4 Ekim 2007 Perşembe

Yöneticinizi Nasıl Yönetirsiniz ? ( I )

Bu gün günlerden Çarşamba ve kendinizi hafta sonunu çıkaracak kadar iyi hissetmiyorsunuz .

Yöneticiniz bağırarak tepenizde ve bu patlamaların bir gün sona erebileceğini düşünemiyorsunuz.

İş konsantrasyonunuzu kaybetmişsiniz ,yöneticiniz tarafından terk edildiğinizi düşünüyorsunuz ,kariyer umutlarınız tükenmiş ve o hala yakanıza yapışmış bağırıyor.

Bu hikaye size yakın mı geldi ? Korkmayın yalnız değilsiniz ,araştırmalara göre çalışanların % 43 ‘ü kendisine değer verilmediğini hissetmekte .

O zaman yöneticilerinizi siz yönetin .

kaynak : money cnn

3 Ekim 2007 Çarşamba

C.E.O. 'lara Sormuşlar

Fortune 1.000 ‘de ilk 150 ‘de yer alan firma C.E.O ‘larına


Aşağıdaki adaylar arasından '' Firmanıza yönetici seçimi yapsanız hangisini seçerdiniz ? '' diye sormuşlar

Cevap şöyle ;

ADAY------------------YÜZDE

Dick Cheney-----------23
Colin Powell----------23
George Bush-----------15
Rudy Giuliani---------15
Donald Rumsfeld--------9
Tony Blair-------------9
Bill Clinton-----------3
Al Gore----------------0
Bilmiyorum-------------2

kaynak : hrm guide

29 Eylül 2007 Cumartesi

Son Dakika '' Döviz Kuru Ölçüm Yöntemi Bulundu ''

Bilindiği gibi iş dünyası döviz kurlarının düşüklüğünden yakınmakta.

Bilim adamları kur seviyesini belirleyecek yöntemler konusunda çalışmalarını sürdürmekteydi.

Beklenen haber geldi . Ekonomiturk blogundan Sn.Ekonomix kura çare buldu.

Haberin detaylarını kendisinden dinleyelim ;

Evet, finansal piyasalarda dovizin onceden izleyecegi yonu "Brownian motion" diye tabir edilen yontemi kullanarak hesaplayabiliyoruz. Amerikali bilimadamlari bunu cok onceden bilmelerine ragmen tum dunyadan bir sir gibi sakliyordu. Bir tesaduf eseri ortaya cikti. Bundan sonra doviz kurlarinin nereye gidecegini herkes onceden bildigi icin finansal piyasalarda bir ilk gerceklesecek ve herkes bundan kar saglayacaktir.

Ancak bu yontemi kullanabilmeniz icin oncelikle Brownian motion'in ne oldugunu internet arastirip ogrenmeniz gerekiyor. Ben ogrenmek istemiyorum diyen okuyucularimiz icin biz bu konuda bir yazilim gelistirdik, 49 YTL karsiligi okuyucularimiz bu yazilima sahip olabileceklerdir.

Bu arada bazı bilim adamlarının kuru yukarı itecek ve düşürmeyecek ,enflasyonu düşürecek ,büyümeyi arttıracak ,bunlar olurken futbol takımlarının her yıl Şampiyonlar Ligi ve UEFA 'da şampiyon olmasını da sağlayacak yeni bir buluş üzerinde son aşamaya geldikleri bilgisi alınmıştır.

Ayrıca Sn.Ekonomix bu konuyu araştırırken bir buluş daha yapmış ;

Elektrige para vermek istemeyen okuyucularimiz icin ise "Erke 2" isimli cihazi gelistirdik, buna da sadece 99 YTL odeyerek omur boyu bedava elektrik kullanmaniz mumkun olabilir.

Kendisini '' Yılın Esprisinden Dolayı '' tebrik ediyoruz.

kaynak : ekonomiturk

28 Eylül 2007 Cuma

İş Geliştirme ve Kavramlar

İş geliştirmeden söz açıldığında ne kadar eski kavram yenisiyle yer değiştirir ?

İşin uzmanları eski doğruların sanki yeni bir elbise gibi giydirildiğini ,fakat eski fikirlerin aynen kaldığını kanıtlamışlardır.

Bunu test etmek için hbs ‘un 20 buluş fikrinden altısını değerlendirelim.

1 – Yönetim tamamen profesyonelleşmelidir.Yüksek teknik yeteneklere sahip olmalı ,yetkiledirilmeli ,tecrübeli ve etik değerlere sahip olmalıdır.

2 – Büyüme yaratıcılığa bağlı olarak 3 unsuru kapsamalı ,

Teknoloji ,Yetenek ve Dayanma Gücü

3 – Organizasyon stratejik başarıda inanılmaz etkilidir. Bazen ilgisiz yapısal değişiklikler ,stratejik harikalar yaratabilir . Her zaman yapının stratejiye uygunluğu aranmalıdır.

4 – Konuyla ilgili araştırmalar yeni yönetim araçlarını ortaya çıkarır.

5 – Gözden kaçan alanlarda dış kaynak kullanımları olabilir. Bugünkü görünen ekonomilere bakarak kendinizi kandırmayın .

6 – Çılgınca abartılmış fikirler problemlere yol açabilir .Çılgınca şeylere aklı başında yöneticiler gibi yaklaşın.

kaynak : thinking managers

27 Eylül 2007 Perşembe

Global Dünyada Yetki Devri

Bizler ,genel anlamda yetki devrinin ne anlama geldiğini hala pek kavrayamasak da gelişmiş dünyada bu konuda farklı tartışmalar sürmekte ;

Tartışmalara bir göz atalım ;

Mr. Goldsmith , Amerikan Yöneticiler Birliğine göre yöneticilik alanında etkilenilen ilk 50 Lider ve Düşünürden biri ,

80 ‘den fazla CEO ve Yönetim ekibiyle çalışmış , Economist , Forbes ,Business Week ve bir çok iş dünyasını ilgilendiren yayın organları tarafından dünyanın önde gelen Yönetim Koçları arasında gösterilmekte ,

Görüşleri şöyle ;

Yetki devri işin daha iyi yapılabilmesi için mi ? yoksa İşi baştan atmak için mi ?

Yetki devri yeteneklerini arttırma konusunda benim bir düşüncem ‘’ olabildiğince etkin bir şekilde yetkiyi devret yalnız sıklıkla değil ‘’

Arkadaşım danışman Mr Hersey derki ; daha fazla yetki devri genelde daha iyi bir yetkilendirme değildir .Eğer birisini bir görev konusunda yetkilendirirseniz ,o kişide motivasyon ve o işi yapma yeterliliğinden yoksunsa ,kişiyi ve şirket organizasyonunu işlemez hale getirirsiniz .

Yetkiyi yalnızca o işin üstesinden gelmeye hazır ve istekli kişilere devretmelisiniz.

Diğer taraftan ;

- Bu konuda yetki devrine mi yoksa daha fazla yetkilendirilmeye mi ihtiyaç var ?
- Bu konuda yetki devri işi daha da karmaşıklığa mı sokar yoksa bana yardımcı mı olur ?

Çoğu Lider gibiyseniz ,bazı alanlarda daha fazla yetkilendirip bazılarını kontrolünüzde tutarsınız.

Terzi sizsiniz , Yetki Devri Stratejiniz tüm ihtiyaçları karşılamalıdır .

Ayrıca kendinize sormalısınız ;

- Kendini hiç yapmaman gereken bir işi yaparken gördün mü ?
- Bazı işleri ekibime bırakabilir miyim ?


Eğer,Çoğu Lider gibiyseniz ,muhtemelen sizin seviyenizdeki birinin yapmaması gereken işleri yaparak vaktinizi boşuna harcıyorsunuz .

Bu tür işleri ekibinize devrederek stratejik çalışmalar ve ekibinizin gelişimini destekleme konusunda zaman kazanırsınız .

İşle ilgili raporları aldıktan sonra herkesin her düşüncesini uygulayacağınız konusunda umutlar vermeyin , tamamı üzerinden düşünün ve sonra istediğinizi yapın .

Siz nasıl bir yöneticisiniz ? veya yöneticileriniz nasıl ? .


Kaynak : h b o

26 Eylül 2007 Çarşamba

Kuru Yönetemiyorsak Hata Kimde ?

Firmaların yıllardır dalgalı kur içinde yaşamasına rağmen ne anlama geldiğini neden anlayamadıklarını anlayamıyoruz.

Anlamamalarındaki en önemli noktanın ise sağdan soldan duyduklarından veya gazetelerden okudukları haberleri bir para piyasası oyuncusu gibi algılayamamalarından kaynaklanmakta olduğunu aslında açık bir şekilde görüyoruz.

Bir çok konuda olduğu gibi buradada ormana değil ağaca bakıyorlar.Kurdan şikayet edeceklerine biz kuru nasıl yönetirizi düşünemiyorlar .

Pek çok konuda yaptıkları gibi ...

Günlük gelişmeleri ileriki dönemler için fazla iyimser veya kötümser algılıyorlar ,belki de çok önemli işlerinden dolayı buna vakit ayırmıyorlar ve en büyük golü de buradan yiyorlar

Bir Öngörü ;

Sene başında döviz kuru tahmini dolarda 1.55; euroda ise 2 YTL'ye kadar çıkan ihracatçı, yıl sonu beklentisini 1.30 ve 1.70 olarak revize etti.

Sürü Psikolojisine Dayalı Kader Çizme ;

'Dolar 1 YTL olacak diye herkes bekliyor. Eğer bu olacaksa bunu gözümüzün içine baka baka söyleyin 'öleceksek ölelim'

Bilimselliğe ve Öngörüye Dayanan Bir Bilgi ;

Salih Neftçi : EURO/USD Paritesi 1.70 olursa ,1 USD 1 YTL olabilir .


Az da Uyanık Değiliz Hani ;

'Gerçeği bilirsek buna göre tedbir alırız'

O günlerdeki Kurlardan giderek forward yaptığımızı varsayalım ;

2 Nisan 2007 Merkez Bankası Kur / 1.38
25 Eylül Forward Kuru / 1,47
31 Aralık Forwar Kuru / 1,52 (Yılbaşında hedef 1,55 'miş % 2 kadar sapmış )

O olmadıysa şunu deneseydik ?

17 Ağustos 2007 Spot Kur / 1,42
31 Aralık Forward Kuru / 1,49 (Yine hedeften sapmış ama belkide arayacağız)

Kur 17 Ağustosta 1.42 seviyelerindeyken bu konuda ''firmalar kurla ilgili yine pembe hayaller görecekler ama bir icraat da yapmayacaklar '' diye de yazmıştık .Kahin değiliz tabi ama davranış tarzlarını biliyoruz.

Şu an kur 1,22 ise yapılmış hatalar var.Bundan da ders çıkarılmadığını biliyoruz.Firmaların içinde bu konuda da kimsenin kimseye hesap vermediğine de eminiz.En azından yönetimler kendi kendilerine verebilse .Sonuçta kuru yönetememeninde nedeni kurumsallaşamamak .

Yine oyuncu değil seyirci oldular .

Bu işlemleri konunun uzmanlarıyla bilgi alışverişiyle ve kısmi ihracatları hedge ederek yapmak gerekmekte ;

Birde Kötü senaryoya bakalım ;

2 Nisan 2007 'de ihracatınızın bir bölümü için forward bağladınız ve aradaki bir tarihte kurun daha yukarı geldiğini varsayalım .Bir kısmi forward 'da o noktadan yaptıysanız bu gün sizden daha mutlusunun olmaması gerekir.Çünkü belki tüm paralarınızı yüksek kurdan bağlayamadınız .Bu durum yüksek bir riskti.Ama şu anda ortalama kurunuz yaşadığınız gerçek durumun oldukça üzerindeydi .

Kurdan ümitlenmek veya ümidi kesmek değil onu yönetmek gerekmekte

Forward yapılmıyorsa kim ve neden kaybediyor ?

Aslında kur falan da sonuçta bir hikaye ,buradaki başarısızlık işin genel yönetiminin bir aynası ,tabi dersler çıkartmak isteyenlere ...

kaynak : referans ,star gazetesi

25 Eylül 2007 Salı

Biz Başardık , Çünkü ............................

Perakende sektöründe Hızlı Büyüyen Firmalara '' Nasıl diğerlerinden farklı olarak bu kadar hızlı büyüyebildiniz ? '' sorusunu sormuşlar ,

C.E.O. 'ların ve Yöneticilerin verdikleri cevaplar şöyle ;

Biz Hızlı Büyüyoruz

Çünkü ,

- Geniş Seçim alternatifleri yarattık .
- Müşteri hizmetlerinde farkımız vardı .
- Yeni ürünlere erişimi sağladık.
- Geleceği olan ürünlere odaklanarak erken piyasaya sürdük.
- Pazara farklı bakış açılarıyla baktık.
- Gelişime adaptasyon sağladık.
- İleri teknoloji satıyoruz.
- Çalışanların ürünleri test edip anlamasını ve daha iyi anlatmasını sağladık.
- Müşteriyle aynı dili konuşuyoruz.
- Franchising ile büyüdük.
- Rekabetin az olması etkili oldu.
- Konuyla ilgili her türlü hizmeti veriyoruz.
- Kolayca akılda kalan bir marka ismi seçtik.
- Bulunması zor olan ürünleri satıyoruz.
- Bu konuda ilkiz.
- Çapraz promosyon yaptık.
- Yaygın satış ağımız var.


Ya Sizin '' Çünkü ''nüz ?

24 Eylül 2007 Pazartesi

Yoksa Bill Gates Kalıpların Dışında mı ?

KALIPLAR

’’ Çalışanlarınıza ne kadar düşük gelir sağlarsanız o kadar çok kazanırsınız ‘’

KARŞI TEZ

’’ Kalıpların dışından bakmanın en iyi yolu , bunları tanımlamak ve kalıpların içindeki her şeye karşı gelerek düşünmektir ''

ÖRNEK

Bili Gates, Microsoft'un şimdiki başkanı olan Steve Ballmer'ı çalışmaya razı edebilmek için yüklüce hisse vermişti. Ballmer bu hisseler sayesinde şimdi büyük bir servete sahip (10 milyar dolardan fazla). Microsoft'un içinde yaklaşık on ikı dolar milyarderi. Microsoft çalışanlarının üçte biri ise dolar milyoneri (toplam 37 bin çalışanı var )

SONUÇ

GATES BİRİNCİLİĞİ KAPTIRMADI

ABD'nin en zenginleri listesinde 14 yıldır birinci çıkan ve serveti 59 milyar doları bulan Gates'i 52 milyar dolarlık servetiyle yatırımcı Warren Buffett izledi. Dergiye göre, Gates ve Buffett'ın ikisi de servetlerini geçen yıl 6'şar milyar dolar artırdı.

kaynak : kitiad.org ,habertürk ,ezine articles

22 Eylül 2007 Cumartesi

Kalıpların Dışında Düşünmek

Yenilikçiler ne zaman kalıpların dışında düşünmeye başlarsa o andan itibaren problemleri çözmek için yaratıcı yollar ortaya çıkmaya başlıyor demektir.

Bir şeylere bakmak için farklı yollar ......

Bunu nasıl yaparlar ?
Bunu nasıl yaparsın ?

Öncelikle sorulması gereken ise kalıplar nedir ?

Sonra

Bunların dışında nasıl bakabilirim ?

Kalıplar normal bir şekilde bir şeye bakmak ve yapmak demektir.

Kalıpların dışından bakmanın en iyi yolu bunları tanımlamak ve kalıpların içindeki her şeye karşı gelerek düşünmektir.

Yıllar önce bir likör markası pazarda bocalamaktaydı ,satışlarını arttıracak gibi görünmüyordu.

Promosyonlar ,fiyat indirimleri ,daha iyi raflara yerleştirim hep kalıplar içindeki çözümlerdi.

Birileri karşı fikir getirdi .Promosyonları durdur ve fiyatları yükselt .

Çok geçmeden satışlar ikiye katlandı.

Likörler sıklıkla hediye olarak kullanılmaktaydı ,müşteriler çok pahalısını almak istemedikleri gibi ucuzunu da istemiyordu .

Şimdiki varsayım , ne zaman fiyat arttırırsanız ,satışları ikiye katlar ve karlılığınızı yükseltirsiniz olmuştu .

Karşı fikir varsayımları güçlü problem çözüm teknikleri yaratırlar .Zor olan varsayımı tanımlamaktır.

Yeni bir motosiklet dizayn ediyorsanız ,varsayımlarınız ;

Hız konuları ,Benzin ve İki tekerlek ihtiyacıdır.

Buna karşıt düşünürseniz ;

Örneğin elektrikle çalışan üç tekerlekli motosiklet .

Kaynak:ezinearticles

21 Eylül 2007 Cuma

Müşteri Merkezli Marka Yönetimi ( II )

Marka yönetimine farklı açılardan örneklerle bakarsak ;

Müşteri Segmentleri Yönetiminin rolünü belirleyin ;

Marka müdürleriniz ,pazarlama yollarını kontrol ederken marka gücünü kaybedene kadar uzun süre inat edebilirler .

Müşteri odaklı kararların ,marka odaklı kararların üstüne çıkmasını sağlama almak için Müşteri Segment Yöneticilerinin rolünü arttırın ve kaynaklarınızı klasik marka müdürlerinin aksine buradan çıkan sonuçlara göre paylaştırın.

Markayı Müşteri Segmentleri Çerçevesinde İnşa Edin ;

Markanızı ürün geleceğinden çok müşteri segmentlerini hedefleyerek farklılaştırın .

Örneğin Liz Claiborne dünyadaki en büyük bayan giyim firmalarından biridir.Her bir müşteri segmenti kendi marka ve kişiliğine sahiptir.Dana Buchman profesyonellere ,
Ellen Tracy ,günlük giysi olarak entellektüellere ve Elizabeth ,büyük beden müşterilere yöneliktir. Çizgiler ,markalar ,beden ve stil güçlü bir şekilde ayrılmıştır.

Markanızı Olabildiğince Dar alanda Tutun ;

Teknoloji ve Müşteri İnformasyon avantajlarını kullanarak her bir markanızı artan dar müşteri segmentlerini amaçlayacak şekilde belirleyin .

Daraltılmış kitlelerin amaçlanması ,müşteri gözünde marka açıklığı ve değerini yükseltir.

Örneğin tv ‘de özellikle ,Latinlerin ,orta yaşlı insanların ,Afrikalıların ,bayanların ,golfçülerin hedeflendiği reklamları görebilirsiniz .


Elde Tutulamayan Müşterinin Ne Zaman Başka Markalara Gittiğini Bilin ;

Örneğin uzun süredir daha düşük fiyatlı bir otelin müşterisiyseniz ve eskisinden daha sık seyahat etmeye başladıysanız ,daha pahalı bir otel fazla seyahat eden müşterilere özel kampanyalar yaparsa diğer tarafa geçebilirsiniz .

Verimsiz Markaları Emekli Edin ;

Bazen bir marka müşteri segmentinde verimliliğini kaybetmeye başlar .Bu etkiyi tersine çevirmek bazen imkansıza yakın olabilir. Örneğin Nabisco , fazla sodyumun hastalık etkisinden dolayı Mr. Salty markasını aşamalı olarak kaldırmıştır.

Siz markanızı nasıl yönetiyorsunuz ?

kaynak : h b s

20 Eylül 2007 Perşembe

Müşteri Merkezli Marka Yönetimi ( I )

Dünyada marka yönetiminin ne şekilde olması gerektiği konusunda fikir tatışmaları yapılmakta ve farklı görüşler öne sürülmekte ,

Fikir :

Hepimiz biliyoruz ki bağlılık yaratıp müşterilerin ortaya çıkan ihtiyaçlarını karşılayarak müşteri varlığımızı arttırmalıyız .

Bunun Yerine ;

Marka inşa etmek yönünde çaba harcarsak , varsayılan satışlar bunu takip edecektir.

G.M. ‘nin Oldsmobile markasını ele alalım ,Firma genç alıcıları cezbetmek için diğer G.M otomobillerine odaklandıracağına veya isteklerine uygun bir marka tasarlıyacağına bu marka için kampanyalar yaptı , Oldsmobile ‘in Pazar payı 1985 ‘lerde % 6,6 iken 2000 ‘de % 1,6 ‘ ya düştü.

Bu tip senaryolardan nasıl kaçınabiliriz ?

Markanızı , yeni bir bakış açısıyla değerlendirin . Müşterilerle uzun süreli bağlantı kurmak ,karlılık yaratmak ve geliştirmek için elinizde araçlar var .

- Markanızı uygun alana koyun , işinizi organize etmek için yeni yollar bulun .

- İnsanları markayı değil müşteri segmentlerini yönetmek konusunda görevlendirin .

- Dar müşteri segmentlerinin memnuniyetini arttıran markalar yaratın.

- Verimsiz markalarınızı emekliye ayırın

Markalar gelir ve gider fakat müşteriler kalır . Markaları müşterinin hizmetine sunarsanız ,müşteri varlığı ve karlılığınız yükselir.

kaynak : h b s

18 Eylül 2007 Salı

FED'in faiz indirimi piyasaları rahatlatır mı?

Amerikan Merkez Bankası’nın 18 Eylul’de yaptıgı toplantı sonucunda, hem gösterge hem de iskonto faiz oranları 50 baz puan indirildi. Son donemde beklentiler 25 baz punalık indirime daha çok olasılık vermeye başlamışken FED’in bu kararı yine sürpriz olarak algılandı.

Bu karar sonrasında ABD’de hisse senedi endeksleri ciddi anlamda değer kazanmaya başladılar (ilk tepkiler %2 civarında yukarı bir hareketi gösteriyor). Hiç şüphesiz bu karar Türk mali piyasalarında da oldukça iyimser bir havanın oluşmasına yardımcı olacaktır. Detaylandırmak gerekirse Dolar/TL kurunun ilk etapta 1.2350’lere kadar gerilemesi hatta bu seviyelerinde altını görmesi olası. Bileşik faizlerde %17’nin altına gelineceği, borsa da ciddi artışlar görüleceğini söylemek çokda abartılı olmayacaktır.

FED’in bu önemli kararı öncesinde ilgimizi çeken yorumlardan biri Amerika’nın içine girdiği mali krizden, piyasaları yeniden yukarı götürecek bir hareketle kurtulacağı idi. Görünen o ki, bu faiz kararı şimdilik piyasaları oldukça rahatlatıp önümüzdeki yıl ABD başkanlık seçimleri öncesinde ciddi bir krizi göze alamayan ABD önderliğinde tüm dünya piyasalarında yeni bir yukarı trend başlatacak. Ancak bu trendin ne kadar güçlü olacağını anlamak için bir süre piyasaları yakından takip etmek gerekiyor.

Kurumsal Firmalar Gerçek Aile Şirketidir.

Çünkü şirketler bir ailedir .Aile içinde yalnızca küçük bir azınlığın insiyatifinde hareket etme zorunluluğu getirirseniz ,aile içi birlik ve başarı görüntüsel olarak sağlansa da gerçek ve maksimum anlamda sağlanamaz

Araştırmalarda ülkemizde aile şirketlerinin ortalama ömrünün 28 yıl olduğu belirlenmiş .

Sistem Neden Başarısız ?

Aile şirketlerinde ( Kısaca A.Ş. ) aileden gelen yöneticilerin yöneticilik tecrübeleri yeterli değildir .İçinde bulunduğumuz çağda yönetim stratejilerini kişisel düşünceler değil genel kabul görmüş kurallar belirler.Aileden gelen yöneticilerin ‘’ sahiplik ‘’ egolarıda eklendiğinde objektif değerlendirme yapmak iyice zorlaşır.

Kurumsal Şirketlerde ( Kısaca K.Ş.) profesyoneller gerek aldıkları yöneticilik eğitimleri ,gerekse iş hayatında yaşadıkları ast üst ilişkileriyle eğitim ve pratik tecrübelerden dersler çıkartmışlardır.

A.Ş. ‘ler genelde kendi düşüncelerinde olan insanlarla çalışmayı tercih eder ,Bu da fikir tartışmalarıyla daha doğru sonuçlara ulaşma şansını engeller .

K.Ş. ‘lerde profesyoneller farklı fikirlere açıktır.İş hayatındaki tecrübeleriyle farklı fikirlerden yararlanılmasının başarıyı arttırdığını bilirler .

Başarılı profesyoneller genelde çalışma ortamı olarak A.Ş. ‘leri tercih etmezler.Tek adam yönetiminde yeteneklerini ortaya koyma şansı sınırlıdır ve zaman içinde ya ayrılırlar veya körelirler.

K.Ş ‘lerde yetenekli profesyoneller kendilerini kanıtlama şansına sahiptir.

A.Ş 'leri firmanın makro veya mikro gelişiminlerinin ne olması gerektiği konusunda yeterince fikir sahibi değildir.

K.Ş.'ler bilimsel yöntemler kullanarak bu yönde çalışmalar yaparlar.


A.Ş. ‘lerinde başarıda en önemli unsur aile bireyleri ile ilişkilerdeki başarıdır.İş başarısı ‘’ one man show ‘’ ortamlarda fazla önemsenmez.

Kurumsallarda profesyoneller sonuçta kendi başarılarında iş unsurunun çok önemli olduğunu bilirler ,bu yüzden iş ilişkisiyle kişisel ilişkileri dengelerler.

A.Ş 'lerinde yetki ve sorumluluk karmakarışıktır.Yöneticilerde dahil olmak üzere kimsenin yetki ve sorumlulukları belli değildir.

K.Ş 'lerde yetki ve sorumluluk belirlidir.

A.Ş. ‘lerde ortaklar firma içi gelişmelerden yalnızca yakın çalışnaların kendilerini bilgilendirdiği ölçüde haberdar olur . Bilgilendirmede subjektif ölçüler devreye girdiğinden sağlıklı olma olasılığı düşer.Ayrıca ‘’ tarzan ‘’ davranışlarıyla karşılaşmamak içinde bilgiler gerçek haliyle aktarılmayabilir.

K.Ş. ‘lerde bilgi akışı daha şeffaftır. Kontrol mekanizmaları da gelişmiştir.

A.Ş. ‘lerde bir nesil başarıyı yakalasa dahi sonraki nesillerin işe sahip çıkacağının garantisi yoktur .Sahip çıkılmadığı taktirde belli bir yaşa gelmiş başarı sahiplerinin yeni çağın gereklerine ,gelişmelerine tam olarak ayak uydurması kolay değildir.

A.Ş ‘lerde ‘’ one man show ‘’ çoğunlukla yeni nesillerede uygulanır.Bu durumda başarı ihtimali olan yeni nesil ,büyükler işten elini çekene kadar konulara müdahale edemeyebilir veya edildiğinde geç olabilir.


K.Ş ‘lerde nesil kavramı performansa bağlıdır.. Bir çalışan gider diğeri gelir .Profesyoneller şirketi devam ettirir.

A.Ş. ler aile içi bireylerin iş veya iş dışı anlaşmazlıklardan dolayı firma olumsuz etkilenebilir.

K.Ş.’lerde böyle bir şey sözkonusu olamaz.

A.Ş 'lerinin tam bir kararlılık göstermedikleri sürece ,kurumsallaşma çabaları işleri daha karışık hale sokar.Çünkü biraz kurumsallaşma diye bir kavram olamaz.

Tam kurumsal şirketler bu tür nedenlerle verim kayıpları yaşamaz .

A.Ş ‘ler rakamlara fazla hakim değildir. Bir çok şey detaylı analizlere dayanmadığından hakim olunduğu sanılan rakamlar gerçeklerden farklıdır.Bu durumun en önemli nedeni geçmişten bu yana işlerin iyi kötü yürümesidir.

K.Ş.’lerde ortaklara hesap verilme zorunluluğu olduğundan rakamlara hakim olmamak mümkün değildir.

A.Ş.’lerde performans subjektif olduğundan adil değildir.

K.Ş. ‘lerde performans değerlendirilmesi her nekadar kendi içinde tartışılsada objektif metotlara göre yapıldığından daha adildir.

A.Ş 'lerde verimlilik önemsenmez ,ölçecek kriterler yoktur veya yetersizdir.

K.Ş. 'lerde verimlilik işletmenin devamında önemli bir unsur teşkil eder.

A.Ş. ‘lerde aile ‘ den gelen yöneticiler herşeyin en doğrusunu bildiklerini düşünürler.

K.Ş. ‘lerde profesyoneller daha paylaşımcı olmayı yeğlerler.

A.Ş. ‘lerde yönetime duymak istedikleri doğrular söylenir.

K.Ş. ‘lerde gerçekleri rakamlar söyler .

Yoksa Aile Şirketlerinin kısa ömürlü olması ,hesap verme zorunluluğu olmamasından mı kaynaklanmakta ?

17 Eylül 2007 Pazartesi

Finansal Riskleri Seviyor musunuz ?

Farklı Para cinslerinden iş yapmak her zaman firmanın yaşadığı ticari riskler yanısıra finansal riskleride beraberinde getirir. Tabi önceden farkederseniz …

Firmamızın satışlarını % 100 USD ile yaptığını ve 1.000.000 USD yatırım yapacağını varsayalım.

2003 yılı başında 4 yıl vadeli 6 ayda bir faiz ,vade sonu anapara ödemeli bir kredi için ise bankasının USD kredi için % 7 ,EURO kredisi içinse % 5 faiz oranı teklif ettiğini ve firmanın fazla hesap yapmadan daha düşük faiz oranından dolayı % 5 ile EURO kredisini tercih ettiğini varsayalım.

Yatırım Tutarı = 1.000.000 USD

Kredi Tutarı :

01 01 2003 tarihinde EURO karşılığı = 1.000.000 USD/1,0468(Parite)=955.292 EURO kullanıldı.

30 06 2003 – EURO / USD Parite = 1,1434

955.292 EURO / 36.000 * 180 (Gün )* % 5 = 23.882 EURO (Dönem Faizi)
23.882 EURO * 1,1434 Parite = 27.306 USD (Faizin USD Karşılığı)

Kredi USD kullanılsaydı :

1.000.000 USD/36.000* 180(Gün) * % 7 = 34.999 USD

Lehte Fark = 34.999 – 27.306 = 7.693 USD

31 12 2003 - EURO / USD Parite = 1,2614

Yukarıdaki şekilde EURO Dönem Faizi = 23.882 EURO
Faizin USD Karşılığı = 30.124 USD
Lehte Fark = 34.999 – 30.124 = 4.875 USD

30 06 2004 - EURO / USD Parite = 1.2134

EURO Faizin USD Karşılığı = 28.978 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.978 = 6.021 USD

31 12 2004 - EURO / USD Parite = 1.3645

EURO Faizin USD Karşılığı = 32.586 USD
Lehte Fark = 34.999 – 32.586 = 2.431 USD

30 06 2005 - EURO / USD Parite = 1,2072


EURO Faizin USD Karşılığı = 28.830 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.830 = 6.169 USD

30 12 2005 - EURO / USD Parite = 1,1831

EURO Faizin USD Karşılığı = 28.254 USD
Lehte Fark = 34.999 – 28.254 = 6.745 USD

30 06 2006 - EURO / USD Parite = 1,2717

EURO Faizin USD Karşılığı = 30.370 USD
Lehte Fark = 34.999 – 30.370 = 4.629 USD


29 12 2006 - EURO / USD Parite = 1,,3172

EURO Faizin USD Karşılığı = 31.457 USD
Lehte Fark = 34.999 – 31.457 = 3.542 USD

29 06 2007 - EURO / USD Parite = 1,3479

EURO Faizin USD Karşılığı = 32.190 USD
Lehte Fark = 34.999 – 32.190 = 2.809 USD

31 12 2007 Varsayım - EURO / USD Parite = 1,30

EURO Faizin USD Karşılığı = 31.046 USD
Lehte Fark = 34.999 – 31.046 = 3.953 USD

Lehte Fark Toplamı = 48.867 USD

31 12 2007 Anapara Kapaması - Varsayım EURO / USD Parite = 1,30

Anapara = 955,292 EURO
USD Karşılığı = 1.241.879 USD


Kar mı ? Zarar mı ?

Faizden USD kredi Kullanılmasına göre 48.867 USD kazanıldı.
Anapara 1.000.000 USD ödenecekken 1.241.879 ödendi . =241.879 Zarar

Zarar = 241.879 – 48.867 = 193.012 USD

Bu işten 31 12 2007 tarihinde 1.20 paritesinde Başa baş ‘da ,daha altında bir paritede karlı çıkma ihtimali olmakla birlikte parite 1.40 olursa ?

Ve Vatan 'dan Bir haber ;

Satışları geçen yıla göre yüzde 35 azalan Doğuş Otomotiv, net dönem kârını 2 milyon YTL’den 22 milyon YTL’ye çıkardı

Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, önümüzdeki dönemde faizlerde bir azalma beklediklerine işaret ederek, bunun da iç talebe yansıyacağını ifade etti. Soruları da yanıtlayan Acar, kur riskine ilişkin bir soruya, “Açık pozisyon taşımayız” cevabını verdi.

Farklı para cinsleri her zaman ticari risk yanı sıra finansal riskleride beraberinde getirir.
Bu tür maceralara girip sonra anahtarları teslim etme ihtimalide olduğu unutulmamalı .

14 Eylül 2007 Cuma

Pazarlama Verimliliğinde Altın Çağ mı ? ( I )

Pazarlama verimliliğinde ‘’ Yenilikçi Araştırma Tekniklerinin ‘’ kullanılması sorularıda beraberinde getirmekte ,

Yenilikçi tekniklere karşı düşünen B.V. Krisnomurthy araştırmaların , ‘’ Yeni ürünlerin % 95 ‘inin 5 yıl içinde başarısız olduğunu gösterdiğini ‘’ belirtir.

Bazıları ise ‘’ Bu tekniklerin yanlış kullanıldığını ‘’ savunmakta ,Tom Henkel bazı firmaların Yetersiz dizayn araştırmaları , Yanlış yönlendiren uygulamalar ve psikolojik pazarlama girişimleri uyguladıklarını belirtir.

Svetodor Yosifou ise ‘’ Acaba az sayıda potansiyel müşteri elde etmeye odaklanmak mı ? veya Memnuniyetsiz mevcut ürün ve hizmet müşterilerini mi amaçlamak daha önemli ‘’ der .

Pazar verimliliğini geliştirebilmek için gerçek öncelik varolan mı ? yoksa yeni gelecek müşteriler mi ?

Genişletirsek Pazar organizasyonunda her 2 grupta önemlidir.

Pazar verimliliğinde yenilikçi teknikler ihtiyaç ve istekleri önceden görebilecek mi ? yoksa pazara yeni giren hizmet ve ürünlerin müşterilerin bilinçaltı düşüncelerinin yanlış yorumlanması nedeniyle başarısızlığamı götürecek ?

kaynak : h.b.s.

13 Eylül 2007 Perşembe

Pazarlama Verimliliğinde Altın Çağ mı ? ( II )

80/20 kuralı yönetimlerin karşılaştığı bazı şeyleri tanımlayabilir.

Örneğin kabaca çalışanların % 20 ‘si iş kazalarının % 80 ‘i konusunda tecrübelidir.

Veya

Kabaca müşterilerin % 20 ‘si satışların % 80 ‘ini gerçekleştirir.

Hedeflenen strateji böyle bir bilgi üzerine şekillendirilebilir.

Ürüne veya hizmete yakın müşteriler ürün geliştirme hatta yeni ürün fikirlerine katkı sağlayabilir.Göreceli olarak az sayıda sadık müşterinin bu görevlendirmede tanımlanması şekli pazarlama stratejisinde önemli bir verimlilik veya verimsizliğe de götürebilir.Bu internet bazlı servislerde de geçerlidir.

Prof. Zoltman ‘a göre Nisbeten az sayıda bireysel derinlemesine görüşmeler ,Değişik market segmentlerinden müşteri temsilcilerine yöneltilen dikkatle hazırlanmış sorularla durum tesbiti ,marka inşasının , ürün ve hizmet şekillendirilmesinin başarı olasılığını arttırır. Bu proses ,elde edilen sonuçlar ve maliyette verimliliğe yol açar .

Başarı Hikayelerinden Natura ‘da müşteri temsilcilerinden alınan bilgiler başarısız bir ürünün hızla geri çekilmesini sağlayıp yeni ürünlerin sağlıklı bir şekilde pazara sürülmesine yol açıp başarıyı sağlamıştı .


Tüm bu varsayımlardan edindiğimiz tecrübe ‘’ Pazardan gelen seslerdir .’’ Bu tip çalışmalar pazardan daha az ilgisiz mesaj almamızı sağlayıp daha geçerli ürün ve servislere , ürün performansının ihtiyaca göre ayarlanmasına yol açacaktır.


kaynak : h.b.s