyi durumda dahi olsa likidite sıkışıklığından dolayı zorluklar yaşanabilir.
Banka ilişkileri ile ilgili ; masraf ,komisyon ,faiz ,kredilendirilmede önemli unsurlar ,alternatif banka seçimi konularına yeterince konsantre olunmadığı taktirde farkedilmeden para kaybedilir.
Nakit Yönetimi açısından fonlarını yönetemeyen ,dövizli alacak borçları varsa bunları öngörüler ışığında değerlendiremeyenler farkında olmadan önemli para kaybederler.
Risk Yönetiminin önemsenmemesi para piyasalarında olabilecek değişikliklerde yüksek maddi kayıplara yol açabilir. Farkedilmeden alınabilecek büyük riskler olumsuz senaryolarda asıl faaliyet karlı olsa dahi firmanın geleceğini etkileyebilir.
Maliyet ve Verimliliğin yeterince sağlıklı olmaması doğru fiyatlamayı imkansız kılar.
Fizibilite ‘nin doğru bir şekilde yapılmaması firma faaliyetini zora sokabilir.
İthalat ve İhracat konularındaki bilgi eksikliği maddi kayıplara yol açabilir ,yasal sorunlara neden olabilir .
Finansal Matematiğin önemsenmemesi ciro ,dolaysıyla kar kayıpları ,maliyet artışlarına yol açar .
İç Denetim ‘in gerektiği gibi uygulanmaması olası kötü niyetli işler veya maliyet artışları nedenleriyle kar kayıplarına yol açar .
Bu işlemlerden her biri ayrı bir uzmanlık gerektirmekle birlikte ;
- Bütçe ,Mali Analiz , Nakit Akış ,Fizibilite
- Banka İlişkileri , Nakit Yönetimi ,Finansal Matematik ,Risk Yönetimi ,Maliyet ve -Verimlilik Yönetimi
- İthalat - İhracat
- İç Denetim
Başlıklar halinde toplanabilir .
Bu konulara konsantre olunması firma röntgeninin çekilebilmesine olanak sağlar. Bu bilgilere sahip olunmadan '' Firmamı tanıyorum '' veya ''İşi Doğru Yönetiyorum '' demek mümkün değildir.Zaten firmalarda finansal sorunlar veya farkedilemeyen kazanç kayıpları çoğunlukla firmanın yönetimlerce yeteri ölçüde tanınamamasından dolayı ortaya çıkar.
Firmalar genelde operasyonel temel işlemler dışındaki konularda uzmanlaşmış insanlar çalıştırmazlar .Bunun en önemli nedeni ise sağlayabileceği kısa ve uzun vadeli kar artışı ,risk azalışı ,firmanın daha başarılı olmasına olacak katkıların ne şekilde sağlanabileceği konularında bilgi sahibi olunamamasıdır .
Konular farklı ve detaylı olduğundan , zaman ayırmak ,konsantre olmak ,en önemlisi farklı bir tecrübe gerektirdiğinden çalıştırdıkları belli konulara odaklanmış çalışanların hepsi hakkında bilgi sahibi olmaları da doğal olarak beklenemez.
Muhasebe Birimi :
Bir firmada en önemli konulardan biri , faaliyetin rakamsal boyutunun kayda geçirilmesidir.Kayıtlar düzenlenir ve sonucunda bilanço ve gelir tablosu çıkartılarak dönem içinde yapılan işlerin sonuçları elde edilir. Vergiler ,sigortalar gibi zorunlu yükümlülüklerin takibi de bu birimin kontrolündedir.
Tahsilat – Ödeme :
Firmanın alacak ve borçlarının takibi ve sonucunda tahsilat ve ödemelerin gerçekleştirilmesidir.
İthalat – İhracat :
Operasyonel ve mevzuat bilgisi gerektirir.
Banka İlişkileri ve Nakit Yönetimi :
Masraflar , kur , faiz , kredilerin ,kredililendirilme ve fonların yönetilmesidir. Maliyetlerin düşürülmesi ve gelirin arttırılması ile ilgili olduğundan nakit yönetiminde yapılacak doğrular ve yanlışlar direkt olarak gelir artışı ve kaybı sonucunu doğurur .Atıl fonların yönetimi ,dövizli işlem varsa Forward ,Option gibi işlemleri içerir.
Finansal Matematik :
Alım - Satımların peşin veya vadeli olması durumunda hangisinin firma lehine olacağı ,ödeme sistemleri , ne şekilde fiyatlama yapılması gerektiği ,peşin- kredili alım – satımlarda avantajlı olanı seçme imkanı verir. .Konuya hakim olunması rekabetsel avantajlar sağlar .
Risk Yönetimi :
Alacak ve yükümlülüklerin,farklı para cinslerinin ne şekilde hedge edilmesi (riskin azaltılması veya ortadan kaldırılması ) gerektiği ,kredilerin bu yönde düzenlenmesi gibi konulardır.
Maliyet ve Verimlilik Yönetimi :
Maliyetlerin tam olarak belirlenmesi sağlıklı bir fiyatlamaya olanak sağlar.İstatistiki sonuçlar neden verimli olunup olunmadığı sorularının cevaplarını verir.
Bütçe :
Temelde , Firmanın gelecek dönemler için hedeflenen satışlarının ,maliyetlerinin ,giderlerinin ,faaliyet dışı gelir giderlerinin gerçekleşmesi sonucunda ne kadar gelir elde edebileceğini gösterir .Kısaca gemi istenen koşullarda ilerlerse istenilen limana varılıp varılamayacağını gösterir .Doğru olan ilk yılı 3 ‘er aylık dönemlerde olmak üzere en az 3 yıllık yapılması ve iyi ,kötü durum senaryolarında da teste tabi tutulmasıdır.Dönem sonlarında gerçekleşen sonuçlarla karşılaştırılıp sapmaların nedenleri araştırılmalıdır. Tüm birimlerle koordinasyon ve ekonomi ,para piyasaları bilgisi de gerektirir.
Mali Analiz :
Mali Analiz sonucu yapılacak yorumlar Firmanın geçmişten bu güne gidişatını gösterir. Doğru yolda olunup olunmadığı konusunda önemli ipuçları verir.Doğru yorum tecrübe gerektirir.
Nakit Akış :
Fiili Tahsilat ve Ödeme tarihlerine göre oluşturulan tablodur. Aylık bazda yıllık yapılmalıdır.
Fizibilite :
Yatırım dönemlerinde doğru maliyetlere ulaşılabilme yüzdesini yükseltir.Sonuçları Bütçe ve Nakit akışıyla direkt ilgilidir.
İç Denetim :
Rakamların herhangi bir kötü niyet veya verimliliğe yönelik denetlenmesidir.
Ülkemizde Sistem Nasıl İşliyor ?
Bir çok firmada ;
Zorunlu olan Muhasebe ,Tahsilat – Ödeme ,İthalat – İhracat ,yüzeysel Banka İlişkileri gibi operasyonel işlemler ve bazılarında plansız bir İç Denetim dışındakiler yapılmaz .Belirtilen işlemler genelde Muhasebe birimince yapılır.Bazıları ise bu birime tahsilat - ödemeyi ve ithalat ihracatı takip edecek elemanlar eklerler .
Operasyonel işlemler firmanın faaliyelerinin devamında temel teşkil etmelidir.
Diğer taraftan baktığımızda ;
İstikrarlı ve sürdürülebilir Başarıyı yakalamak isteyen orta ölçekli ve büyük firmalar için başka etkenlerde çok önemlidir.
Mali Analiz yapılmadığı , sonuçlar ve ipuçları doğru değerlendirelemediği taktirde farkında olmadan para kaybettirir.Firma Performansı ölçülemez Bazen ise sonuçlar para kaybetmenin ötesine geçer .
Bütçe yapılmadığı taktirde o gün firmanın durumu iyi olsa bile yapılabilecek hatalar tam olarak farkedilemez ,performans sapmaları kısa vadede ortaya koyulamaz ,orta ve uzun vadede rekabet gücü ,para kaybı ve daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Kısaca bütçeyi önemsemeyen bir firma , rotasını bilmeden giden bir gemiye benzer .
Nakit Akışı genelde doğaçlama yapılmaktadır.Oysa çok önemlidir. İyi yönetilmediği durumlarda firma iyi durumda dahi olsa likidite sıkışıklığından dolayı zorluklar yaşanabilir.
Banka ilişkileri ile ilgili ; masraf ,komisyon ,faiz ,kredilendirilmede önemli unsurlar ,alternatif banka seçimi konularına yeterince konsantre olunmadığı taktirde farkedilmeden para kaybedilir.
Nakit Yönetimi açısından fonlarını yönetemeyen ,dövizli alacak borçları varsa bunları öngörüler ışığında değerlendiremeyenler farkında olmadan önemli para kaybederler.
Risk Yönetiminin önemsenmemesi para piyasalarında olabilecek değişikliklerde yüksek maddi kayıplara yol açabilir. Farkedilmeden alınabilecek büyük riskler olumsuz senaryolarda asıl faaliyet karlı olsa dahi firmanın geleceğini etkileyebilir.
Maliyet ve Verimliliğin yeterince sağlıklı olmaması doğru fiyatlamayı imkansız kılar.
Fizibilite ‘nin doğru bir şekilde yapılmaması firma faaliyetini zora sokabilir.
İthalat ve İhracat konularındaki bilgi eksikliği maddi kayıplara yol açabilir ,yasal sorunlara neden olabilir .
Finansal Matematiğin önemsenmemesi ciro ,dolaysıyla kar kayıpları ,maliyet artışlarına yol açar .
İç Denetim ‘in gerektiği gibi uygulanmaması olası kötü niyetli işler veya maliyet artışları nedenleriyle kar kayıplarına yol açar .
Bu işlemlerden her biri ayrı bir uzmanlık gerektirmekle birlikte ;
- Bütçe ,Mali Analiz , Nakit Akış ,Fizibilite
- Banka İlişkileri , Nakit Yönetimi ,Finansal Matematik ,Risk Yönetimi ,Maliyet ve -Verimlilik Yönetimi
- İthalat - İhracat
- İç Denetim
Başlıklar halinde toplanabilir .
Bu konulara konsantre olunması firma röntgeninin çekilebilmesine olanak sağlar. Bu bilgilere sahip olunmadan '' Firmamı tanıyorum '' veya ''İşi Doğru Yönetiyorum '' demek mümkün değildir.Zaten firmalarda finansal sorunlar veya farkedilemeyen kazanç kayıpları çoğunlukla firmanın yönetimlerce yeteri ölçüde tanınamamasından dolayı ortaya çıkar.
Firmalar genelde operasyonel temel işlemler dışındaki konularda uzmanlaşmış insanlar çalıştırmazlar .Bunun en önemli nedeni ise sağlayabileceği kısa ve uzun vadeli kar artışı ,risk azalışı ,firmanın daha başarılı olmasına olacak katkıların ne şekilde sağlanabileceği konularında bilgi sahibi olunamamasıdır .
Konular farklı ve detaylı olduğundan , zaman ayırmak ,konsantre olmak ,en önemlisi farklı bir tecrübe gerektirdiğinden çalıştırdıkları belli konulara odaklanmış çalışanların hepsi hakkında bilgi sahibi olmaları da doğal olarak beklenemez.
8 Eylül 2007 Cumartesi
Microsoft Nasıl Doğdu ?
Bill Gates 1955 'te doğdu .İlkokuldayken hemen hemen her derste yaşıtlarının üzerinde başarı gösteriyordu. Matematik ve Fen 'de özellikle ,
Ailesi zekasının farkına vardı ve Lake side 'da akademik bir ortamın bulunduğu bir özel okula kaydettirdi. Bu karar geleceğini etkiledi ,ilk kez bilgisayarla tanıştı.
1968 baharında Lakeside okulu öğrencilerini bilgisayar dünyasıyla tanıştırmaya karar verdi.Bill Gates ,Paul Allen ve diğer bazı öğrenciler çok kısa sürede komputerden ayrılamaz hale geldiler. Gün boyu ve geceleri bilgisayar odasında kalıyorlar ,program yazıyorlar ,literatürünü okuyorlar ,onunla ilgili herşeyi araştırıyorlardı .
68 sonlarında Computer Center Corp. Seattle 'da bir iş kurdu .Lakeside okulu öğrencilerine komputer saati verilmesi konusunda firma ile anlastı. Gates ve arkadaşları hemen bilgisayarın içeriğini araştırmaya başladılar.
O dönemde genç hackerlar bilgisayarlarda problem yaratmaya başlamıştı. Firma Gates ve arkadaşlarının bu makineye bağımlılığından etkilenmişti.Program hatalarını bulmak ve zayıf taraflarını ortaya çıkarmak üzere onlarla ücret karşılığı çalışmaya başladılar.Hernekadar program hatalarını bulmak üzere çalışmaya başladılarsada komputerle ilgili herşeyi araştırıyorlardı. Gates ve Allen 'in burada yeteneklerini geliştirmesi daha sonra Microsoft 'un şekillenmesinde temel teşkil edecekti .
CCC 1969 sonlarında finansal sorunlar yaşadı ve 1970 'te kapandı.
Lakeside Program Grubu kendilerine yeni bir yol çizmeliydi.Allen 'in babasının çalıştığı Washington Üniversitesinde bir kaç komputer buldular ve çalışmalarına devam ettiler .
Ertesi yıl Information Sciences Inc .'te bordro yazılım programı için çalışmaya başladılar .
Lakeside bitene kadar çeşitli firmalar için çalışmalar yaptılar , kendi firmalarını kurma fikri yavaş yavaş şekillenmeye başlamıştı .
73 yılı sonbaharında Gates Harvard 'a gitmek için evden ayrıldı. Ne okuyacağına karar vermemişti.Harvard 'ın zorlu matematik kursu dışında standart dersler aldı .
Sürekli bir gün firma kurmayı konuşuyorlardı .O yaz her ikiside Honeywell^'de çalışmaya başlamıştı .Allen software şirketi kurmaları yönünde Bill 'i zorlamaya başlamıştı , Bill okuldan ayrılma konusunda hala emin değildi.
1974 yılı sonlarında Altair 8080 ile ilgili dünyanın ilk mikrokomputer 'inin reklamını gördüler ,bunun kendileri için büyük bir fırsat olduğunu anladılar .Biliyorlardı ki ev komputer pazarı patlamaya yakın ve birileri bu makineler için yazılıma ihtiyaç duyacak .
Bir kaç gün içinde Gates Altair 'in üreticisi MITS 'i aradı ve Allen 'la birlikte geliştirdikleri BASIC 'in Altair 'de kullanılabileceğini söyledi.
Bu arada henüz program yazılmamıştı .Hızla yazmaya koyuldular ve 8 hafta sonra hazır olduğunu hissettiler .
Program çalıştı ,MITS BASIC 'in haklarını satın almak için Gates ve Allen 'e teklif yaptı .
Bill software pazarının doğduğuna artık ikna olmuştu ,Harvard 'ı bıraktı ve Microsoft şekillendi .
Artık '' Kurumsallık '' başlığında yer alan '' Bill Gates 'e Hesap Sormak '' başlıklı yazıda Gates 'in bir toplantıda Hindistan 'dan yeni gelmiş 23 yaşındaki bir çalışanın yapılan bazı şeyleri beğenmediğini belirtmesi karşısında kızarıp bozarmasının ,bir şeyler açıklamaya çalışmasının başarısında ne anlam ifade ettiğini daha iyi anlıyoruz.
kaynak : about.com
Ailesi zekasının farkına vardı ve Lake side 'da akademik bir ortamın bulunduğu bir özel okula kaydettirdi. Bu karar geleceğini etkiledi ,ilk kez bilgisayarla tanıştı.
1968 baharında Lakeside okulu öğrencilerini bilgisayar dünyasıyla tanıştırmaya karar verdi.Bill Gates ,Paul Allen ve diğer bazı öğrenciler çok kısa sürede komputerden ayrılamaz hale geldiler. Gün boyu ve geceleri bilgisayar odasında kalıyorlar ,program yazıyorlar ,literatürünü okuyorlar ,onunla ilgili herşeyi araştırıyorlardı .
68 sonlarında Computer Center Corp. Seattle 'da bir iş kurdu .Lakeside okulu öğrencilerine komputer saati verilmesi konusunda firma ile anlastı. Gates ve arkadaşları hemen bilgisayarın içeriğini araştırmaya başladılar.
O dönemde genç hackerlar bilgisayarlarda problem yaratmaya başlamıştı. Firma Gates ve arkadaşlarının bu makineye bağımlılığından etkilenmişti.Program hatalarını bulmak ve zayıf taraflarını ortaya çıkarmak üzere onlarla ücret karşılığı çalışmaya başladılar.Hernekadar program hatalarını bulmak üzere çalışmaya başladılarsada komputerle ilgili herşeyi araştırıyorlardı. Gates ve Allen 'in burada yeteneklerini geliştirmesi daha sonra Microsoft 'un şekillenmesinde temel teşkil edecekti .
CCC 1969 sonlarında finansal sorunlar yaşadı ve 1970 'te kapandı.
Lakeside Program Grubu kendilerine yeni bir yol çizmeliydi.Allen 'in babasının çalıştığı Washington Üniversitesinde bir kaç komputer buldular ve çalışmalarına devam ettiler .
Ertesi yıl Information Sciences Inc .'te bordro yazılım programı için çalışmaya başladılar .
Lakeside bitene kadar çeşitli firmalar için çalışmalar yaptılar , kendi firmalarını kurma fikri yavaş yavaş şekillenmeye başlamıştı .
73 yılı sonbaharında Gates Harvard 'a gitmek için evden ayrıldı. Ne okuyacağına karar vermemişti.Harvard 'ın zorlu matematik kursu dışında standart dersler aldı .
Sürekli bir gün firma kurmayı konuşuyorlardı .O yaz her ikiside Honeywell^'de çalışmaya başlamıştı .Allen software şirketi kurmaları yönünde Bill 'i zorlamaya başlamıştı , Bill okuldan ayrılma konusunda hala emin değildi.
1974 yılı sonlarında Altair 8080 ile ilgili dünyanın ilk mikrokomputer 'inin reklamını gördüler ,bunun kendileri için büyük bir fırsat olduğunu anladılar .Biliyorlardı ki ev komputer pazarı patlamaya yakın ve birileri bu makineler için yazılıma ihtiyaç duyacak .
Bir kaç gün içinde Gates Altair 'in üreticisi MITS 'i aradı ve Allen 'la birlikte geliştirdikleri BASIC 'in Altair 'de kullanılabileceğini söyledi.
Bu arada henüz program yazılmamıştı .Hızla yazmaya koyuldular ve 8 hafta sonra hazır olduğunu hissettiler .
Program çalıştı ,MITS BASIC 'in haklarını satın almak için Gates ve Allen 'e teklif yaptı .
Bill software pazarının doğduğuna artık ikna olmuştu ,Harvard 'ı bıraktı ve Microsoft şekillendi .
Artık '' Kurumsallık '' başlığında yer alan '' Bill Gates 'e Hesap Sormak '' başlıklı yazıda Gates 'in bir toplantıda Hindistan 'dan yeni gelmiş 23 yaşındaki bir çalışanın yapılan bazı şeyleri beğenmediğini belirtmesi karşısında kızarıp bozarmasının ,bir şeyler açıklamaya çalışmasının başarısında ne anlam ifade ettiğini daha iyi anlıyoruz.
kaynak : about.com
7 Eylül 2007 Cuma
Bir Profesyonel
Doğuş Grubu , ekip çalışmasına ve kurumsallığa global firmalar seviyesinde önem vermekte , başarıda Hüsnü Akhan 'ında önemli katkıları olduğunu biliyoruz.
Kendisini tanıyalım ;
Doğuş Holding’in CEO’su Hüsnü Akhan, 1953 yılında Şanlıurfa’nın Birecik İlçesi’nde dünyaya geldi. 1976 yılında ODTÜ İdari Bilimler Fakültesi’ni bitiren Akhan, okulun ardından Merkez Bankası’nda çalışmaya başladı. Merkez Bankası’nda farklı görevlerde bulunan Akhan, 1991 yılında Merkez Bankası’nın Londra Temsilciliği görevine getirildi. 1994 yılında Merkez Bankası Dış İlişkiler ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Akhan, 1998-2001 yılları arasında Körfezbank Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. 2001 yılında Doğuş Holding’e geçen Akhan, Holding Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi.
kaynak : akşam gazetesi
Kendisini tanıyalım ;
Doğuş Holding’in CEO’su Hüsnü Akhan, 1953 yılında Şanlıurfa’nın Birecik İlçesi’nde dünyaya geldi. 1976 yılında ODTÜ İdari Bilimler Fakültesi’ni bitiren Akhan, okulun ardından Merkez Bankası’nda çalışmaya başladı. Merkez Bankası’nda farklı görevlerde bulunan Akhan, 1991 yılında Merkez Bankası’nın Londra Temsilciliği görevine getirildi. 1994 yılında Merkez Bankası Dış İlişkiler ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Akhan, 1998-2001 yılları arasında Körfezbank Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. 2001 yılında Doğuş Holding’e geçen Akhan, Holding Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi.
kaynak : akşam gazetesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)